Başarı ile tamamlanan "Online Staj Programı"nı Şule Yalçın anlattı

Başarı ile tamamlanan "Online Staj Programı"nı Şule Yalçın anlattı

Sabancı Üniversitesi’nde zorunlu yaz stajını tamamlaması beklenen 638 öğrenci, Staj ve Kariyer Ofisi desteği ile bu yaz stajlarını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda 439 öğrenci stajlarını “Online” olarak gerçekleştirdi.

Online Staj Programı ile Sabancı Üniversitesi öğrencileri değişen yeni çalışma düzeninde başarıyla yerini aldı.

Pandemi döneminde yenilikçi bir yaklaşımla öğrencilere sunulan “Online Staj Programı” ve sonuçları hakkında Mezunlarla İlişkiler ve Kariyer Geliştirme Yöneticisi Şule Yalçın ile görüştük.

Şule Yalçın / Mezunlarla İlişkiler ve Kariyer Geliştirme Yöneticisi 

Röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.

Şule Hanım merhaba, Sabancı Üniversitesi pandemi döneminde online (uzaktan) eğitime süratle geçip, 2019-2020 bahar ve yaz dönemini başarılı ile tamamladı. Bu süreçte Staj ve Kariyer Ofisi olarak sizler de çalışmalarınızı sürdürdünüz. Neler yaşadınız, görüşlerinizi paylaşır mısınız?

Ş.Y: Pandeminin başlangıç döneminde, ilk olarak mevcut staj ve kariyer hizmetlerimizi aksatmadan ve pandeminin oluşturduğu yeni dönemin dinamiklerini de gözden geçirerek ekip olarak neler yapabileceğimizi tasarlamaya çalıştık. 

Bu dönemde en önemli gündemimiz, zorunlu yaz stajını tamamlaması beklenen 638 öğrencimiz ile bu kapsamda olup da ayrıca mezuniyet durumunda olan 78 öğrencimizin mağduriyet yaşamadan stajlarını başarıyla tamamlayabilmeleriydi.

Pandeminin başlaması ile birlikte bazı şirketler staj programlarını iptal ederken, bazı şirketler de staj başlangıç tarihlerini geciktirmeye başladılar. Bu durum doğal olarak yaz dönemi için staj başvurusu yapan öğrencilerimiz için ciddi sıkıntı yaratmaya başladı

İş yapış biçimlerinin değiştiği günümüzde, kendi staj süreçlerimizi tekrar gözden geçirerek Staj Ofisi olarak başarıyla sürdürdüğümüz standart staj programımıza “Online Staj Programı”nı da  eklemeye karar verdik. Yeni programın iş akış süreçlerini doğru ve etkin kurgulayabilmek ve olası işbirliği olanakları için hem Fakültelerimizle hem de Öğrenci Kaynakları birimimizle yoğun toplantılar gerçekleştirdik.  Sonunda öğrencilerimizin şirketlere gitmeden de iş hayatına dahil olmalarını ve deneyim kazanmalarına olanak sağlayacak “Online Staj Programı”nın tasarımını oluşturduk.

Herkes için yeni olan ve çok kısıtlı bir zaman içerisinde kurgulanan ve uygulamaya alınan “Online Staj Programı” öğrencilere ve şirketlere nasıl tanıtıldı?

Ş.Y: Sizin de belirttiğiniz gibi, Online Staj programı pandeminin ilk dönemlerinde Türkiye’de çok uygulama alanı olmayan bir programdı. O nedenle bizim öncelikli gündemimiz; tasarladığımız Online Staj Programının ayrıntılarını, avantajlarını, işleyiş biçimini hızlıca şirketlere tanıtmak ve bu kapsamda şirketlerden beklentilerimizi onlarla paylaşmaktı.

Bu kapsamda bazı öğretim üyelerimizin de katıldığı online tanıtım toplantıları gerçekleştirdik. Online Stajın katkılarını hem öğrenci hem de firma perspektifinden firma temsilcilerimizle paylaştık. Mayıs ayı başında Online Staj henüz hiç konuşulmuyorken 150 firmaya Sabancı Üniversitesi Online Staj Programını tanıttık ve programda yer almaları için şirketleri davet ettik.

Sadece firmalar da değil, Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan mezunlarımıza da ulaşarak kendi şirketlerinde online staj olanağı yaratılması konusunda mezunlarımızdan destek istedik ve onları işbirliğine davet ettik.

Bir çok firma tanıtım sunumlarımız sonrasında bizimle bu yolculuğa çıkmaya karar verdi. Zorunlu stajı olan 638 öğrencimizden 439’u stajlarını Online Staj Programı kapsamında farklı kurumlarda tamamladı. Bugün Online Staj Programına baktığımızda, zorunlu staj dersine kayıtlı 638 öğrencimizin %68’ inin online staj kapsamında şirketlere yerleştiğini görüyoruz.

Kariyer Geliştirme ve Staj Ofisi olarak öğrencilerimizin bu süreçte sürekli yanlarında olarak; fiziksel ve online staj ilanlarına doğru yönlendirilmeleri, online mülakatlara hazırlanmaları, CV düzenlemeleri ve diğer tüm iş/staj arama süreçlerine destek olduk. Sadece bahar döneminde düzenlediğimiz 9 adet Online Staj/Zorunlu Staj Bilgilendirme toplantımıza, 510 öğrencimiz katılım sağladı.

Bu süreçte mezunlarımızdan da destek aldığınızı belirttiniz. Bu konuyu biraz daha ayrıntılı paylaşabilir misiniz?

Ş.Y: Bu süreçte en büyük destekçimiz ve paydaşımız her zaman olduğu gibi mezunlarımız oldu. Yurtdışında birçok ülkede farklı alanlarda uzmanlık yapan mezunlarımızla işbirliği yapmak üzere iletişime geçtik. Toplamda 50 mezunumuz 150 öğrencimize Online Staj olanağı tanıdı ve bu vesileyle de öğrenci-mezun arasında bir köprü kurulmuş oldu. Buna ek olarak, pandemi koşulları yurtdışı stajın gerçekleşmesine engel olurken, Online Staj sayesinde 62 öğrencimiz yurtdışındaki kurumlarda Online Staj yaparak evinde bilgisayar başında uluslararası bir iş ortamında çalışma imkanı elde etti.

Örneğin Manchester Üniversitesi’nde kendi laboratuvarını kurmuş bir mezunumuz ile online staj konusunda iletişime geçerek Robotik Teknoloji alanda çalışan bir Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği öğrencimizi eşleştirdik.

Peki Online Staj Programının değerlendirilmesi konusunda bir çalışma yaptınız mı?

Ş.Y: Sabancı Üniversitesi Staj Ofisi olarak her yıl zorunlu stajını tamamlayan öğrencilerimize ve staj yapılan tüm kurumlara “Staj Değerlendirme” anketi göndeririz. Bu bizim standart uygulamamızdır. Dolayısıyla bu yıl da aynı uygulamamızı gerçekleştirdik. Bu yıl anket sonuçlarını merakla ve heyecanla bekledik. Çünkü online staj ile ilgili teorik anlamda ne kadar bilgimiz olsa da gerçek hayattaki başarılı uygulama sonuçlarını görmek bizi çok heyecanlandırıyordu.

Doğrusu biz de Online Staj Programı değerlendirme sonuçlarını merak ediyoruz? Sonuç hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ş.Y:  Geçtiğimiz hafta “Online Staj Programı”nın değerlendirme anket sonuçlarını analiz ettik.
Anketimize 276 firma ve online stajını tamamlayan 412 öğrencimiz katıldı.

Öğrencilerimizin online stajdan genel memnuniyet oranı %86 iken, staj yapılan kurumların öğrencilerimizden memnuniyet oranı %97 dir. Hepimiz için bir “ilk” olan bu uygulamadan memnuniyet sonuçlarının bu kadar yüksek çıkması bizi hem çok mutlu hem de çok motive etti.

Programlara göre online staj yapan öğrencilerimizin dağılımını da aşağıda vermek isterim.

Yukarıdaki tabloda yer alan program ve zorunlu staja kayıtlı öğrenci sayılarımız ile online staj yapan öğrenci yüzdelerine baktığımız zaman şunları görmekteyiz.

  • Az sayıda zorunlu stajı olan 2 programımızda online staj oranı %100 dür.
  • Yüksek sayıda zorunlu stajı olan bilgisayar mühendisliği programında online staj oranı %90 dır.
  • 6 programımızdaki online staj performansı %70 -%60 bandındadır.
  • Geriye kalan 4 programımızda da online staj yapma oranı  %56-%47 dir.

Genele baktığımızda, online staj oranının programdan bağımsız olarak yüksek oranda gerçekleştiğini görmekteyiz. (%68)

Peki öğrencilerimiz için en fazla hangi sektörlerde ve çalışma alanlarında bu olanaklar sağlandı?

Ş.Y:  Aslında itiraf etmeliyim ki, Online Staj Programı üzerinde çalışmamıza yeni başlarken sınırlı sayıda sektörde öğrencilerimiz için imkan sağlayacağımızı düşünüyordum. Ancak zaman ilerledikçe kurum içerisinde ihtiyaç duyulan pozisyonlara bağlı olarak birçok sektörde imkan yaratabildiğimizi gördüm.

Öğrencilerimiz toplamda 25 sektörde ve 23 farklı alanda online stajlarını tamamladılar. Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi öğrencilerimizin en çok staja yerleştikleri sektörler arasında yazılım teknolojileri, bilgi teknolojisi, eğitim, danışmanlık ve internet/e-ticaret/sosyal medya yer aldı.

Bununla beraber staj yapılan alanlar içerisinde yazılım mühendisliği, iş geliştirme, finans, digital iletişim, danışmanlık, grafik tasarım, risk yönetimi, uluslararası ticaret, insan kaynakları ve pazar araştırması gibi konular yer aldı.

Staj yapılan kurumlardan bazıları ise: Akbank, Farplas, Altınay Havacılık, Brisa, Arçelik, Bayer, Maersk, Yapı Kredi, Denizbank, EnerjiSA, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, Procter&Gable, Sanlab Simulation, Coyotiv UG, Manchester Universty, Oxford University, Novartis, Tübitak Bilgem.

Online Staj Programının sizce öğrencilerimiz için ne gibi avantajlar sağladı?

Ş.Y:  Online Staj Programı esnasında hem öğrencilerimizle hem de firmalarla yaptığımız birebir yoğun görüşmelerde gördük ki; online  staj programı zamansal esneklik, yol/zaman tasarrufu, konfor gibi konularda öğrencilerimize büyük avantaj sağlarken aynı zamanda dar bir zamana sıkıştırılmamış ve yaratıcılığın sınırlanmamış olduğu projelerde öğrencilerimize çalışma imkanı sağladı. Laboratuvardan uzak olunan bu süreçte alanla ilgili pazarlama araştırmalarına yoğunlaşarak öğrencilerin farklı boyutları da görmesine imkan sağladı, öğrencilerimizin planlama ve iş takibi yetkinliklerinin gelişimine de katkıda bulundu.

Bununla beraber; evden çalışma formatında şirket içi stajındaki gibi çalışanlar ve işverenler ile birebir temasın ve ofis ortamı çalışma deneyiminin olmaması, zaman zaman kişisel motivasyonun düşebilmesi, profesyonel iş ağı oluşturmada öğrencinin zorlanması gibi durumlar da karşımıza çıkmıştır.

Özellikle üretim, mühendislik ve ar-ge gibi konularda birebir çalışmak isteyen öğrencilerimin geleneksel staj yani şirket içi staj programını tercih ettikleri de gözlemlenmiştir. 

Online Staj Programına ilişkin öğrencilerimizden ve firmalardan gelen mesajları aşağıda okuyabilirsiniz.

Öğrencilerimizden Gelen Mesajlar

Bahar Can – Endüstri Mühendisliği

Tecrübe ettiğim bu süreç için oldukça mutluyum.  Online süreçte, bir iş üzerine yoğunlaşmak için oldukça zamanım oluyor. Şirketin bana sağladığı esneklik, kapasiteme ve hızıma uygun olan bu düzen; verimli bir şekilde üretmemi sağlıyor. Dar bir zamana sıkıştırılmamış, yaratıcılığın sınırlanmamış olduğu projelerde çalışmanın bana kattıklarını şimdiden görebiliyorum.

Arda Tuğal – Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği

Online stajın en büyük avantajı mesai saatlerini kendin seçebiliyor olman. Sabah erken kalkıp akşam 5-6 ya kadar çalışmak yerine daha geç başlayıp gece çalışmayı tercih edebiliyorsun. İstediğin zaman mola verebiliyorsun dolayısıyla daha stressiz geçiyor.

Gamze Böncü-Ekonomi

Online sistemin bizlere sunmuş olduğu iş-özel hayat dengesini daha iyi kurabilme avantajını sonuna kadar yaşıyorum. Gerek seyahat gerek kendime zaman ayırmak konusunda staj yoğunluğuma rağmen aşırı zorlanmıyorum. Normalde belki de staj yerine ulaşmak için yolda geçireceğim 2 saatimi online sistem sayesinde yaz okulundan aldığım dersime çalışarak geçiriyorum.

Zeynep Durmaz-Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik

Her zaman zorunlu stajımı üniversitede yapmak istemiştim ve bu staj sayesinde araştırma projesinde çalışma, akademik bir ortamı online olarak gözlemleme imkanı elde ettim. Ayrıca öğrendiğim bilgisayar programı sayesinde malzeme biliminde simülasyon ve modellemenin hangi aşamada neden kullanılması gerektiğini, bir malzemenin üretim aşamasından önce bir çok soruya rahatlıkla cevap verebileceğin farkettim. Projem online olmasaydı bu büyük ihtimalle şu an fark edebileceğim bir şey olmayacaktı. Stajın bana en büyük katkısı ise katıldığım seminerler ve projemin de konusundan dolayı ileride de enerji alanında malzemelerin geliştirilmesi üzerine çalışmak istediğimi anlamak oldu.

Firmalardan Gelen Mesajlar

Dr. Ahu Gumrah Dumanli-Parry-BP-ICAM Kathleen Lonsdale Araştırma Görevlisi-BioFUM grubu lideri Manchester Üniversitesi | Malzeme Bölümü

Mert ilgi çekici disiplinler arası bir proje üzerinde çalıştı ve bilgisayar bilimleri alanındaki bilgi ve becerilerini akıllı telefonlar kullanarak renk tespiti ile ilgili bir malzeme bilimi projesine uyarladı. Telefon kameralarını dedektör olarak kullanma amacıyla bir uygulama geliştirmek için Java ve reactnet dillerini öğrendi. Uygulamanın %80’i tamamlandı ve bu yeni aracın daha da geliştirilmesinde Mert grubumuza dahil olacak.

Mert grubumuzda çalışırken ilginç bir seçim yaptı. Biz deneysel bir malzeme bilimi grubuyuz ve çalıştığımız alan belirli bir uygulama formatında bir kullanıcı arayüzü geliştirmemiz gerektiriyor. Mert çok yetenekli bir öğrenci ve javascript üzerinde, uygulama geliştirmede, dilleri ve tüm eklenti paketlerini öğrenmede çok iyi bir performans sergiledi. Bu bağlamda Manchester'da Bilgisayar Bilimleri departmanı ile iletişim halindeydik ve bu departmanın projesi ileride Mert'in dahil olacağı bir yüksek lisans öğrencisi çalışmasına dönüşecek. Mert'in yaklaşımını ve böylesine zorlu bir projede yer almaya istekli olduğunu görmekten çok mutluyum.

Okan Ataman - AR-GE Müdürü/ KordSA Teknik Tekstil A.Ş
Doğukan, Kordsa Kompozit iş biriminin en zorlu problemlerinden biri üzerine çalışmıştır. 2019 yılından bugüne kadar yaptığımız tüm üretim ve gönderilerin miktarlarını ve maliyetlerini analiz etmiştir. Bu analiz sonucunda yaptığımız sevkiyatlarda ne kadar ürün, ne kadar boşluk taşıtmışız bunu başarılı bir şekilde ortaya çıkarttı. Ayrıca bu sorunun üstesinden gelebilmek adına -18 C'de yapılacak taşımalarda kullanılacak kutu tipi önerisinde bulunmuştur.

Hakan ŞenerProduct Manager / Tarentum Yazılım ve Danışmanlık A.Ş.

Programa başvuru süreci oldukça kolaydı. Staj Ofisinden gelen basvuruların sayısı ve kalitesi beklentimin üstündeydi ki bu sureci iyi yönettiğinizi gösteriyor. Kaya da bunu destekler bir yorum yaptı. "Kariyer sayfamız var ordan çok fazla paylaşım yaptı üniversitemiz, ben de Tarentum’u oradan görüp başvurdum. Gerçekten kaliteli ve verimli olabilecek şirketlerin staj imkanlarını bulup bize sunmaları ve staj bulmanın görece zor olduğu bu pandemi döneminde gerçekten yardımcı olmaları güzeldi."

Şule Hanım çok güzel bir sohbet oldu. Son olarak bize söylemek istediğiniz birşey var mı?

Ş.Y:  ‘Yeni normal’ söyleminin sık sık kullanıldığı bu günlerde yeni deneyimler yaşamak bizler, öğrenciler ve firmalar için eşsiz bir fırsat oldu.

Geleneksel stajın öğrencilerimize sağlamış olduğu deneyimsel öğrenme fırsatını her zaman çok önemsiyoruz. Bununla birlikte, dünyada değişen yeni iş yapış modellerini de fırsata çevirerek, öğrencilere sunduğumuz hizmet yelpazesini genişletmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü farklı fırsatları deneyimlemenin, öğrencilerimize farklı yetkinlikler kazandırdığını gözlemliyoruz.

Inovent’in resmi partneri olduğu EIT InnoEnergy’den çevrimiçi etkinlik

Inovent’in resmi partneri olduğu EIT InnoEnergy’den çevrimiçi etkinlik

Sürdürülebilir enerji için inovasyon odaklı faaliyetleri ve projeleri destekleyen, Avrupa’nın enerji odaklı en büyük yatırım ve girişim hızlandırma şirketi EIT InnoEnergy, 4–5 Kasım tarihlerinde düzenlenecek çevrimiçi bir organizasyon olan TBB.Connect’e hazırlanıyor.

Türkiye’de Sabancı Üniversitesi Inovent’in resmi partneri olduğu EIT InnoEnergy’nin, etkinlik öncesi yaptığı bir araştırmaya göre, COVID-19’un etkilerine rağmen enerji sektörü oyuncularının %75’i önümüzdeki 12–18 ay içerisinde, endüstriyel sektör tarafından sürdürülebilir enerji teknolojilerinin benimsenmesi konusuna olumlu bakıyor.

Araştırmaya katılan Avrupa’daki 200 enerji şirketi ve girişimcinin yüksek oranda fikir birliği içinde olduğu görülüyor.

Enerjide sürdürülebilirlik ve inovasyon konusunda görünümün olumlu olduğu konusunda hemfikir olan katılımcılar, durumun böyle kalmasını sağlamak için odak noktalarını da belirlemiş durumda.

Araştırmaya katılanların %78’i Avrupa Yeşil Anlaşması’nın (EU Green Deal) kazandıracaklarına inanıyor, finansman ve yatırım konusunun önemine dikkat çekiyor. Buna göre, araştırmaya katılanların %49’u müşterilerin yeni teknolojilere uyum gösterme konusuna dikkat çekerken, %37’si ise kurumların Ar-Ge yatırımı yapabilmelerinin önemine değiniyor.

Araştırmada ayrıca enerji depolama (%58), enerjide verimlilik (%46) ve yenilenebilir enerji (%45) alanlarında geliştirilen becerilerin en önemli kazanımlar olacağına değiniliyor. Katılımcıların %45’i ise bu noktada belirtilen alanlarda çalışacak uzmanların bulunması konusunda ‘tarafsız’, %36’sı ise daha karamsar ve doğru becerilere sahip ekipler kurma konusunda ‘olumsuz’ düşünüyor.

Araştırma, EIT InnoEnergy'nin The Business Booster etkinliğinin ilk çevrimiçi versiyonuna hazırlanırken yayınlandı. TBB.Connect, dünya çapında enerji sektörü oyuncularına yeni sürdürülebilir iş fırsatları yaratma, tartışma ve geliştirme ortamı sağlamak için 4-5 Kasım 2020 tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleşecek. Etkinlikte, Schneider Electric İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve İnovasyon Direktörü Emmanuel Lagarrigue, WindEurope CEO'su Giles Dickson ve ENGIE Bilim ve Teknoloji Direktörü Michael E. Webber gibi önemli isimler ise konuşmacı olarak yer alacak.

Etkinliğe katılmak isteyenler Sabancı Üniversitesi Inovent'e özel olarak sunulan %10 indirimden TBBVIP10off_5 kodunu kullanarak faydalanabilirler. Etkinliğe katılmak için lütfen tıklayın.

Guillermo Agular'dan "From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant" semineri

Guillermo Agular'dan "From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant" semineri

Sabancı Üniversitesi Distinguished Research Fellow Profesör Mehmet Toner tarafından organize edilen “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” konulu seminer serisi, 4 Kasım 2020 Çarşamba günü Guillermo Agular'ın "From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant" başlıklı semineri ile devam ediyor.  

Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir: 

7 Ekim 2020 – BAŞAK UYGUN – Engineering Organ Substitutes for Transplantation

21 Ekim 2020 – JOHN BISCHOF – Nanowarming for Regenerative Medicine

4 Kasım 2020 – GUILLERMO AGUILAR – From Laser Dermatology to the Development of a Transparent Cranial Implant

18 Kasım 2020 – EBRU ORAL – Engineering Joint Implants for in vivo Longevity and Antibacterial Treatment

2 Aralık 2020 – MEHMET TONER – “EXTREME MICROFLUIDICS” Label-Free Sorting of Extremely Rare Circulating Tumor Cells and Clusters

16 Aralık 2020 – DANIEL IRIMIA – Chain Reactions in Immunology

 

Seminerler herkesin katılımına açıktır.  Kayıt yaptırmak için lütfen tıklayınız.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi'nin ilk konuğu Timothy Long

SU-IMC Tematik Seminer Serisi'nin ilk konuğu Timothy Long

SU-IMC Tematik Seminer Serisi, Prof. Dr. Timothy Long'un "Tailoring Polymer Structure for Additive Manufacturing" konulu semineri ile başlıyor. 

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız.

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde tematik çevrimiçi bir seminer dizisi başlatıyor.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi programı aşağıdaki gibidir: 

Nano Open Seminer Serisi'nin yeni konuğu Mustafa Çulha

Nano Open Seminer Serisi'nin yeni konuğu Mustafa Çulha

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından düzenlenen Nano Open Seminer Serisi 4 Kasım 2020 Çarşamba günü SUNUM Araştırmacısı Mustafa Çulha'nın “Nanobiophotonics and Nanomedicine for Diagnosis and Treatment" konulu semineri ile devam ediyor.  

*Seminere tüm Sabancı Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri ve çalışanları davetlidir.  

Yayın linki kayıt yaptıranlara etkinlik öncesinde iletilecektir.
Kayıt için lütfen tıklayınız.

Amerikan Seçimleri

Amerikan Seçimleri

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.  3 Kasım Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Amerikan Seçimleri".


Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyesi Ayşe Kadıoğlu, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman ile Middlebury College’dan Şebnem Gümüşçü ve Fuat Keyman’dan oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

3 Kasım Salı 15:00 

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor. 

Kayıt için: https://event.webinarjam.com/register/123/6vkp8ag7

Akış / Flux: Marina Abramović + MAI sergisi yeniden ziyaretçilerle buluşuyor

Akış / Flux: Marina Abramović + MAI sergisi yeniden ziyaretçilerle buluşuyor

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) 31 Ocak 2020’de Akbank’ın desteğiyle kapılarını açan, ancak pandemiye karşı alınan önlemler doğrultusunda ara verilen Akış / Flux sergisi 30 Ekim 2020 tarihinde yeniden izleyiciyle buluştu ve 20 Aralık tarihine kadar gezilebilecek. Marina Abramović ve kurucusu olduğu Marina Abramović Enstitüsü’nün (MAI) Türkiye’deki ilk sergisi Akış / Flux, performans sanatının tarihini ziyaretçi için ulaşılır ve anlaşılır kılmak amacıyla, Abramović’in performanslarının dokümantasyonlarının yer aldığı kapsamlı bir retrospektifi, açık çağrıya cevap veren ve projeye davet edilen sanatçılarla MAI ortaklığında geliştirilen canlı performansları ve video gösterimlerini kapsıyor.

 

Marina Abramović’in çığır açıcı kariyerine, yaklaşık elli sene boyunca ürettiği performansların video ve fotoğraf belgeleriyle ışık tutan sergi kapsamında, aralarında Rhtyhm 0 (Ritim 0), Rhtyhm 10 (Ritim 10) ve The Artist is Present (Sanatçı Burada) gibi sanatçının zihninin ve bedeninin sınırlarını zorladığı ikonik performansları, erken dönem resim çalışmalarıyla beraber sunuluyor. Serginin retrospektif niteliği taşıyan bu ilk bölümü, Abramović’in kariyerinden yola çıkarak performans sanatının dünü ve bugününe dair kapsamlı bir bakış sunuyor. 

Serginin, toplam süresi boyunca Türkiye’den ve dünyadan 16 sanatçının uzun süreli performanslarına ev sahipliği yaptığı bölümü de kaldığı yerden devam ediyor. Bu kapsamda 9 sanatçı, müzenin açık olduğu her gün uzun süreli performanslarını gerçekleştirecekler. Her güne özel tasarlanan performansların güncel programında Metehan Kayan ve Umut Sevgül, Murat Adash, Evren Kutlay, Halil Atasever, Merve Vural, İlyas Odman, Dilek Champs ve Bahar Temiz’in canlı performansları yer alıyor. Yenilenen programda sanatçılar günde 6 saat boyunca sanatseverlerle bir araya gelecek. Akış/Flux kapsamında daha önce gerçekleştirilen performanslardan, Virginia Mastrogiannaki’nin SJ ve Murat Ali Cengiz’in Müzisyensiz Bölge adlı çalışmalarının dokümantasyonları da yine bu bölümde gösterilecek. 

Marina Abramović
Sanatçı Burada, 2010
Performans

Marina Abramović’in sanat pratiğine ve MAI’nin etkinliklerine dair bilgilendirici bir çerçeve sunan videolar da sergi boyunca müzenin konferans salonunda izlenebilecek. 

SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “SSM, kurulduğu günden bugüne yurt içinde ve yurt dışında pek çok sergiyi hayata geçirdi. Global ölçekte dünyayı durma noktasına getiren bir durumu sanırım hepimiz ilk defa yaşadık, ilk defa yarım kalan, galerilerimizde yaklaşık 6 ay boyunca sessizce tekrar ziyaretçilerini bekleyen bir sergimiz oldu. Hayatımızın kısmen normale dönmesiyle birlikte müzemizin kapılarını açtık. Yurt dışından gelecek MAI ekibi ve Akış / Flux sergimizin bel kemiğini oluşturan ve bazıları yurt dışında yaşayan performans sanatçılarımızla birlikte takvimimizi güncelledik. SSM olarak bütün dünya müzelerinde uygulanması önerilen hijyen ve dezenfeksiyon kurallarına titizlikle uymak kaydıyla aldığımız önlemlerle şimdi kaldığımız yerden sergimize devam ediyoruz” dedi. 

Akış / Flux sergisi Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde 20 Aralık 2020 tarihine kadar pazartesi günleri hariç 12.00 - 18.00 saatleri arasında görülebilecek. Farklı performanslara şahit olmak isteyen ziyaretçiler için müzenin web sitesi üzerinden veya gişeden tek giriş veya çok girişli olarak farklı kategorilerde bilet satışı olacak. Önceden satın alınmış çok girişli sergi biletleri de yeni dönemde geçerliliğini koruyacak. Pandemi şartları sebebiyle sergiye girişlerde kişi sayısı sınırlamaları olacak ve web sitesi üzerinden rezervasyon yapan sanatseverlere girişte öncelik sağlanacaktır. 

Akış/Flux sergisine farklı kategorilerde bilet satın almak için tıklayınız.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi başladı

SU-IMC Tematik Seminer Serisi başladı

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde tematik çevrimiçi bir seminer dizisi başlattı.


SU-IMC Tematik Seminer Serisi, araştırma alanlarının bu dönemki ana odağı geleceğin kompozit üretim teknolojileri ve kompozit yapıların eksiksiz değer zinciri olan dünyaca tanınmış uzmanları ağırlıyor.

Akademik ve endüstriyel konuşmaların yapıldığı SU-IMC Tematik Seminer Serisi’nde tüm seminerler çevrimiçi olarak gerçekleştirilior ve kayıt olan tüm dinleyicilere açıktır.

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi programı aşağıdaki gibidir: 

 

SU-IMC, gelişmiş kompozit malzemelerin endüstriyel ölçekte tasarım ve analizi, testleri, prototip üretim hizmetleri sunan, dünya lideri bir Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezidir. Ayrıca, sanayi şirketleri ve devlet kurumları için entegre üretim alanlarında lisansüstü eğitim, öğretim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Daha fazla bilgi için lütfen web sitemizi ziyaret edin: https://suimc.sabanciuniv.edu/.

Sabancı Üniversitesi'nin İlk Fahri Doktorası Jan Nahum'a Verildi

Sabancı Üniversitesi'nin İlk Fahri Doktorası Jan Nahum'a Verildi

Sabancı Üniversitesi, ilk fahri doktor unvanını Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Hexagon Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum’a takdim etti. Fahri Doktora Töreni’nin ardından Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektörü Yusuf Leblebici katılımıyla “Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın” paneli gerçekleştirildi.

Sabancı Üniversitesi ilk fahri doktor unvanı, eğitim camiası, sanayi dünyası ve akademi-sanayi iş birliğine özel katkılarından dolayı Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Hexagon Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum’a takdim edildi. 26 Ekim 2020 Pazartesi günü düzenlenen törende Nahum’a fahri doktora diplomasını Güler Sabancı takdim etti.

Güler Sabancı, yaptığı konuşmada “Sabancı Üniversitesi olarak geride bıraktığımız 20 yılda birçok ilke imza attık ve bu ilklerde hep çok titiz davrandık. İlk fahri doktoramızda da aynı titizliği gösterdikleri ve Mütevelli Heyetimize Jan Nahum önerisi ile geldikleri için Akademik Kurulumuza çok teşekkür ediyorum. Jan Nahum, olağanüstü enerjisiyle üniversitemizde süreçlere yürekten katılım göstermiş, hem iş hem de akademi dünyasını iyi analiz edip doğru teşhislerde bulunarak tüm Sabancı Üniversitesi Ailesine büyük katkı sağlamıştır. Doğru soruları sormak kolay değildir. Jan Nahum her zaman doğru soruları sormuş ve üniversitemizi yapıcı bir şekilde yönlendirmiştir. Kendisi çevresindekilerle her zaman bildiklerini paylaşan, katkı sağlayan kişiliğiyle doğası gereği bir öğretim üyesidir. Üniversitemizin ilk fahri doktorasını da kendisine takdim etmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Özellikle sanayi-üniversite iş birliğinde Jan Nahum’un çok büyük bir katkısı olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversite olarak çok önem vermemize rağmen üniversite-sanayi iş birliği maalesef ülkemizin geç kaldığı bir konudur. Sabancı Üniversitesi olarak bu alanda Türkiye’de örnek olduk. Jan Nahum’un da desteğiyle Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezimizi kurarken iyi bir örnek yaratmaya çok özen gösterdik. Jan Nahum’un en önemli özelliklerinden biri iş birliği yaratabilmesidir. Üniversite olarak birlikte yarattık, birlikte geliştirdik. Kendisine tüm Sabancı Topluluğu ve Sabancı Üniversitesi adına çok teşekkür ediyorum. Jan Nahum ile artık hem iş dünyası hem de akademiyi temsil eden biri olarak çalışmalarımızı daha da geliştirerek sürdüreceğiz” dedi.

ARTIK DÜNYANIN EN İYİ ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, fahri doktora töreninde yaptığı konuşmada, “Sabancı Üniversitesi olarak 20’nci yılımızı kutladık. 20 yıl içinde üniversitemizin gerçekten de ilk başta verilen iddialı hedefleri yerine getirip onun da ötesine geçtiğini, aynı ivmeyle ve heyecanla ileri doğru atılım içinde olduğunu görüyoruz. Üniversitemizin ilk kuruluşundaki iddialarından biri Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinden biri olmak, Türkiye’nin en iyi öğrencilerini çekebilmekti. Bugün bu hedefi gerçekleştirmeyi başardık. İddia sahibi olduğumuz alanların tümünde Türkiye’nin en iyi öğrencilerini alan üniversiteyiz” dedi,

Sabancı Üniversitesi’nin bir araştırma kurumu olarak dünya çapında da kendine yaraşır bir şöhret kazanmaya başladığını belirten Yusuf Leblebici, şöyle konuştu: “Artık Türkiye’nin en iyi üniversitesi olmakla yetinmeyip dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de araştırmacı kimliğimiz taşıyıcı rol oynayacaktır. Sadece Türkiye’de değil dünyada en iyi ve en kaliteli eğitimi vermek, bunun da taşıyıcısı olan bilimsel araştırma kimliğimizle öne çıkmak istiyoruz. Bunu kendi kendimize yapmamız mümkün değil. Özellikle bir araştırma üniversitesi olarak ilerlemek istiyorsak sanayiyi daha çok yanımıza almak zorundayız. Bunun için stratejik plan ortaya koyduk ve bundan sonraki yol haritamız olarak benimsedik. Jan Nahum’un da önümüzdeki 20 yıl için geliştirdiğimiz yol haritamıza katkıları sürüyor” dedi.

BAŞARILI BİR YOLDA İLERLERKEN BAŞARISIZLIKTAN KORKMAMAK LAZIM

Sabancı Üniversitesi’nin ilk fahri doktor unvanını kendisine vermesinden onur duyduğunu dile getiren Jan Nahum, “Sabancı Üniversitesi birçok ilklere imza atmış, Türkiye’nin en başarılı üniversitelerinden biri. Böyle bir üniversitenin ilk fahri doktor unvanını bana vermesi büyük bir onur. Bana bunu layık görmüş olan herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Jan Nahum, insanlığın zor bir dönem geçirdiğini, Türkiye’de de eğitim sisteminin çok zor günler yaşadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “İnsanlık, buzulların erimesiyle ortaya çıkan büyük göç, Ortaçağ’da vebayla ortaya çıkan büyük kırım, 1. ve 2. Dünya Savaşları gibi çok büyük sıkıntılardan geçti. Her defasında medeniyet çok daha süratli ilerledi, çok büyük kademeler atladı. İçinden geçtiğimiz bu dönemi de böyle değerlendirmeliyiz. Aşılması gereken birtakım sınırlar olduğunda insanlık tarihi her zaman daha büyük aşamalar kaydetmiştir. Türk otomotiv sanayini dünya ile rekabet eder hale getirmek için çok savaştım. Kendi hayallerimden feragat etmeden, bu hayallerim için gerekirse istifa ederek çok çalıştım. Başarısızlıklar da yaşadım, başarıların yanında. Başarılı bir yolda ilerlerken, başarısızlıktan kaçayım derseniz ister istemez başarıdan da uzaklaşırsınız. Başarısızlıktan korkmamak, başarısızlıktan öğrenmek lazım. Eski ile yeniyi, tecrübeyle tecrübe edilmeyeni iyi bağlamak lazım. Sabancı Üniversitesi geçmişi olduğu gibi geleceği de şekillendirecek değişim ajanlarından biri. Bana bu ödülü layık gördüğü için çok teşekkür ederim.”

Törenin ardından Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici katılımı ile düzenlenen “Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın” panelinde üniversitenin kuruluşu, bugüne geliş hikayesi ve gelecek vizyonu konuşuldu. Panelin moderasyonu Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Fuat Keyman tarafından gerçekleştirildi.


JAN NAHUM HAKKINDA

1950 Ankara doğumlu Jan Nahum, lise eğitimini İstanbul Robert Koleji’nde görmüştür. Üniversite eğitimini Londra’da Royal College of Art’da (RCA), her yıl dünyada sadece dört öğrencinin kabul edildiği “Otomotiv Dizayn” bölümünde yapan Nahum “Ekonomik Araç” üzerine yapmış olduğu araştırmasıyla o yılın “Penguen Tasarım Ödülü”nü almıştır. İş hayatına 1973’te, Otosan’da Proje Mühendisi olarak başlamıştır. 1975’ten itibaren 9 yıl içerisinde Koç Holding’in Ar-Ge Merkezi’nde sırasıyla bölüm dizayn başkanı ve koordinatörü olarak görev almıştır. 1984’te Otokar’a geçen Nahum, 10 yıl süreyle şirketin genel müdürlüğünü üstlenmiş ve bu süre zarfında Otokar’ın Land Rover ve zırhlı araç üretimi ile savunma sanayinde faaliyet göstermesine ön ayak olmuştur. Ardından üç yıl boyunca, Koç Holding Fiat ortaklığındaki Tofaş’ta genel müdürlük görevini yürütmüş, bu dönem içerisinde Tofaş’ın ciddi boyutlu Ar-Ge faaliyetine geçişine ve Tofaş’ın burayı bir Fiat üretim üssüne dönüştürmesine Doblo projesi ile önayak olmuştur. Nahum, 1998-2002 yılları arasında da şirketin murahhas azası olmuştur. Nahum, daha sonra 2004 yılına kadar Tofaş’ın yönetim kurulu başkan yardımcılığı ve FIAT S.P.A.’nın uluslararası iş geliştirme bölüm başkanlığı görevlerini eş zamanlı olarak sürdürmüştür. 2004’te Kıraça Holding bünyesinde faaliyet gösteren Karsan Otomotiv’in yönetim kurulu üyesi olan Nahum, 2005-2007 yılları arasında Petrol Ofisi’nin genel müdürlüğünü yürütmüştür. 2005 yılında aile firması Hexagon Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.’nin kuruluşuna öncülük eden Nahum; Hexagon’un iş sahaları olarak Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren otomotiv, yenilenebilir enerji, gelişen teknolojiler ve çevre sektörlerini belirlemiştir. Nahum, Hexagon Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanlığının yanı sıra, 2008 yılından bu yana Karsan’ın murahhas azası görevini de sürdürmektedir. Evli ve üç çocuk babası olan Nahum’un uzmanlık alanları otomotiv, tasarım, endüstri mühendisliği ve enerjidir.

 

Executive MBA Programı dünya sıralamasındaki yükselişine devam ediyor

Executive MBA Programı dünya sıralamasındaki yükselişine devam ediyor

Yönetim Bilimleri Fakültesi Executive MBA (EMBA) Programı, dünyanın en prestijli yayınlarından Financial Times tarafından her yıl yayınlanan “Dünyanın En İyi Executive MBA Programları” listesinin 2020 değerlendirmesinde 10 basamak birden yükselerek 84. sıraya yerleşti.


Dünyanın en iyi işletme okullarının EMBA programlarının yer aldığı sıralamada, okullar; 17 kritere göre değerlendiriliyor. Değerlendirme verilerinin ilki; işletme okulları, diğeri mezunlar tarafından doldurulan anket aracılığıyla toplanıyor. Mezunların değerlendirildiği kriterler: bugünkü maaş, maaş artışı, kariyer gelişimi, iş deneyimi ve ulaşılan hedefleri kapsıyor. İşletme okulları tarafından sağlanan bilgiler, kadın öğretim üyeleri, kadın öğrenciler, danışma kurulundaki kadın üyeler, uluslararası öğretim üyeleri - öğrenciler ve kurullar, uluslararası ders deneyimi, ekstra yabancı dil, doktoralı öğretim üyesi oranı, FT araştırma sıralaması, Kurumsal Sosyal Sorumluluk sıralaması ve genel memnuniyet dahil olmak üzere 10 kriteri içermektedir.  

Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Nihat Kasap konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi olarak geçtiğimiz yıl 94. sıradan giriş yaptığımız FT Executive MBA 2020 sıralamasında 10 basamak birden yükseldiğimiz için mutlu ve gururluyuz. Fakültemiz uluslararası düzeydeki eğitim ve araştırma kalitesiyle sadece Türkiye’deki değil, dünyadaki en iyi işletme okulları arasında yer alıyor” dedi.

Financial Times EMBA sıralamasına sadece AACSB ya da EQUIS akreditasyonu olan işletme okulları başvurabiliyor.

FT Executive MBA 2020 sıralamasının tamamına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.  

 

 

Abone ol