Sabancı Üniversitesi ve ASELSAN’ın ortak projesi TÜBİTAK desteği aldı

Sabancı Üniversitesi ve ASELSAN’ın ortak projesi TÜBİTAK desteği aldı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyeleri Emre Özlü’nün yürütücüsü ve Kemal Kılıç’ın araştırmacısı olduğu, Türkiye'nin en büyük savunma sanayi kuruluşu olan ASELSAN ile ortak sunulan proje TÜBİTAK 1505 Üniversite Sanayi İşbirliği programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

emre özlü

24 ay süre boyunca Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde yürütülecek “Savunma Sanayi Mekanik Parçalarına Yönelik Maliyet Hakimiyeti Oluşturma Amacıyla Sistem Geliştirilmesi” başlıklı proje kapsamında savunma sanayinde kullanılan hassas ve kompleks mekanik parçaların satın alma operasyonları için akıllı bir karar destek sistemi geliştirilmesi hedefleniyor.

Söz konusu sistem sayesinde satın alma süreçleri, akıllı bir karar verme yaklaşımı ile desteklenecek ve bu sayede hem satın alma operasyonlarının verimi artırılacak hem de savunma yan sanayi firmaları yeteneklerine uygun işler ile eşleştirilerek ilgili alanda uzmanlıkları güçlendirilecektir.

Projede geliştirilecek maliyet odaklı satın alma karar destek sistemi sayesinde, ülkemizde ilk defa Savunma yan sanayi firmalarının altyapı, yetenek ve başarı skorlarını da göz önünde bulunduran bir gruplama modeli de geliştirilecektir.

Güler Sabancı ve Yusuf Leblebici, canlı yayında aday öğrencilerin sorularını yanıtlayacak

Güler Sabancı ve Yusuf Leblebici, canlı yayında aday öğrencilerin sorularını yanıtlayacak

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, Tanıtım Günleri kapsamında 9 Ağustos 2021 Pazartesi saat 20.00’de gerçekleşecek “Lisans Adayları ile Buluşma” etkinliğinde aday öğrenciler ve aileleri ile canlı yayında buluşacak. 

Güler Sabancı ve Yusuf Leblebici, Sabancı Üniversitesi’nin Zoom üzerinden gerçekleştireceği buluşmada üniversite hakkında tüm merak edilen soruları yanıtlayacak, yeni akademik yıl başlangıcı ve pandemi sonrası uygulamalara ilişkin bilgiler verecek.

Aday öğrenciler için hayatları boyunca kıymetli olacak tavsiyelerin de verileceği “Lisans Adayları ile Buluşma” etkinliğine bu linkten kayıt yaptırabilirsiniz.

“Kararımı kendimi tanıyarak özgürce verebildim.”

“Kararımı kendimi tanıyarak özgürce verebildim.”

Öğrencilerimize, “Neden Sabancı Üniversitesi?” diye sorduk, onlar da üniversite tercih serüvenleri ve lisans eğitimlerinden yola çıkarak bizimle deneyimlerini paylaştılar. 

Deren Yelmen

“Merhaba, Ben Deren Yelmen. Psikoloji programı son sınıf öğrencisiyim. Yabancı bir ülkede okumak amacı ile girdiğim lisemden, Sabancı Üniversitesi’ni kazanarak mezun oldum. Ailemin, öğretmenlerimin hayalleri yerine kendi hayallerimin peşinden koşarak, ne okumak istediğimi bile bilmeden Sabancı Üniversitesi’ni tercih ettim. Bana bu hayali kurduran en önemli etken kesinlikle Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulu’na katılmış olmamdı. LYO’nda gördüğüm sıcak karşılama, cana yakın ortam beni Sabancı Üniversitesi’ne çekti. Çünkü ben her zaman arkadaşlarımla zaman geçirmek, onlarla birlikte ders çalışmak isteyen hatta kalabalık ortamlarda bulunmaktan zevk alan belki de gereğinden daha sosyal bir kişiydim, bu nedenle kendimi üniversitede yalnız hayal etmek benim için mümkün değildi. 

Bunun yanı sıra özellikle, okumak istediğim bölüme tam olarak karar verememiş olmam da Sabancı Üniversitesi’nin tercihlerimde ilk sırada olma sebeplerinden biriydi. Hazırlık dönemimi bitirdiğimde, hatta 1.sınıfta bile programıma tam olarak karar verememiştim. Bu dönemler yaptığım stajlar, aklımdaki programları teker teker görmemi, değerlendirmemi ve sonunda bir karar vermemi sağladı. Psikoloji programını seçtiğim ilk günden beri, iyi ki diyorum, iyi ki üniversite sınav senemde bir program tercihi yapmak zorunda bırakılmamışım. Lisedeyken asla aklımda psikoloji okumak yoktu ancak iki sene içinde her şey o kadar hızlı ve güzel değişimler oldu ki, bu kararı kendimi tanıyarak özgürce verebildim. 

Bu güzelliklerin yanında, beni zorlayan zamanlar tabi ki oldu. Hazırlık okuduğum dönemde üst dönemlerden arkadaşlarım bana hep birinci sınıf derslerinde zorlanacaksın Deren dediler. Bunun sebebi ise benim lisede Fransız müfredatı ile okumuş ve sayısal ders görmemiş olmamdı. Bu nedenle birinci sınıfa büyük bir korkuyla başladığım bir gerçek. Birinci sınıfta gördüğümüz sayısal dersler, özellikle bilgisayar kodlama ve fen derslerinin beni çok zorlayacağından korkuyordum, zorlanmadım dersem de doğru olmaz ancak şu an da 4.sınıf psikoloji öğrencisi olarak bu dersleri görmenin hayatımda yerinin büyük olduğunu söylemeliyim. Psikoloji ile bilgisayar kodlama ve fen dersleri uzaktan bakıldığında birbirlerine yakın programlar gibi görünmüyorlar biliyorum ama psikoloji programında geçirdiğim 3 buçuk seneye bakıldığında bu alanlardan dersler almış olmak her zaman işimi kolaylaştırdı ve beni bir adım öne çıkardı, bunu henüz mezun olmadan fark edebiliyorum.

Size bunlardan bahsederken okuluma öğrenci olarak veda edecek olduğumu hissetmek beni hüzünlendirdi. Bu hüznün yanında ise, zorlu üniversite tercihi sırasında doğru kararı vermiş ve Sabancı Üniversitesi’ni tercih ederek bu ailenin bir parçası olmuş olmakta beni çok mutlu ediyor.”

“Sabancı Üniversitesi diploması ile dünyanın her yerinde kolaylıkla iş bulabilirsiniz.”

“Sabancı Üniversitesi diploması ile dünyanın her yerinde kolaylıkla iş bulabilirsiniz.”

Öğrencilerimize, “Neden Sabancı Üniversitesi?” diye sorduk, onlar da üniversite tercih serüvenleri ve lisans eğitimlerinden yola çıkarak bizimle deneyimlerini paylaştılar. 

Fatmanur Uzun

“Merhabalar, ben Fatmanur. Yönetim Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrenciyim ve aynı zamanda İş Analitiği ve Finans yan dal yapmaktayım. Tercih dönemindeki öğrencilere yardımcı olmasını umarak, sizlere Sabancı Üniversitesi’ni seçme serüvenimden bahsetmek istiyorum. 

İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi mezunuyum ve aslında sosyal bilimler lisesine gitmemdeki en büyük amaç hukuk okumak istememdi. Kendimi bildim bileli hukuk okumak istiyordum ve hedeflerimi bu yolda belirlemiştim. Lise son sınıfta, arkadaşlarımla yemekhanede yemek ederken Sabancı Üniversitesi’nin program seçme özgürlüğü hakkında ayrıntılı bir şekilde konuşmuştuk fakat dediğim gibi benim hedeflerim hukuk okumak yönündeydi. LYS sınavına hazırlanırken işletme ve ekonomi gibi diğer programları da araştırmak istedim çünkü bu programlarla ilgili yeterli fikrimin olmadığını düşünüyordum. Üniversite sınavına girmenin yanında üniversite tercihi de gerçekten çok stresli bir süreç. Bizden, 18-19 yaşındayken hayatımızın büyük bir dönüm noktası olacak önemli bir kararı vermemizi bekliyorlar. Bu yüzden bu kararı en doğru şekilde verebilmek için kendinizi çok iyi tanımalı ve iyi araştırma yapmalısınız. 

Tercih dönemi geldiğinde ise radikal bir kararla Sabancı Üniversitesi’nin TM ile alan programları (Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi & Yönetim Bilimleri Fakültesi) hukuk programının üstüne yazdım. Sabancı Üniversitesi’nin program seçme özgürlüğü beni gerçekten en fazla çeken şey oldu çünkü bu programlarla giriş yaptığımda istersem ekonomi istersem yönetim bilimleri okurdum, okulun hiçbir kısıtlaması yoktu. Kafam çok karışık olduğu ve programları sadece başkalarından dinleyerek anlayabileceğimi düşünmediğim için kendim deneyimleyerek, o programların derslerini alarak programıma karar vermek istedim. İçinizden “Ee Fatmanur hukuktan nasıl bu kadar çabuk vazgeçtin?” diye soruyor olabilirsiniz. Hazırlık senesinde hala kafamda acaba hukuk mu tercih etseydim soru işaretleri çok fazlaydı ve bu yüzden Bakırköy Adalet Sarayı’na gitmeye karar verdim. Rastgele bir şekilde avukatlarla, savcılarla ve hakimlerle sohbet ettim. Onların paylaştığı deneyimler, söylediği sözler beni çok hızlı bir şekilde etkiledi. İsmini hatırlamasam da en son tanıştığım bir kadın savcının bütün kararlarımı değiştirdiğini söyleyebilirim. Onunla konuşurken uluslararası bir firmada çalışmak istediğimi ve yurt dışı seyahatlerimin olduğu bir iş hayatı istediğimi fark ettim. Günün sonunda Sabancı Üniversitesi’nin benim için doğru karar olduğuna hemfikir olduk. 

Sabancı Üniversitesi’nin sağladığı imkânlar, öğretmenlerinin ilgisi, öğrencilerinin kalitesi sayesinde iyi ki bu üniversiteyi tercih etmişim diyorum. Şu anda zorunlu stajım için şirketlerin mülakatlarına girerken bile Sabancı Üniversitesi öğrencisi olmanın farkını kolaylıkla hissettiğimi sizlere söyleyebilirim. Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde sadece teorik ders anlatmanın dışında öğretmenlerimizin bizlere sağladığı vaka çalışmalarıyla gerçek iş hayatında kullanabileceğimiz deneyimler elde ediyoruz. Öğrendiğimiz her şeyin uluslararası iş ortamında geçerliliğinin bulunmasından dolayı ise iş imkânlarımız sadece Türkiye ile kısıtlı değil. Sabancı Üniversitesi diploması ile dünyanın her yerinde kolaylıkla iş bulabilirsiniz. Geçtiğimiz dönem, 2021 bahar dönemi, Hollanda Twente Üniversitesi’ne değişim öğrencisi olarak gittim. Programımın bana kattığı takım içerisinde çalışabilme, kendini iyi ifade etme, etkili sunum yapabilme gibi özelliklerim sayesinde orada da hiç zorlanmadan eğitim hayatıma başarılı bir şekilde devam ettim. Eğitim kalitesi sayesinde her zaman iyi ki Sabancı Üniversitesi’ni tercih etmişim diyorum.”

Terrance Odean, CEF seminerinde dikkat olgusunun yatırımcıların piyasadaki işlemlerine etkisini değerlendirdi

Terrance Odean, CEF seminerinde dikkat olgusunun yatırımcıların piyasadaki işlemlerine etkisini değerlendirdi

Akbank’ın kurucu sponsoru olduğu Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance - CEF), pandemi döneminde başlattığı online seminer serisinde finans alanının önemli ismi University of California, Berkeley’den Prof. Dr. Terrance Odean’ı konuk etti.

Terrance Odean

29 Temmuz 2021, Perşembe günü düzenlenen “Yatırımcı Dikkati, İşlemler ve Varlık Fiyatları” başlıklı seminer seminerde  Odean, bireysel yatırımcıların işlemlerine yönelik değerlendirmelerde bulundu:

Bireysel yatırımcılar birçok davranışsal hata yapma potansiyeline sahiptir. Bu hataların varlık fiyatlarına olan etkisinin bir örneği dikkat olgusunun bireysel yatırımcıların işlemleri üzerindeki tesiridir. Bireysel yatırımcılar dikkatlerini çeken varlıklarda daha çok alım pozisyonuna geçerler ve bu sürü davranışı söz konusu varlıkların fiyatlarını yukarı çeker. Ancak bu kısa dönemli fiyat sıçramaları daha sonra tersine döner. Bireysel yatırımcıların dikkatini şekillendiren en önemli etken sosyal medya dahil olmak üzere çeşitli medya kanallarıdır. Bireysel yatırımcılar dikkatlerini çeken varlıklara dayalı işlemlerden ortalamada zarar ederler ve bu durum daha az varlıklı ve daha az tecrübeli yatırımcılar için daha baskındır. Robinhood gibi bir fintek aracısından elde edilen veriler, uygulamayı kullananların dikkat olgusu üzerinden daha fazla işlem yaptığını ve bu kullanıcıların yoğun alımda bulunduğu varlıkların gelecekte negatif getiri elde ettiğini göstermektedir.

UC Berkeley’deki Haas İşletme Okulu'nda Rudd Aile Vakfı Finans Grubu Profesörü olan Odean, aynı zamanda Financial Planning Review'in danışman editörü, Journal of Investment Consulting yayın danışma kurulu üyesi, Russell Sage Behavioral Economics Yuvarlak Masa üyesi ve Wall Street Journal uzman panelistidir.

Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan’ın gerçekleştirdiği ve Terrance Odean’ın konuk olduğu semineri aşağıda izleyebilirsiniz:

Mezunumuz Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’ne Kıdemli Üye olarak seçildi

Mezunumuz Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’ne Kıdemli Üye olarak seçildi

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Toplumsal ve Siyasal Bilimler Programı 2006 lisans, Siyaset Bilimi Programı 2007 yüksek lisans mezunumuz Sibel Oktay, Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’ne Kıdemli Üye olarak seçildi. 

Sibel Oktay

Şu anda Illinois Üniversitesi Springfield Kampüsü’nde Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı olarak görev yapan mezunumuz Sibel Oktay, Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’ne kamuoyu ve dış politika kıdemli üyesi olarak seçilmesiyle birlikte, ABD’nin önde gelen akademisyenlerinden oluşan seçkin bir grubuna katılmış oldu. 

Siyaset bilimi alanındaki doktorasını 2014’te Syracuse Üniversitesi’nde tamamlayan mezunumuz Sibel Oktay, Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’nde anket araştırma ekibiyle daha yakından çalışarak ABD’nin dış politikasıyla ilgili acil sorulara cevap vermeye yönelik yeni anketler geliştirecek, araştırma raporları hazırlayacak, politika analizleri ve yorumları sunacak. 

Küresel politika ve fikir araştırmaları konularındaki çalışmalarıyla yaklaşık bir asırdır ABD’deki akademisyenleri ve politikacıları bilgilendiren dünyaca ünlü bir düşünce kuruluşu olan Chicago Küresel İlişkiler Konseyi’ne katılmaktan dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Oktay “Konsey’in yönetimi tarafından seçilerek üyeliğe davet edilen akademisyenlerin kayda değer bir başarı ve yayın geçmişinin olması ve Konsey’in misyonuna, programlarına ve hedeflerine uygun bir araştırma gündemlerinin olması bekleniyor.” dedi. 

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Toplumsal ve Siyasal Bilimler Programı 2006 lisans, Siyaset Bilimi Programı 2007 yüksek lisans mezunumuz  Sibel Oktay ile gazeteSU olarak yaptığımız röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz. 

Sabancı Üniversitesi'nde 2006 yılında lisans ve 2007 yılında yüksek lisans eğitiminizi tamamladınız. O günlere geri dönmemiz gerekirse lisans ve yüksek lisans programı tercihlerinize hangi kriterleri göz önünde bulundurarak karar verdiniz? Sabancı Üniversitesi'ndeki eğitim yıllarınızdan unutamadığınız, kariyerinize yön veren anılarınız var mı?

S.O: SPS 101 ve özellikle yakın siyaset tarihiyle alakalı SPS 102 en favori derslerimdi. SPS 102’de o dönem Meltem Müftüler-Baç hocamızın verdiği Uluslararası İlişkiler modülü o kadar ilgimi çekmişti ki ikinci senemde hemen siyaset bilimi/uluslararası ilişkiler dersleri almaya karar verdim. Alanımı o zaman seçtim, zamanla daha da çok sevdim ve yüksek lisans ve doktora derecelerimi de bu alanda aldım.

Sabancı’daki yıllarımdan unutamadığım, hala rüyalarıma giren çok anım var! Ama en değerlisi, bugün dahi akıl hocam, rol modelim kabul ettiğim pek çok hocamla çalışma, onlardan ders alma şansına erişmiş olmak. Meltem Müftüler-Baç, Ahmet Evin, Sabri Sayarı, ve Bahri Yılmaz. Kariyerime yön veren onların ışığı oldu.  

“Sabancı’nın en iyi özelliklerinden biri öğrencilerin hocalarla beraber araştırma yapma sansı bulması (lisans yıllarında bile!)” 

Şu anda lisans eğitimine devam eden veya yeni mezun olacak olan öğrencilerimize neler önerirsiniz?

S.O: Sabancı’nın ilk iki sene formasyonu zor, fakat ilgi alanlarımızı anlamamız açısından son derece faydalı. Öğrencilere tavsiyem, ilk iki sene kendi iç seslerine kulak versinler ve hangi konulara ilgi duyduklarını düşünsünler. Sabancı’nın en iyi özelliklerinden biri öğrencilerin hocalarla beraber araştırma yapma sansı bulması (lisans yıllarında bile!) Öğrenci arkadaşlar bu fırsattan mümkün olduğunca faydalansınlar. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okuyan arkadaşlara özel tavsiyem: araştırma yöntemi derslerinizi ciddiye alin.  Bu dersler zor, biliyorum (ben de zorlanmıştım.) Fakat akademik kariyere devam etseniz de etmeseniz de bu derslerde edindiğiniz bilgi ve beceriler hayat boyu işinize çok yarayacak! 

“Sabancı’da aldığımız eğitim dünya standartlarında ve hatta bence kimi acılardan bu standardın da ötesinde!”

Eklemek istedikleriniz var mı?

S.O: Sabancı’da aldığımız eğitim dünya standartlarında ve hatta bence kimi acılardan bu standardın da ötesinde! Yeniden üniversiteye başlamam gerekse, hiç tereddütsüz Sabancı’yı seçerdim. Bugünlere gelmemde emeği gecen bütün hocalarıma candan teşekkür ederim. 

Mezunumuz tarafından hazırlanan yüksek lisans tezi “En İyi Tez Ödülü”ne layık görüldü

Mezunumuz tarafından hazırlanan yüksek lisans tezi “En İyi Tez Ödülü”ne layık görüldü

Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı 2018 Mezunumuz İpek Efe, yüksek lisans eğitimini ETH Zürih Üniversitesi’nin Malzeme Bilimi programında tamamladı. Malzeme Bilimi alanında hazırlamış olduğu yüksek lisans tezi ile “En İyi Tez Ödülü”ne layık görülen İpek Efe, doktora çalışmasına ETH Zürih Üniversitesi’nde devam ediyor. 

İpek Efe

İpek Efe ile program tercihi, Sabancı Üniversitesi’ndeki lisans yılları, en iyi tez ödülüne layık görülen araştırması ve hedefleri üzerine yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.

Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programında okumaya ne zaman ve nasıl karar verdin? 

İ.E: Sabancı üniversitesi ile ilk olarak 11. sınıfta tanıştım. Sabancı tanıtım ekibi ve malzeme bilimi programından sevgili Mehmet Ali Gülgün hocam Eskişehir’e, lisem Gelişim Koleji’ne tanıtım için gelmişlerdi. O zamana kadar ne Sabancı’yı duymuştum ne de malzeme bilimi nedir biliyordum. Mehmet Ali hoca Sabancı’da yaptıkları çalışmalardan ve araştırmalardan bahsetmişti, çok etkilenmiştim ve bu sayede malzeme bilimini internetten araştırmaya başladım.

"Sabancı’nın da Türkiye’de malzeme bilimi okumak için en iyi üniversite olduğuna karar verdim."

Malzeme biliminin ilgilendiği konular çok ilgimi çekmişti ve lisede de en çok sevdiğim dersler kimya ve fizik olduğu için bu bölümün bana uygun olabileceğini düşündüm ve Sabancı’nın da Türkiye’de malzeme bilimi okumak için en iyi üniversite olduğuna karar verdim. Tabii Sabancı’daki bölüm seçme özgürlüğü sayesinde bu kararı vermem kolay oldu. Sabancı’da ilk senemden sonra da bu bölümü istediğime emin oldum. Bunda 1. Sınıfta Cleva Ow-Yang hoca ile yaptığım PROJ101 projesi ve üst dönem malzeme bilimi öğrencileri ile yaptığım sohbetler etkili oldu.    

Sabancı Üniversitesi’nde aktif bir lisans eğitimin oldu. Bu süre zarfında yaptığın sosyal ve akademik çalışmalardan, yer aldığın projelerden bahseder misin? 

İ.E: Benim için üniversite hayatımı eşsiz bir deneyime çeviren en önemli faktör yer aldığım sosyal aktiviteler diyebilirim. İlk iki senemde bir parçası olduğum SUOyuncuları ile çeşitli oyunlar sergiledik ve tiyatro festivallerini katıldık, aynı zamanda Münazara Kulübü ile birçok üniversitenin münazara turnuvalarına katılma imkânımız oldu. Bu iki kulübün hem entelektüel hem de kişisel gelişimime katkısı çok büyük oldu. Bunların dışında AstroSU (Astronomi Topluluğu) ile kampüste astronomi etkinlikleri düzenleyip, RadyoSU kapsamında “Teachers are Human” radyo programını yürüttük. Ve tabii ki 4 sene boyunca içinde bulunduğum Toplumsal Duyarlılık Projeleri ile okul-çocuk, sürdürülebilirlik, kültürel miras gibi alanlarda proje yapma imkânım oldu. Bütün bu projeler hem farklı bakış açıları kazanmamı hem de iletişim becerilerimi geliştirmemi sağladı. Tabii ki sosyal aktivitelerin en önemli getirisi bana hala görüşmeyi sürdürdüğüm, hayat boyu devam edecek arkadaşlıklar kazandırmaları oldu.

Akademik olarak 1. Sınıfın ikinci döneminden itibaren laboratuvarda bir araştırma projesinin parçası olma fırsatı yakaladım. 1. Sınıfta Cleva Ow-Yang hocamın süpervizörlüğünde transparan güneş pilleri üzerine, sonraki senelerde ise uzun-ışımalı fosfor tozu sentezi üzerine olan projesinde yer aldım. Bitirme projem geçirimli elektron mikroskobu ile elde ettiğimiz görüntülerdeki ve verilerdeki gizlenmiş detayların hesaplamalı tekniklerden yararlanılarak açığa çıkarılması üzerineydi. 

Bunlara ek olarak, 2. Sınıfın yazından itibaren her yaz farklı bir araştırma enstitüsünde araştırma stajı yaptım. Listelememem gerekirse, University of Erlangen-Nürnberg’te atom prob tomografisi (APT), CERN’de radyoaktif atomlardan faydalanarak malzemelerin elektromanyetik özelliklerinin araştırılması ve Barselona Malzeme Bilimi Enstitüsü’nde de termoelektrik malzemeler üzerine olan projelere katıldım. 

Araştırma projelerimin dışında, NS101-102 ve Termodinamik derslerinde asistanlık yapma fırsatım oldu. Bu eğlenceli asistanlık deneyimlerim bana çeşitli öğretim tekniklerini öğrenmemde ve geliştirmemde katkı sağladı.  

Lisans eğitimini tamamladıktan sonra nasıl bir yol çizdin? Yüksek lisans eğitimine devam etme kararı alırken seni etkilen faktörler oldu mu? Yüksek lisans eğitimi nerede ve hangi programda tamamladın? Bu tercihlerinin özel bir nedeni oldu mu? 

İ.E: Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, öğrenimime yüksek lisans yaparak devam etmek istedim. Bu kararı almamdaki en önemli faktör, lisans hayatım boyunca içinde bulunduğum araştırmalardan keyif almam ve malzeme bilimi ile ilgili daha çok şey öğrenme isteğim oldu. Yüksek lisans eğitimimi ETH Zürich Üniversitesi’nin Malzeme Bilimi programında tamamladım. ETH Zürich’i tercih etme sebeplerim arasında ilgilendiğim konular üzerine araştırma yapan gruplarının olması, programın farklı alanlarda ders seçenekleri sunması, yüksek lisans programının araştırmaya büyük önem vermesi, üniversitenin araştırmaya ayırdığı büyük fonlar yer aldı. Bunların dışında ETH Zürich’ in yüksek lisans bursu programına kabul almam da bu kararı finansal olarak kolaylaştırdı. Tabii ki, İsviçre’nin harika doğasından da bahsetmemek olmaz.

CERN’deki stajım sırasında İsviçre’deki hayatı biraz deneyimleme fırsatım olmuştu ve doğayla iç içe bu hayat tarzından bir hayli keyif almıştım.   

Yüksek Lisans tezin malzeme bilimi alanında en iyi tez seçildi. Tez çalışmandan bahseder misin?

İ.E: Yüksek lisans sırasında yaptığım çalışmaların bir bölümü çok özel bir malzeme olan Bizmut Ferrit (BiFeO3, bismuth ferrite) malzemesine odaklanıyordu. Bu malzeme, multiferroik malzemeler dediğimiz bir malzeme grubuna ait. Multiferroik malzemelerin özel bir alt sınıfı olan bu malzemelerin manyetik ve elektrik özellikleri birbiri ile eşleşmiş durumda. Bu sayede malzemenin elektrik özeliklerini manyetik alan kullanarak ve manyetik özelliklerini elektrik alan kullanarak kontrol edebiliyoruz. Bizmut ferrit’in çok özel olmasının sebebi bu eşleşmeyi büyük bir ölçekte ve oda sıcaklığında gösteren bilinen tek malzeme olması. Bu bizmut ferriti uygulamalarda kullanımı acısından çok elverişli bir hale getiriyor. Bu malzemenin umut verici kullanım alanları öncelikle elektronik cihazlar. Günümüzde elektronik cihazların içindeki parçalar, kartlar ve çipler her geçen gün daha küçük ve yoğun olarak üretiliyor/ tasarlanıyor. Ama bu parçalar küçüldükçe ve yoğunlaştıkça artık yaygın olarak kullanılan malzemelerin (mesela silikon gibi yarı iletkenler, ya da yaygın manyetik malzemeler) limitlerine ulaşıyoruz ve hem bilgi depolama kapasitesi sorunu hem de ısınma sebebiyle enerji kaybı sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Bu yüzden artık birim alanda daha fazla bilgi depolama kapasitesine sahip ve bunu yaparken de enerji kaybının minimum olacağı malzemelere ihtiyacımız var. Multiferroik bizmut ferrit, bu probleme çözüm olabilecek çok umut vadedici sonuçlara sahip. Fonksiyonel özelliklerinin hem elektrik hem de manyetik alan ile kontrol edilebilmesi hem bilgi depolama kapasitesini arttırıyor hem de daha verimli enerji kullanımı sağlıyor. Ama bu malzemenin elektronik cihazlara entegresinde en zayıf noktası kullanıldıkça bir süre sonra bu özelliklerinin azalması ve en sonunda kaybolması (yorgunluk).


Yüksek lisans tezim hem deneysel hem de hesaplamalı yöntemleri birleştiren bir çalışmaydı. Deneysel kısmında, bahsettiğim bizmut ferrit malzemesini ince film halinde sentezleyerek, özelliklerini en ideal noktaya ulaştırmaya ve bu özellikleri en uzun sure korumasını sağlamaya çalıştım. Deneylerimin yanında, tamamlayıcı bir faktör olarak, aynı malzemeyi bu sefer yoğunluk fonksiyonları teorisi (density functional theory)’ ne dayanan hesaplama teknikleri ile atomik olarak simüle ettim. Simülasyonlarımda özellikle bu malzemenin farklı metallerle beraber entegresinde elektronik özelliklerinin nasıl etkilendiğini inceledim. Sonuç olarak, hem bu malzemenin sentezindeki önemli parametrelerin belirlenmesi hem de elektronik cihazlara entegresi için gerekli olan koşullarda atomik yapısının ve özelliklerinin nasıl etkilendiği ile ilgili veriler elde ettim. 

Tez araştırmam dışında, yaptığım diğer bir projede de yine aynı bizmut ferrit malzemesinin bu sefer suyu parçalarına (water splitting) ayırmak amacıyla kullanılmasının mümkün olup olmadığını araştırdık. Çalışmalarımızı yine aynı yöntemi ile gerçekleştirdik ve çalışmamız sonucunda bu malzemenin piezoelektrik özelliklerinin üzerine adsorbe olan su parçacıklarını ayırmak için elverişli olduğu sonucuna ulaştık. Bu ileride hidrojen enerjisi için ihtiyacımız olan hidrojen üretimini verimli bir şekilde yapmamızı sağlayacak bir teknolojide kullanılabilir. 

Referanslar: 

  • Efe, N. A. Spaldin and C. Gattinoni, The Journal of Chemical Physics, 2021, 154, 024702.
  • N. A. Spaldin, I. Efe, M. D. Rossell and C. Gattinoni, The Journal of Chemical Physics, 2021, 154, 154702. 

Bundan sonrası için hedeflerin neler?

İ.E: Nisan ayı itibari ile yine ETH Zürih Üniversitesi’nde malzeme bilimi alanında doktora eğitimime başladım. Doktora çalışmamda metal-oksit malzemelerin ince film olarak üretilmesinde ve kristal yapılarının doğrusal olmayan optik yöntemleri ile incelenmesi üzerine yapacağım. Şu an için doktora sonrasında akademide kalıp araştırmalarıma devam etme planlarım var ama tabii gelecek neler gösterir çok belli olmaz. Akademik çalışmalarımın yanında gelecekte bilim ve toplumun kesişim noktasında bulunan toplumsal çalışmalarda yer almayı da çok isterim.  

Üniversite seçim yolculuğuna yeni çıkacak, başvuru-kabul ve tercih sürecine girecek öğrencilere neler tavsiye edersin?

İ.E: Öncelikle bu çok zor dönemde kolaylıklar, başarılar ve bol şanslar diliyorum. Tercih döneminde olanlara, seçmek istedikleri üniversite ve bölümü iyice araştırmaları ve bu kapsamda bu bölümlerde okuyan öğrencilerle, ders veren profesörlerle iletişime geçmekten hiç çekinmemelerini tavsiye ederim. Mümkün olan her kaynaktan bilgi topladıktan sonra da tercihlerini kimsenin etkisi altında kalmadan tamamen kendi bilgileri ve hislerinden faydalanarak yapmalarını öneririm. Böylelikle bu karar ve sonuç olduğu gelecek tamamen onların ürünü olur. Kararlarının tek sorumlusu olmanın da insanı daha güçlü, özgüvenli ve mutlu yaptığına inanıyorum.  

Ve son olarak Sabancı’ya dair özlediklerin nelerdir?

İ.E: Sabancı’ya dair her şeyi özlüyorum ama en çok özlediklerim tabii ki kampüsümüzün o eşsiz aile ortamı. Kulüp etkinlerinde rol almayı, arkadaşlarımla yemekhanede uzun uzun kahvaltılar yapmayı, akşam yemekleri yemeyi, yurtlardan dersliklere gidene kadar 10-15 kişi görüp hepsiyle ayaküstü sohbet etmeyi, IC’de sabahlamayı ve hocalarımla olan o samimi ilişkiyi gerçekten çok özlüyorum. 

Eklemek istediklerin var mı?

İ.E: Sabancı’da şu anda okuyan öğrencilerden, umarım ki COVID yakında izin verdiğinde, Sabancı’daki bu eşsiz hayatın tadını benim için de doya doya çıkarmalarını diliyorum! 

Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik programı ve diğer lisans programlarımız hakkında ek bilgilere, öğretim üyelerimiz ve mezunlarımızla gerçekleştirdiğimiz webinar kayıtlarından ulaşabilirsiniz. 

Araştırmacımız Nihal Öztolan Erol’un Projesine TÜBİTAK 1002 Desteği

Araştırmacımız Nihal Öztolan Erol’un Projesine TÜBİTAK 1002 Desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Doktora Sonrası Araştırmacısı Nihal Öztolan Erol’un yürütücüsü olduğu proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

Nihal Öztolan

Nihal Öztolan Erol’un projesi “Arabidopsis thaliana’da azot kullanım etkinliğini sağlayan genlerin moleküler genetik yöntemler ile araştırılması” başlığını taşıyor. Projede, azotlu gübrelerin doğaya verdiği tahribatın ortadan kaldırılması hedefleniyor.

1 yıl sürecek projede Wageningen Üniversitesi’nden Mark GM Aarts ve Maarten Koornneef ve Sabancı Üniversitesi’nden Selim Çetiner danışmanlık desteği verecekler.

Projenin önemine değinen ve detayları hakkında bilgi veren Nihal Öztolan Erol şunları söyledi: “Azot, bitkiler için temel makro elementlerden biridir. Bitkiler topraktaki azotu, azot sabitleyen mikroorganizmalar sayesinde kökleriyle alır ve tüm organlarına dağıtırlar. Yeterli miktarda azot bulunan toprakta yetişen bitkiler sağlıklı bir şekilde büyür, gelişir, ürer ve hayat döngülerini tamamlar. Ancak azotun eksik olduğu topraklarda, bu durum farklıdır. Bitkinin büyüyüp gelişmesi ve verimliliği önemli oranda düşer. Tarımda bu gibi durumların üstesinden gelmek için azotlu gübreler kullanılır ancak azotlu gübrelerin doğaya verdiği tahribat günümüzde yer altı su kaynaklarının kirlenmesi, deniz ölümleri, azot döngüsünün bozulması gibi sorunlarla karşı karşıya kalmamıza sebep olur. Bütün bu negatif etkileri ortadan kaldırmak için bitkilerdeki azot kullanım etkinliğinin artması çok önemlidir. Düşük azotlu ortamda sağlıklı bir şekilde büyüyüp, gelişip, üreyebilen bitkilerin elde edilmesi ile bitkilerde azot kullanım etkinliğini artırmış oluruz. Sabancı Üniversitesi MDBF Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik programında yürütülecek olan bu proje, azotlu gübrelerin doğaya verdiği tahribatı ortadan kaldırmasına yardımcı olurken bitkilerdeki azot kullanım etkinliğinin artmasını sağlayan temel bilim çalışmalardan biri olacak.”

Raith Micrograph Award 2021 Special Edition yarışmasında Türkiye’den 2 ödül

Raith Micrograph Award 2021 Special Edition yarışmasında Türkiye’den 2 ödül

Raith firması tarafından uluslararası katılım ile organize edilen, Raith Micrograph Award 2021 Special Edition yarışmasında; Dr. Mehmet Selim HANAY’ın yürütücülüğünde Bilkent UNAM ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) kolaborasyonuyla, nanofabrikasyon süreçleri SUNUM Nanofabrikasyon Takım Lideri Dr. Cenk YANIK tarafından gerçekleştirilen 'Full Electrostatic Control of Nanomechanical Buckling Device' isimli çalışma, komite tarafından 2. seçilmiştir.

Cenk Yanık

Ayrıca Dr. Cenk YANIK’ın nanofabrikasyon üretim sürecinde kritik katkılarının bulunduğu 'Doubly-clamped beam NEMS device' isimli bir diğer kolaboratif çalışma da Onur ödülüne layık görülmüştür. Bir çok ülkeden katılımın gerçekleştiği yarışmada Türkiye adresli iki güzide kurumun bulunması oldukça gurur ve umut vericidir.

Dr. Cenk YANIK’ı üstün katkılarından dolayı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

CEF Seminerlerinin Konuğu UC Berkeley’den Prof. Dr. Terrance Odean

CEF Seminerlerinin Konuğu UC Berkeley’den Prof. Dr. Terrance Odean

Akbank’ın kurucu sponsoru olduğu Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance - CEF), pandemi döneminde başlattığı online seminer serisini finans alanının önemli isimleriyle sürdürüyor.

CEF_Odean

29 Temmuz 2021, Perşembe günü düzenlenecek ve CEF YouTube kanalından 19.00 itibarıyla yayınlanacak “Yatırımcı Dikkati, İşlemler ve Varlık Fiyatları” başlıklı seminerin konuğu University of California, Berkeley’den Prof. Dr. Terrance Odean. Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan’ın gerçekleştireceği etkinliğin dili İngilizcedir.

Terrance Odean, UC Berkeley’deki Haas İşletme Okulu'nda Rudd Aile Vakfı finans profesörüdür. Odean, Financial Planning Review dergisinin danışman editörü, Journal of Investment Consulting dergisinin danışma kurulu üyesi, Russell Sage Behavioral Economics Yuvarlak Masa üyesi ve Wall Street Journal uzman panelistidir. Odean, 2016 yılında, yatırım alanındaki önemli araştırmaları için CFA Enstitüsü tarafından James R. Vertin Ödülü’ne layık görülmüştür. Terrance Odean ayrıca, Review of Financial Studies'de editör ve yardımcı editör, Journal of Finance'te yardımcı editör, Management Science'ın özel bir sayısında ortak editör, Journal of Behavioral Finance'de yardımcı editör, UC Berkeley bünyesindeki Deneysel Sosyal Bilimler Laboratuvarı’nda direktör, Russell Investments’ta akademik danışma kurulu üyesi, Viyana Ekonomi ve İşletme Üniversitesi'nde WU Gutmann Merkezi’nde akademik danışma kurulu üyesi, Norveç'teki Stavanger Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi, Haas’ta finans grubunun başkanı ve Willis H. Booth finans ve bankacılık profesörü görevlerinde bulundu.

CEF seminerleriyle ilgili detaylı bilgiye https://cef.sabanciuniv.edu/ adresinden ulaşabilir, Prof. Dr. Terrance Odean seminerini takip etmek için burayı tıklayabilirsiniz.

Abone ol