EFSUN 2021 En İyi Makale Yarışmasının Kazananları Belli Oldu

EFSUN 2021 En İyi Makale Yarışmasının Kazananları Belli Oldu

Sabancı Üniversitesi Nano Tanı İçin Fonksiyonel Yüzeyler ve Arayüzler Mükemmeliyet Merkezi (EFSUN) tarafından üçüncü kez düzenlenen “En İyi Makale Yarışması”nın kazananları 17 Ağustos 2021 Salı günü gerçekleştirilen Zoom etkinliğinde belli oldu. Yarışma Sabancı Üniversitesi Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Mehmet Yıldız’ın açılış konuşmasıyla başladı ve Sabancı Universitesi FENS öğretim üyesi Prof. Emre Erdem’in sunuculuğuyla yapıldı. 

Farklı disiplinlerden İşlevsel Yüzeyler ve Arayüzler alanında yüksek etkili makaleler yayınlayan seçkin genç bilim insanlarından oluşan 10 finalist, etkinlikte makale sunumlarını gerçekleştirdi. 

En İyi Makale Yarışması'nın kazananları, farklı disiplinlerden, alanında tanınmış ve aktif bilim insanlarından oluşan bir değerlendirme komitesi tarafından belirlendi: 

1-Dr. Sibel Çetinel, SUNUM 

2-Dr. Özlem Kutlu, SUNUM 

3-Dr. Rükan Genç, Mersin Üniversitesi 

4-Dr. Emre Erdem, Sabancı Üniversitesi 

5- Dr. Ozan Akdoğan- Bahçeşehir Üniversitesi 

Jüri üyeleri tarafından her bir makale ve sunumun dikkatle değerlendirildiği yarışmada; 

Araştırmacı Mahshid Hashemkhani ‘’Cetuximab-Ag2S Quantum Dots for Fluorescent Imaging and Highly Effective Combination of ALA-based Photodynamic/Chemo-Therapy of Colorectal Cancer Cells’’.başlıklı makalesiyle birinci olmuştur. 

Araştırmacı Soroush Niazi “Bio-coated surfaces with micro-roughness and micro-porosity: Next generation coatings for enhanced energy efficiency” başlıklı makalesiyle ikinci olmuştur. 

Araştırmacılar Faezeh Ghorbanizamani ve Hichem Moulahoum sırasıyla “Dye-Loaded Polymersome-Based Lateral Flow Assay: Rational Design of a COVID-19 Testing Platform by Repurposing SARS-CoV‑2 Antibody Cocktail and Antigens Obtained from Positive Human Samples”  ve “Quantitative paper-based dot blot assay for spike protein detection using fuchsine dyeloaded polymersomes”    başlıklı makaleleriyle üçüncülüğü paylaşmıştır. 

Makalelerle ilgili daha detaylı bilgilere aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

  1. https://pubs.rsc.org/en/content/articlelanding/2021/nr/d1nr03507j 
  2. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0360544221002085 
  3. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34270230/ 

https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0956566321005212

Dr. Jillian Grennan, “Yapay Zeka ve Varlık Yönetimi” başlıklı CEF seminerine konuk oldu

Dr. Jillian Grennan, “Yapay Zeka ve Varlık Yönetimi” başlıklı CEF seminerine konuk oldu

Akbank’ın kurucu sponsoru olduğu Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance - CEF), pandemi döneminde başlattığı online seminer serisinde finans alanının önemli isimlerinden Duke Üniversitesi’nden Dr. Jillian Grennan’ı konuk etti.

cef_grennan_konuk_oldu

12 Ağustos 2021, Perşembe günü düzenlenen “Yapay Zeka ve Varlık Yönetimi” başlıklı seminerde  Grennan, önemli değerlendirmelerde bulundu:

Yapay zeka, geleceğe yönelik tahminleri iyileştiren ve makinelerin daha insan gibi davranmasını sağlayan güçlü bir otomasyon biçimi olarak tanımlanabilir. Robotların ya da yeni yazılımların geçmişte düşük ya da orta seviyede beceri gerektiren işlerin yerini alması gibi, yapay zekanın da emek piyasaları üzerinde, özellikle yüksek beceri gerektiren meslekler üzerinde etkili olması bekleniyor. Bu endişeyi finansal analistler özelinde incelediğimiz bir çalışma, yapay zekanın etkilerine daha açık olan varlıkların bulunduğu portföyleri yöneten analistlerin odaklarını daha teknik olmayan becerilere yönelttiğini ve hatta yer yer mesleği bıraktıklarını gösteriyor. Mesleği terk eden analistlerin çoğu tahmin becerisi yüksek olan analistler ve araştırma dışı görevlere yöneliyorlar. Analistlerin odaklarını daha ziyade sosyal becerilere yöneltmesi finansal tahminleri iyileştirse de yapay zekanın etkisi analistlerin araştırma çıktılarının değerini düşürdüğünden analist ücretlerinde de bir azalma gözlemleniyor.”

Jillian Grennan, Duke Üniversitesi Fuqua İşletme Okulu Finans Bölümü’nde öğretim üyesidir. Bu akademik yılda, University of California Berkeley Hukuk Fakültesi’nde ve Haas İşletme Okulu’nda misafir öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Grennan’ın akademik ilgi alanları arasında finans, hukuk ve inovasyon yer almaktadır. Araştırma alanları arasında maddi olmayan değer üretimi ile gayriresmi ve resmi yönetişim sistemlerinin bu değerin üretilmesindeki rolü yer almaktadır. Grennan'ın araştırmaları kurumsal kültürün ve sürdürülebilirlik hedeflerinin değerini ölçmeye yönelik yenilikçi hesaplama teknikleri sunmaktadır.

Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Yiğit Atılgan’ın gerçekleştirdiği ve Jillian Grennan’ın konuk olduğu semineri aşağıda izleyebilirsiniz:


Türkiye’de yeşil turizmi desteklemek için “Başarı Üçgeni”

Türkiye’de yeşil turizmi desteklemek için “Başarı Üçgeni”

Sabancı Üniversitesi, Enerjisa Enerji ve UNDP, Küçükköy’ü çevresel sürdürülebilirlik modeline dönüştürmek için güç birliği yapıyor

ayvalık_sentrum-1

Türk ekonomisinin hayati sektörleri arasında yer alan turizm sektöründeki potansiyeli geliştirmeyi ve sürdürülebilir yapıya ulaşmasına katkı sağlamayı amaçlayan Sabancı Üniversitesi, Enerjisa Enerji ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), yılda bir milyon turisti ağırlayan Ayvalık’ta gelecek vadeden bir turizm destinasyonu olan Küçükköy’de “yeşil destinasyon modeli” geliştirmek ve turizm işletmelerinde enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve diğer sürdürülebilir turizm uygulamalarını yaygınlaştırmaya yönelik çalışmaları başlatmak için güçlerini birleştirdi.

Girişim, 18 aylık bir takvimde, bir yanda fosil yakıt kullanımını azaltacak, diğer yanda ise Türkiye’de henüz büyük çapta yararlanılmayan bir potansiyeli temsil eden yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını yaygınlaştıracak ölçeklendirilebilir, tekrarlanabilir ve sürdürülebilir bir turizm uygulama modeli geliştirmeyi hedefliyor. Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi’nin (SENTRUM) kurulmasına yönelik ortak çalışma, bu işin yalnızca başlangıcını oluşturuyor; pilot çalışmanın sonuçları diğer yerlerde de uygulanacak.

ayvalık_sentrum-Güler Sabancı

SENTRUM projesinin tanıtım toplantısında konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi’nin toplum ile iç içe, topluma duyarlı öğrenciler yetiştirme hedefine sahip olduklarının altını çizdi.

Enerjisa Enerji ve UNDP ortaklığında, Sabancı Üniversitesi’nin destekleriyle bölgeye değer katan bir projeyi hayata geçirmelerinden duyduğu mutluluğu ifade eden Güler Sabancı, “Sabancı Üniversitesi’nin felsefesinde birlikte geliştirme vardır. Burada da UNDP, Enerjisa ve Sabancı Üniversitesi bir başarı üçgeni oluşturarak Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezini bu anlayışla hayata geçiriyoruz. Bundan sonrasında birlik ve beraberlik içinde bu dünya için çok güzel şeyler yapacağız.” dedi.

Türk ekonomisinin hayati sektörlerinden biri olan turizm, küresel salgından hemen önceki 2019 yılında, ulusal GSYH’nin yüzde 12,7’sini üretti. Dolayısıyla, turizm sektörünün çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir olmasını sağlamak, Türkiye’nin ulusal kalkınma öncelikleri arasında yer alıyor.

“Turizm, Türkiye için çok zengin potansiyel arz eden bir sektör” diyen UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Ancak, çevresel limitleri ihlal etmeyi sürdürürsek, bu potansiyelin ziyan edilmesi riski var. Amacımız, turizm işletmelerinin doğa dostu dönüşümlerine yardım etmektir” dedi.

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı ve Enerjisa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, “Sabancı Topluluğu çatısı altında, 90 yılı aşkın süredir attığımız her adım, bu topraklardan aldığımızı, bu topraklara geri verme vizyonumuzla aydınlanıyor. Bu nedenle projemizin kapsamı bölgedeki turizm işletmeleriyle, binalarla ve müzelerle sınırlı kalmayacak; bölge halkının ve bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin de enerji verimliliği ve sürdürülebilir turizm konusunda farkındalığının artırılması hedeflenecek.” dedi.

ayvalık_yaratıcı_teknolojiler_atölyesi

Enerjisa’nın finanse ettiği girişimde, UNDP öncelikle Küçükköy için destinasyona özgü sosyo-ekonomik ve çevresel plan, enerji tasarrufu ve enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konularında yöredeki turizm işletmelerine yönelik durum analizi, sürdürülebilir üretim ve tüketim stratejisi ve yeşil satın alma ve tedarik zinciri yönetim stratejisi hazırlayacak.

Yeşil enerjinin desteklenmesi, sürdürülebilirlik denkleminin yalnız bir parçasını oluşturuyor. Girişim, UNDP’nin entegre yaklaşımından yararlanarak, yerel toplumların turizmden fayda görmesini de hedefleyecek. Bu noktada kadınlar için fırsatlar yaratılması, tüm çabaların merkezinde yer alacak. Örneğin, UNDP, enerji sektöründe yaygın olan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini azaltmak amacıyla, turizm işletmelerinde enerji etüdü ve enerji danışmanlığı alanlarında, yörede bulunan kadınlara eğitim sağlayacak.

Yerelde sahiplenme ve kapsayıcılığı sağlamak üzere, proje faaliyetleri aynı zamanda belediyeler, merkezi yönetimin taşra örgütü, STK’lar, üniversiteler ve yerel toplumların katılımını da sağlayacak. Bu amaca yönelik olarak, UNDP, Küçükköy’de bulunan Sabancı Üniversitesi Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde SENTRUM Koordinasyon Ofisi kuracak. Ofis, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında bilgi birikimini yaygınlaştıracak.

Enerjisa Enerji ayrıca, çevresel, sosyal ve ekonomik potansiyeliyle büyük bir dönüşümün başlangıcı olacak bu sürece, sürdürülebilirlik odağındaki, enerji verimliliği, tasarruf, karbon salımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi gibi konuları bir arada değerlendirdiği “İşimin Enerjisi” markası altındaki ürünlerinin entegrasyonu ile destek verecek.

Mezunlarımızın çalışmaları 9. Dali Uluslararası Fotoğraf Sergisi’nde

Mezunlarımızın çalışmaları 9. Dali Uluslararası Fotoğraf Sergisi’nde

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Mezunları’nın çalışmaları, Çin Halk Cumhuriyeti’nde düzenlenen 9. Dali Uluslararası Fotoğraf Sergisi’nde yer alıyor.

Dali Fotoğraf sergisi-SSBF

13 Ağustos - 31 Ekim 2021 tarihleri arasında ziyarete açık olan 9. Dali Uluslararası Fotoğraf Sergisi’nde yaklaşık 600 sergi ve 20.000’den fazla fotoğraf çalışması yer alıyor. Bu yılki fotoğraf sergisi hem çevrimiçi hem de fiziki olarak ziyaret edilebiliyor. Ayrıca 720 derecelik sanal panoramik fotoğraflar tüm mekanlarda sanal bir rehber işlevi görüyor.

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı Öğretim Üyesi Yoong Wah Alex Wong’un küratörlüğünü yaptığı Effloresce isimli sergide SSBF / VAVCD Mezunları Neslihan Koyuncu, Beril Ece Güler, Özge Kepenek, Nagihan Aydınlık ve Ecem Güleç’in çalışmaları yer alıyor.

Sergide çalışmalarıyla yer alan mezunlarımızın künye bilgilerine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

9. Dali Uluslararası Fotoğraf Yarışması 2021 kapsamında ise Alex Wong, Cedric van Eenoo ve Salleh Japar’ın birlikte küratörlüğünü yaptıkları Proj3V (Görselleştirme, Ses ve Görüntü  - Visualise, Voice and Vision) Sabancı Üniversitesi ve Singapur Lasalle Sanat Akademisi öğrencilerinin çalışmalarından oluşuyor. Proj 3V kapsamında Nur Nurdoğdu, Gamar Karimli, Yeraz Arslan, Fazera Makrof, Pauline Wong, Marie Andrada ve Fei Pan’ın eserleri yer alıyor. Alex Wong’un Vanishing White adlı yeni kitabı ve Melting Glaciers adlı solo fotoğraf serileri de sergide gösterilmeye devam ediyor.

9. Dali Uluslararası Fotoğraf Sergisi 2021, Çin’in Dali şehrinde 31 Ekim 2021 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

Daha fazla bilgi için:

https://720yun.com/vr/450zecqz2iz

https://720yun.com/vr/920zb9qt2r5

https://720yun.com/vr/2b1z81qvnke

http://www.dipephoto.com

https://mp.weixin.qq.com/s/7ity8KCPBdFqbZZMpfGdaA

https://mp.weixin.qq.com/s/7uTmJsIwxQcbxlECI5PDXw

https://mp.weixin.qq.com/s/9NlZm_VpL478cyF4-jtc4g

https://research.sabanciuniv.edu/41527/1/Vanishing_White_Book_sample_pages.pdf

GEARING-Roles yarışması için başvurular başladı

GEARING-Roles yarışması için başvurular başladı

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından yürütülen GEARING-Roles (Araştırma Kurumlarında Toplumsal Cinsiyet Rollerini Dönüştürmek için Cinsiyet Eşitliği Eylemleri) Projesi yarışması için başvurular başladı.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Karşı Geliştirilen Dirençler temalı GEARING-Roles yarışmasında, Araştırma Ödülü ve Yaratıcılık Ödülü olmak üzere iki farklı kategoride toplam 5 kazanan belirlenecek.


Araştırma Ödülü

Araştırma ödülü için toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı geliştirilen dirençler konusunda kısa araştırma yazılarınız beklenmektedir. Yazıların uzunluğu 1000 kelimeyi geçmemelidir. Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde başvuran adaylar arasından birer kazanan belirlenecektir. Araştırma yazıları İngilizce olarak iletilmelidir. (İngilizce ana diliniz değilse, değerlendirme aşaması için yazınızı iletirken bunu belirtmeniz gerekmektedir.)

Yaratıcılık Ödülü

Yaratıcılık Ödülü,  toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı geliştirilen dirençleri mizah yoluyla eleştiren en fazla 2 dakikalık videolar ve karikatür veya illüstrasyonlar şeklinde iki farklı kategoride verilecektir.

GEARING-Roles yarışmasının değerlendirme aşamalarında jüri fikir ve yenilikçi yaklaşımları ölçüt olarak alacağı için iletilen işlerin sanatsal anlamda mükemmel olması gerekmemektedir.

Yarışmanın kazananları tüm masrafları karşılanacak bir Estonya seyahati ile ödüllendirilecektir. Kazananlar ayrıca GEARING Roles çalışmalarını geliştirmek için uzman ve danışmanlardan destek alma fırsatı bulacaktır.

Yarışmaya son başvuru tarihi: 30 Eylül 2021’dir. Kazananlar 11 Ekim 2021’de açıklanacaktır.

Daha fazla bilgi için Olivia.iannelli@trilateralresearch.com veya ilayda.ova@sabanciuniv.edu  adreslerine yazabilirsiniz.

"Kitaplar gELeceğimizi değiştirir" Projesi Devam Ediyor

"Kitaplar gELeceğimizi değiştirir" Projesi Devam Ediyor

Önümüzdeki dönemde Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek lise öğrencileri için Sabancı Üniversitesi’nin başlattığı “Kitaplar gELeceğimizi değiştirir” projesi devam ediyor.

  

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğrencimiz Lütfi Emir Baysal’ın fikriyle başlayan proje, üniversite hazırlık kitaplarını ihtiyaç duyan lise öğrencileri ile buluşturuyor.  

Sabancı Üniversitesi Kampüsünde yer alan Bilgi Merkezi’ne gönderilen hazırlık kitapları, öncelikli olarak Tuzla ve çevresindekiler olmak üzere farklı liselere dağıtılıyor. 

Geçtiğimiz sene Eylül ayının sonunda başlayan proje kapsamında toplanan bine yakın kitabın 700’ü Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na, kalan adedi de ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderildi. 

Proje kapsamında kitap toplama ve dağıtım süreci devam ediyor. Sabancı Üniversitesi öğrencileri kullanmadıkları üniversite hazırlık kitaplarını Bilgi Merkezi’ne şahsen bırakabilir veya aşağıdaki adrese posta yoluyla gönderebilirler. Ayrıca başka üniversitelerden öğrenciler de posta yoluyla kitaplarını göndererek kampanyaya katılabilirler.

Kitap gönderim adresi:

Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi

Orta Mahalle, Üniversite Caddesi No:27 Tuzla, 34956 İstanbul

0216 483 90 00

 

VERİM'e AB Proje Desteği

VERİM'e AB Proje Desteği

Sabancı Üniversitesi Veri Analitiği Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (VERİM), araştırmacı kurum olduğu proje EuropeAid - Innovative Media for Peace, Social Cohesion and Reconciliation in Turkey, the Middle-East and North Africa programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

Verim_ABproje

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Faktültesi Öğretim Üyesi Berrin Yanıkoğlu, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşecan Terzioğlu, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Reyyan Yeniterzi

Yürütücülüğünü Hrant Dink Vakfı’nın yaptığı, Sabancı Üniversitesi VERİM ve Boğaziçi Üniversitesi`nin araştırmacı kurumlar olduğu projenin başlığı Utilizing Digital Technology for Social Cohesion, Positive Messaging and Peace by Boosting Collaboration, Exchange and Solidarity adını taşıyor.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı’ndan Berrin Yanıkoğlu ve Reyyan Yeniterzi ile, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Kültürel Çalışmalar Programı’ndan Ayşecan Terzioğlu`nun araştırmacı olarak yer aldığı proje, disiplinler arası ve iş birlikçi çalışmalarla, sosyal medyada nefret söylemlerini otomatik olarak tespit etmeyi ve nefret söylemi ve dezenformasyonu azaltmayı hedefliyor.

Projenin önemine değinen Berrin Yanıkoğlu, “Projenin çok paydaşlı yapısı ve yapay zeka alanında yaptığımız araştırmaların, topluma yararına olacak şekilde kullanılacak olması beni çok mutlu ediyor. Ayrıca daha önce benzer bir projede sosyal bilimler ve VERİM arasında başlayan disiplinlerarası işbirliğinin, bu projede büyüyerek devam etmesi de çok sevindirici.” dedi.

Projenin iki açıdan çok önem taşıdığını ifade eden Ayşecan Terzioğlu, “Birincisi toplumsal tartışmalarda sağlıklı bir diyaloğun oluşmasını engelleyen nefret söyleminin boyutlarını daha iyi anlayarak daha kapsayıcı ve çoğulcu toplumsal diyalogların nasıl olabileceğini irdelemek. İkincisi de, bu projede nefret söylemi konusunu nedenleri ve sonuçlarıyla uzun zamandır etkin olarak çalışan ve bu konularda ayrıntılı raporlar yayınlayan Hrant Dink Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte çalışarak akademi-STK işbirliğine iyi bir örnek oluşturmamız. Hrant Dink Vakfı ile yollarımız ilk olarak 2020 yılında vakfın nefret söylemi konusunda düzenlediği uluslararası bir konferansta kesişmişti. Şimdi bu proje kapsamında Hrant Dink Vakfı ile iş birliği yapacağımız için çok seviniyorum.” diye konuştu.

Bu proje ile her toplumda gittikçe yoğunlaşan nefret söylemlerinin tespit edileceğini belirten Reyyan Yeniterzi ise şunları söyledi: “Sosyal medya kullanımının arttığı günümüz dünyasında ekranda yazılanların kimler tarafından ne şekilde, nasıl okunup algılanacağı konusunda insanlar gittikçe daha duyarsız hale gelmekteler. Bu projenin önemi, her toplumda gittikçe yoğunlaşan nefret söylemlerini tespit etmek. Bu tespiti yapay zeka araçları ile yapmak, son teknolojinin sosyal fayda amaçlı kullanılacak olması bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Bu konuların hassasiyet ve önemine inanan Hrant Dink Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi ile geliştirmeyi planladığımız araç ve sitelerle nefret söylemi konusunda toplum bilinci oluşturmaya çalışacağız.”

“Üniversitemin bu dört yıl boyunca kendimi keşfetmeme izin verip, zamanla en iyi beni ortaya çıkardığını görebiliyorum.”

“Üniversitemin bu dört yıl boyunca kendimi keşfetmeme izin verip, zamanla en iyi beni ortaya çıkardığını görebiliyorum.”

Öğrencilerimize, “Neden Sabancı Üniversitesi?” diye sorduk, onlar da üniversite tercih serüvenleri ve lisans eğitimlerinden yola çıkarak bizimle deneyimlerini paylaştılar. 

“Lise hayatım boyunca farklı farklı etkinlikler yaparak programları tanımaya çalışmış bir öğrenci olarak üniversite seçim süresince tek emin olduğum konu mühendis olmak istediğimdi. Ancak makina mühendisliği de, elektronik, mekatronik, uçak mühendisliği de hepsi ilgimi çekiyordu ve şansım olsa hepsini okumak istiyordum. Sabancı Üniversitesi’nde, programınızı girdikten sonra hatta istersek giriş derslerini aldıktan sonra seçebileceğimizi duyduğumda tanıtım günlerine katılmaya karar verdim. Sadece tanıtım günlerinde bile öğrencilerinin okula karşı olan sevgisini, hocaların ve yönetim kadrosunun öğrencilerinin her zaman yanında olduklarını görebiliyordum. O gün, inovatif, her koşulda öğrencilerine gerekli kaynakları sağlayan ve geleceğe yönelik eğitim modellerini örnek alan bir üniversite gördüm ve heyecan ve belirsizliklerle dolu bu süreci, hayatımı “iyi ki” lerle dolduracak bir seçim yaparak Sabancı serüvenime başlamış oldum. 

Fakültedeki ilk yılımda, programlarda okuyan öğrencilerin tecrübelerini, hocalarımızın yaptıkları projeleri ve sektördeki firmaların çalışmalarını gerek üniversite kulüpleri, gerek okulun kariyer ofisi sayesinde birebir gözlemleme şansım oldu. Bu deneyimleri yaşadıktan sonra anladım ki bir programın tanıtımını dinlediğimizde düşündüklerimiz ile o programın çalışmalarını yaparken ki düşüncelerimiz çok farklı olabiliyor. Üniversiteye başlamadan önce de bilgisayar mühendisliğindeki çalışmaları duymuştum elbette, ancak ilk kodlama ve matematiksel düşünme dersimizdeki ilk projemizi yapana kadar bu alanı bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmemiştim. Bu deneyimlerin üzerine, robot kulübü ve elektrikli bir formula aracı tasarladığımız motorsports kulübünün bana kattığı farklı tecrübeler de eklenince Bilgisayar Mühendisliği ve Mekatronik mühendisliği çift ana dal yapmaya karar verdim ve programlarımı deklare ettim. 

Hayatımdaki en büyük “iyi ki”  ise ikinci sınıfa başlarken karşıma çıkacaktı. İkinci sınıfta, öğrencilerin hocalar ile birebir olarak araştıma projelerinde çalışması ve alanı deneyimleyerek tanımasını teşvik etmek amacıyla geliştirilen PURE programı ile tanıştım. Bu program sayesinde Bilgisayar Mühendisliği ve Moleküler Biyoloji alanının kesişimi olan Bioinformatik alanını keşfetmiş oldum. Robotiği ve mekatronik mühendisliğinin çalışma alanlarını hala çok seviyorum, hala kulüplerde görev alıyorum ancak bir alanı hobi olarak sevmek ile onu yıllarca yapacağın bir iş olarak sevmenin çok farklı olduğunu gördüm ve ikinci sınıftayken ikinci ana dalımı mekatronikten moleküler biyolojiye çevirdim. 

Okulun disiplinlerarası eğitim sistemi sayesinde bütün bu değişimleri herhangi bir ders kaybı yaşamadan yapabildim. Üniversitenin çeşitli programları sayesinde üçüncü yılımda hem Hong Kong’da üniversite değişim programına katılma hem de yazın yurt dışında çok istediğim bir üniversitede staj yapma imkanım olacaktı, ancak pandeminin başlaması ve sınırların kapatılması ile ikisi de gerçekleşememiş oldu. Bu noktada şunu anladım ki Sabancı Üniversitesi’nde en zor koşullarda bile bir kapı kapandığında açılan mutlaka farklı bir kapı oluyor. Online eğitime geçildikten kısa bir süre sonra PURE projesinde birlikte çalıştığımız hocamız korona üzerine yeni bir projeye başlayacağını ve bizim de bu projeye dahil olabileceğimizi söyledi. Projeye başladıktan bir kaç ay sonra TÜBİTAK’tan burs almaya başladık, bundan bir kaç ay sonra ise çalışmalarımız uluslararası dergilerde yayınlanmıştı. Pandeminin bütün zorluklarına rağmen hala bu projenin de dahil olduğu farklı araştırmalarda hocalarımız ile birlikte çalışmalara devam ediyoruz. Geriye dönüp baktığımda üniversitemin bu dört yıl boyunca kendimi keşfetmeme izin verip, zamanla en iyi beni ortaya çıkardığını görebiliyorum. Bütün bu deneyimleri ve daha buraya sığmayacak nicelerini sağladığı için, tercih dönemimin başına dönsem, bu sefer hiç düşünmeden Sabancı Üniversitesi’ni seçeceğimi biliyorum.

Müzede Sahne “Şimdi ve Buradayız Aşkım!” temasıyla 17-22 Ağustos tarihlerinde SSM’de

Müzede Sahne “Şimdi ve Buradayız Aşkım!” temasıyla 17-22 Ağustos tarihlerinde SSM’de

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM), Sabancı Vakfı katkıları ile düzenlediği açıkhava etkinliği Müzede Sahne, 5. yılını kutluyor. Emre Koyuncuoğlu’nun sanat yönetmenliğinde gerçekleştirilen ve her yıl bir tema etrafında gösteri sanatları alanındaki eserleri buluşturan Müzede Sahne’nin bu yılki başlığı "Şimdi ve Buradayız Aşkım!" olarak belirlendi. Dünyanın geçirdiği zorlu sürece beraber bakıp yaraları topluca sarma çağrısında bulunacak Müzede Sahne kapsamındaki eserler müzenin farklı noktalarında izleyiciyle buluşacak.

Müzede_sahne_ssm-01

17 – 22 Ağustos tarihleri arasında takip edilebilecek Müzede Sahne’nin programında Meltem Cumbul’dan “Ben ‘Sevgili Milena’”; Dot’tan “Sesin Resmi”; SFRPZTF’den “Eylül”; Talimhane Tiyatrosu’ndan “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince, Ama Şimdi İyi”; Versus Tiyatro’dan “Kreutzer Sonat”; Linet Şaul, Bülent Oral, Faran Suyolcu ve Ayşe Lebriz Berkem’den “Shakespeare’le Aşk ve Müzik”; Özden Karakışla’dan “Kadın Dilinden Masallar” ve Tatavla Sahne’den “Rahvan Giden Atlılar” oyunları yer alıyor.

Festival, Ebru Nihan Celkan imzalı metni sahnede okuyacak Tilbe Saran’ın konuşmasıyla açılıyor. Programda ayrıca Duygu Dalyanoğlu’nun moderatörlüğünde “Gösteri Sanatlarında Kapsayıcılık ve Dayanışma” ve Cemre Baytok’un moderatörlüğünde “Çoğulcu Kültür için Yaratıcı Dayanışma Nasıl Üretilir?” konulu paneller gerçekleştirilecek. Oyuncu, yazar ve yönetmen Nadir Sönmez, “Peki” adlı oyun okuması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçıları ise Birhan Keskin’in “Y’ol” kitabından şiir okumasıyla Müzede Sahne’nin konukları olacak.

Müzede_sahne_ssm-02

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer; “Kültürlerarası köprü görevi gören, müzemiz Müzede Sahne vesilesiyle beşinci kez gösteri sanatlarına ev sahipliği yapıyor. Biz de bir müze olarak, sanatın farklı alanlarına kucak açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Müzede Sahne’nin ilk adımı 2016 yılında Kuzgun Acar’ın ‘Kuşlar Soyut Kompozisyon’ isimli eserinin sergilenmesine paralel olarak gerçekleştirilen mask tiyatrosuyla atılmıştı. Zaman içinde gelişti; bir gösteriyle başlayan Müzede Sahne, bir haftaya yayılan, aralarda konuşmalar, paneller, okumaların olduğu kapsamlı bir festivale dönüştü. Beş yılda aralarında Zeliha Berksoy, Zuhal Olcay, Genco Erkal, Serra Yılmaz, Nazan Kesal gibi sanatçıların olduğu birçok ismin gösterilerine ev sahipliği yaptı.

Sahne sanatları 2020 başından bu yana pandemi nedeniyle en zorlu sınavlarından birini veriyor. Geleceğe birlikte bakmak, birbirimizi kollamak, birbirimizle uzlaşmak, hayal kurmak, üretmek her zamankinden çok daha kıymetli oldu. Bizler de sanat yönetmenimiz Emre Koyuncuoğlu ile "nasıl daha fazla kapsayıcı ve birleştirici olabiliriz?’ sorusunu sorduk ve temamızı ‘Şimdi ve Buradayız Aşkım!’ olarak belirledik. Bir hafta boyunca oyunlarla, panellerle, gösterilerle çoğulculuğu, çok renkliliği, sevginin iyileştiriciliğini ve aşkın gücünü kutlayarak yan yana geleceğiz” dedi.

Müzede_sahne_ssm-03

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ise; “Sabancı Vakfı olarak toplumsal gelişmenin, bireylerin potansiyelinin ortaya çıkarılması ve ilham veren hikayelerin paylaşılması ile mümkün olacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda pek çok proje hayata geçiriyor ve bu projelerimiz içinde kültür-sanata ayrıca önem veriyoruz. Bireyin ve toplumun iyi olma halinde kültür sanatın gücü yadsınamaz. Bu sebeple içinde bulunduğumuz pandemi döneminin tüm koşullarına rağmen sanatın hemen her alanına verdiğimiz desteği sürdürmeye devam ettik. Sabancı Vakfı olarak sosyal değişim hedefimiz doğrultusunda, içinde olduğumuz her projeye uzun soluklu yaklaşıyor, desteklerimizi bu yönde sürdürüyoruz. 5 yıldır desteklediğimiz Müzede Sahne de sosyal gelişim yolunda önemli bir adım. Müzede Sahne’nin bu yılki başlığı, bizlere birlikte olmanın verdiği gücü tekrar hatırlatacak ve pandemi yorgunu ruhlarımıza iyi gelecek” dedi.

Müzede Sahne’nin Sanat Yönetmeni Emre Koyuncuoğlu; “Zor bir seneyi yalnızlıklarla, korku ve kayıplarla geçirdik, geçiriyoruz. Yaz başındaki açılma süreciyle beraber duygusal ve düşünsel anlamda karışık bir dönemde bulduk kendimizi. Bu yıl beşincisi düzenlenen Müzede Sahne Gösteri Sanatları etkinliğimizde kısa dönemde art arda yaşanmışlıklara birlikte bakma zamanı geldi sanki. Şimdi fark etme zamanı: Ne kayboldu, ne kaldı, beraber ve birlikte ne yapabiliriz, yaşamımızı nasıl olumlayabiliriz, nasıl kapsayıcı ve birleştirici alanlar oluşturabiliriz, birbirimize nasıl iyi geliriz? Müzede Sahne’de bunları konuşacağız, sanatçıların üretimini, üretimin içinde varolan uzlaşıyı izleyip, paylaşacağız. Göz göze bakıp, birbirimizi ‘farklılıklarımızın güzelliğinde’ sevdiğimizi ve her tür zorluklara rağmen uzlaşabileceğimizi hatırlayacağız. Sevgiyi ve aşkı herkes için, her renk, her ses, her zaman, her anlayış ve her varoluş için hatırlayacağız ve ‘yaşamı’ kutlayacağız. Yaratıcı aşkı birbirimizde bulacağız.” dedi.

Müzede_sahne_ssm-04

Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 önlemleri doğrultusunda sosyal mesafe kurallarına uygun düzenlenecek etkinliğin biletleri sınırlı sayıda satışa çıkacak. Ayrıntılı program ve biletler için SSM’nin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

MÜZEDE SAHNE PROGRAMI

17 – 22 Ağustos 2021

17 Ağustos Salı

Açılış Konuşması

"'Rengarenk Bir Aşk"

Yazan: Ebru Nihan Celkan
Okuyan: Tilbe Saran

21:00

Fıstıklı Teras

Oyun

Ben “Sevgili Milena”

Meltem Cumbul Studio

21:30

Fıstıklı Teras

18 Ağustos Çarşamba

Panel

Çoğulcu Kültür için Yaratıcı Dayanışma Nasıl Üretilir?

Moderatör: Cemre Baytok
Konuşmacılar: Esra Dicle, Fatih Gençkal, Mehmet Ergen, Yeşim Özsoy

18:00

The Seed

Oyun Okuması

Peki

Nadir Sönmez

19:30

Orta Bahçe

Oyun

Sesin Resmi

Dot

21:30

Fıstıklı Teras

19 Ağu Perşembe

Şiir Okuması

Birhan Keskin "Y'ol"

İBB Şehir Tiyatroları

19:30

Fıstıklı Teras

Oyun

Eylül

SFRPZTF

21:30

Fıstıklı Teras

20 Ağustos Cuma

Panel

Gösteri Sanatlarında Kapsayıcılık ve Dayanışma

Moderatör: Duygu Dalyanoğlu
Konuşmacılar: Ayça Damgacı, Okan Urun, Melis Tezkan, Özen Yula

19:00

The Seed

Oyun

Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince, Ama Şimdi İyi

Talimhane Tiyatrosu

21:30

Fıstıklı Teras

21 Ağustos Cumartesi

Oyun

Kreutzer Sonat

Versus Tiyatro

19:30

Orta Bahçe

Konser/Performans

Shakespeare'le Aşk ve Müzik

Linet Şaul, Bülent Oral, Faran Suyolcu, Ayşe Lebriz Berkem

21:30

Fıstıklı Teras

22 Ağustos Pazar

Oyun

Kadın Dilinden Masallar

Gestus Tiyatro

19:30

Orta Bahçe

Oyun

Rahvan Giden Atlılar

Tatavla Sahne

21:30

Fıstıklı Teras

 

Abone ol