Sabancı Üniversitesi, bu yıl sekizincisi kez düzenlenen “Aile ve Eğitim Günü”nde aileleri konuk etti.  Aileler derslere ve sunumlara katılarak lojistikten, edebiyata ve kompozit teknolojilere kadar uzanan geniş yelpazedeki konular hakkında bilgi sahibi olma fırsatı yakaladılar.

Sabancı Üniversitesi “Aile ve Eğitim Günü” 4 Kasım 2017, Cumartesi günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşti. Gelenekselleşen Aile ve Eğitim Günü etkinlikleri, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde Rektörü Ayşe Kadıoğlu’nun açış konuşması ile başladı.

Ayşe Kadıoğlu üniversitenin farklı yaklaşımlara, çeşitlilikten türeyen zenginliğe vurgu yapılan ve bunların birarada olabildiği bir yer olduğunu söyledi. Kadıoğlu “Bu kesinlikle üniversitenin herkesin aynı fikirde olduğu bir yer olduğu anlamına gelmiyor. Daha ziyade nasıl tartışacağımız üzerine anlaştığımız, tartışmanın kodlarının, bilimsel düşüncenin norm ve pratikleri temelinde belirlendiği bir yer olduğu anlamına geliyor” diyerek devam etti. Ayşe Kadıoğlu “Üniversite son kertede bilimsel norm ve pratikler temelinde yapılan tartışmaların adabını göstermesi, bu anlamda örnek olması ve öğrencilere yol göstermesi gereken bir kurum” diyerek sözlerine son verdi.

Aile ve Eğitim Günü’nün ilk sunumu Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Eren İnci yaptı. Eren İnci, “Bedava Park Etmenin Dayanılmaz Hafifliği” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Ardından, Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Tevhide Altekin“Çevresel, Sosyal ve Teknolojik Gelişmelerin Tedarik Zinciri Yönetimine Etkileri” başlıklı bir konuşma yaptı. Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Hülya Adak “Halide Edib Hakkında” başlıklı bir konuşma yaptı. Son olarak Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÜMER) Direktörü Mehmet Yıldız da “Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi” hakkında bilgi verdi. 

Sunumlarından ardından geçilen öğle yemeğinde aileler öğretim üyeleri ile birlikte öğle yemeğine geçerek sorularını sorma fırsatına sahip oldular.

Öğle yemeğinin ardından Bilgi Merkezi ve SUNUM turları ile fakülte programlarına geçildi. Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Dekan Yardımcısı Özgür Kıbrıs, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde Dekan Yardımcısı Cem Güneri, Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde Dekan Yardımcısı Burçin Bozkaya, Diller Okulu’nda Program Koordinatörü Nurdan Çoksezen Metel, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Direktörü Fazilet Vardar Sukan, Bilgi Merkezi’nden Alev Kuru ile Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi’nden (BAGEM) Uzman Psikolojik Danışman Pelin Atasoy ailelere bilgi verdiler.

2016-2017 Yılı Öğretim Ödülleri verildi

Temel Geliştirme Yılı Öğretim Görevlisi Ödülü kategorisinde Justin Jacobs birincilik, Magdalena Anna Adamczyk ikincilik ve Havva Sibel Taşkın Şimşek üçüncülük ödülünün sahibi oldular.

Birinci Sınıf Üniversite Derslerine Katkı Ödülü – Küçük Sınıf Dersleri kategorisinde Seçil Sarıbayır birinci olurken, Tamer Kütükçü ikinci ve Ali Nihat Eken ve Müge Küçük üçüncü oldular.

Birinci Sınıf Üniversite Derslerine Katkı Ödülü - Amfi Dersleri kategorisinde de Emre Erol birinci, Cem Güneri ikinci ve Cemil Koçak üçüncü oldu.

Lisans son sınıf öğrencilerinin oyları ile belirlenen Bu Yılın Mezunları Ödülü kategorisinde ise Ali Rana Atılgan birinci, Bratislav Pantelic ikinci, Can Akkan ve Gündüz Ulusoy üçüncü oldu.

Birinci Sınıf Eğitim Asistanı Ödülü kategorisinde Ayk Telciyan birinci, İsmail Noyan ikinci ve İpeknaz Özden üçüncü oldular.

Birinci sınıf üniversite dersleri dışındaki Eğitim Asistanları için tasarlanmış Eğitim Asistanı Ödülü kategorisinde birincilik ödülünü Artrim Kjamilji, ikincilik ödülünü Yunus Akkoç, üçüncülük ödülünü ise Mine Tuna  kazandı.

Kazananlar ödüllerini Rektör Vekili Ayşe Kadıoğlu, MDBF Dekanı Yusuf Menceloğlu, SSBF Dekan Yardımcısı Özgür Kıbrıs, YBF Dekanı Füsun Ülengin ve Diller Okulu Direktörü Jacqueline Einer’den aldılar.

Sabancı Üniversitesi Atatürkçü Gençlik Kulübü tarafından Atatürk’ü Anma Haftası dolayısıyla düzenlenen kitap söyleşisi 15 Kasım 2017 Çarşamba günü saat 12:45-13:45 arasında Sinema Salonu'nda gerçekleşecek.

"Atatürk’ün Yanı Başında" kitabının yazarı Mustafa Kemal Ulusu'un konuk olacağı söyleşi ve imza gününe davetlisiniz.

On iki yıl boyunca Atatürk’ün Kütüphanecisi olarak görev yapan Nuri Ulusu tüm yurt gezilerinde, tatbikat ve manevralarda Atatürk’e eşlik etti. Atatürk son nefesini verirken bile onun yanı başındaydı. Babası Nuri Ulusu’nun on iki boyunca biriktirdiği tüm bu anıları derleyen Mustafa Kemal Ulusu’nun kitap söyleşisinde; Çankaya Köşkü Kütüphanesi’nin kapısından içeri girerek Atatürk’ün kitaplarla dolu dünyasına tanıklık etmekle kalmayacak, aynı zamanda gezilerine, dostluklarına, hayallerine ve ideallerine de ortak olacaksınız. 

Söyleşi öncesi ve sonrası gerçekleşen kokteyl sırasında ise Mustafa Kemal Ulusu ile tanışma ve kitabınızı imzalatma şansını elde edebileceksiniz.

15 Kasım 2017 Çarşamba Günü, saat 12:45- 13:45 arasında Sinema Salonunda gerçekleşecek olan söyleşi ve imza günümüze tüm öğrencilerimiz ve çalışanlarımız davetlidir.

Atatürkçü Gençlik Kulübü, söyleşiye katılan ilk 100 kişiye, Atatürk’ün Yanı Başında isimli eseri, Atatürk’ü Anma Haftası hatırası armağanı olarak takdim edecektir.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu desteğinde kurulan Yüzde 30 Kulübü Türkiye kampanyası kapsamında yapılan çalışmalar şirketlerle ve basınla paylaşıldı. Kulüp, Ekim ayında tamamı erkeklerden oluşan yönetim kurulları üyelerinin katılımıyla düzenlediği Yuvarlak Masa toplantısını sonuçları tartışıldı ve beş büyük yönetici atama şirketi ortak bir gönüllü davranış koduna imza attı.

Gönüllü davranış kodu ile Türkiye’de faaliyet gösteren, lider üst düzey yönetici atama firmaları, müşterilerinin yönetim kurulları ve üst düzey yönetim ekiplerinin etkinliğini artırmada çeşitliliğin getirdiği ek değerin karar vericiler tarafından anlaşılması ve hayata geçirilmesi konusunda destek vermeyi taahhüt ediyor.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından Türkiye’de hayata geçirilen, şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetiminde kadın oranının yüzde 30’a yükseltilmesini amaçlayan  küresel Yüzde 30 Kulübü Projesi’ndeki gelişmelerin aktarıldığı toplantı, 8 Kasım 2017 Çarşamba günü Sabancı Center’da düzenlendi.

“Yönetim Kurullarında Güç, Kültür ve Kemikleşme” başlıklı toplantının açılışını Yüzde 30 Kulübü Türkiye Kurulu Başkanı, Akkök Holding CEO’su,  Ahmet Cemal Dördüncü gerçekleştirdi. Ahmet Dördüncü “Maalesef günümüzde kadınlar üst yönetimlerde yeterli yer bulamıyor. Biz Yüzde 30 Kulüp olarak kadınların üst yönetimde daha çok söz sahibi olmasını sağlamaya niyetliyiz. Hedefimiz 2025 yılına kadar Borsa İstanbul’da (BIST) Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da yer alan toplam 295 şirketin yönetim kurullarında kadın üye oranını ve üst yönetimde kadın oranını yüzde 30’a çıkarmak. Kadınların hayata daha katılımcı olduğu ülkelerin ekonomik anlamda gelişmiş olması tesadüf değil. Yapılan araştırmalara göre yönetim kurullarında daha fazla kadın üyenin görev yaptığı şirketler daha iyi performans sergiliyor. Farklı bakış açılarının temsili ve farklı görüşlerin dile getirilmesi yönetim kurullarında verilen kararların kalitesini artırıyor. Yüzde 30 Kulüp ile kadınların hak ettikleri gibi şirketlerde daha yüksek konumlara getirileceğine, başarılı işlere imza atacağına inanıyoruz.” dedi.

“İlk aşama Türkiye’deki yönetim kurullarının kendilerinden beklenen rolü oynayacak işlevselliğe kavuşması olacak”

 Ahmet Dördüncü’nün konuşmasının ardından, Fatoş Karahasan’ın yönetimindeki, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönlendirme Komitesi Başkanı Melsa Ararat ve SPK Başkan Yardımcısı Bora Oruç’un konuşmacı olduğu panele geçildi. “Çeşitlilik Konusunda İlerleme Neden Yavaş?” başlıklı panelde, Yüzde 30 Kulübü Projesi için Oğuz Babüroğlu yönetiminde gerçekleştirilen Yuvarlak Masa toplantısının sonuçları aktarıldı. Yuvarlak Masa toplantısı 16 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilmiş ve yönetim kurullarında kadın üye oranındaki değişimin önündeki engeller mercek altına alınmıştı. Yuvarlak Masa toplantısına tamamı erkeklerden oluşan yönetim kurullarında yer alan erkek direktörler, yönetici atama şirketleri ve Borsa İstanbul’da listelenmiş şirketlerin yönetim kurullarında yer alan bağımsız kadın direktörler katılmıştı.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Yüzde 30 Kulübü Yönlendirme Komitesi Başkanı Melsa Ararat Yuvarlak masa toplantısını özetlerken “Öyle görünüyor ilk aşama Türkiye’deki yönetim kurullarının kendilerinden beklenen rolü oynayacak işlevselliğe kavuşması olacak. Eğer yönetim kurulları şirketleri geleceğe taşıyacak organlar olacak ise kadınları kapsamadan bunu başarmalarının mümkün olmayacağını uluslararası kurumsal yatırımcıların yanı sıra büyük küçük tüm ortaklar da eninde sonunda anlayacaklardır.” dedi ve devam etti: “Bu sene ABD’de halka açık şirketlerin genel kurullarda yönetime karşı en fazla hissedar desteği gören  önergeler arasında yönetim kurullarında çeşitlilik politikaları var.”

SPK Başkan Yardımcısı Bora Oruç “Yönetim kurullarında çeşitliliğin artması firmaların performansını olumlu etkilemektedir. Sermaye Piyasası Kurulu, halka açık şirketlerimizin yönetim kurullarında kadın üye sayısının artmasına yönelik zorunlu kota uygulamasına olumlu yaklaşmaktadır.” dedi.

“Değişim İçin Eylem: İnsan Kaynakları Arama Şirketleri Ortak Kodu”

Toplantıda ayrıca, Türkiye’de ilk defa ortak bir girişim için bir araya gelen Türkiye’nin en büyük beş yönetici atama şirketinin “Değişim İçin Eylem: İnsan Kaynakları Arama Şirketleri Ortak Kodu”nun imza töreni ve ortak kodun lansmanı gerçekleşti. Ortak kod Heidrick&Struggles, Egon Zehnder, Korn Ferry, Russell Reynolds ve Spencer Stuart Türkiye ülke yöneticileri tarafından imzalandı. İmzacılar müşterilerinin yönetim kurulu ve üst düzey yönetim kademelerinde çeşitliliği artırmak için atacakları adımlarda destek olmayı taahhüt ediyor. 

Heidrick&Struggles Yönetici Ortağı Ayşegül Dicle Aydın, “Türkiye Heidrick&Struggles Türkiye olarak  misyonumuz, her geçen gün yeni ve potansiyel kadın liderleri keşfetmektir. Bu doğrultuda, yıllık yerleştirdiğimiz kadın tepe yönetici oranını, son 5 yılda %25’ten %52’ye yükseltmiş bulunuyoruz.” dedi. Ayşegül Dicle Aydın,  Heidrick&Struggles’ın 40 bin kişiden oluşan “Türk veritabanı”nda yüzde 33.3 oranında kalifiye kadın yer aldığını sözlerine ekledi.  Bu veriler doğrultusunda, “Türkiye’de kalifiye kadın yönetici yok, bu yüzden de biz yönetim kurulumuza ve/veya tepe liderlik rollerimize alacak kadın bulamamaktayız” söyleminin kesinlikle doğru olmadığını belirtti. Ayşegül Dicle Aydın “Örneğin Türkiye Bankacılık Sektörü’nde üst düzey poziyonların %64’ü kadınlardan oluşmaktadır, bu oran Amerika Birleşik Devletleri’nden bile yukarıdadır.” dedi.

“Gönüllülük ortak kodu ile işimizi iyi yapmayı taahhüt ediyoruz”

Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere “Bu ortak kodu tasarlarken, sahada neler yapabiliriz diye düşündük. Gönüllülük ortak kodu ile işimizi iyi yapmayı taahhüt ediyoruz. Yeni adayların bulunması ve desteklenmesi konusunda da elimizden geleni yapmayı taahhüt ediyoruz. Bu gönüllü ortak kodu Türkiye’deki diğer insan kaynakları şirketlerine de açıyoruz” dedi.

Korn Ferry Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Kaynar iki noktaya değindi. Çeşitliliğe inandığını belirten Şerif Kaynar, 10 erkeğin bulunduğu yönetim kuruluna bir kadın üyenin gelmesiyle erkek üyelerin çalışma performansının arttığını belirtti. İkinci olarak da herkesin kendi hayatında da her alanda kota koymasını önerdi.

“Bugüne kadar listenin tamamı neden erkeklerden oluşuyor sorusu gelmedi”

Spencer Stuart Türkiye Başkanı Kaan Okurer, beş şirketin ilk defa biraraya gelmesinin konunun gücünü gösterdiğini ifade etti. Danışmanlara çok önemli bir görev düştüğünü belirten Okurer bir anısını da katılımcılarla paylaştı: “Global bir finans şirketi için CEO arıyorduk. Müşterimize kısa listeyi sunduk. Birkaç gün sonra bir telefon geldi ve listenin tamamının neden kadınlardan oluştuğu soruldu. Bugüne kadar bana hiç listenin tamamı neden erkeklerden oluşuyor sorusu gelmedi” dedi.

 Toplantının kapanış konuşmasını Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Üyesi, Sabancı Üniversitesi Konuk Öğretim Üyesi Füsun Akkal Bozok yaptı.

Bilinçli Ebeveynlik Projesi kapsamında düzenlenen “Ergenlik Dönemindeki Temel Duygusal İhtiyaçlar”  konulu seminer 14 Kasım 2017 Salı günü saat 12.30'da Sinema Salonu'nda gerçekleşecek. 

Toplumsal Duyarlılık Projeleri tarafından düzenlenen Bilinçli Ebebeynlik Projesi'nin Kasım ayı konuğu Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil Gülen. 

Bu bilinçlendirici seminerde buluşmak dileğiyle.

Tarih: 14 Kasım Salı

Saat: 12.30-13.30

Yer: Sinema Salonu

Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı kahramanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 79. yıldönümünde saygı ve özlem ile andık.  

Sabancı Üniversitesi Rektörü Ayşe Kadıoğlu'nun 10 Kasım Atatürk'ü Anma ve Anlama töreninde yaptığı konuşmasının bir bölümünü aşağıdan izleyebilirsiniz. 

Ben, manevi miras olarak hiç bir ayet, hiç bir doğma, hiç bir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.

Mustafa Kemal Atatürk

Melisa Karakurt 13 Kasım Pazartesi günü RadyoSU'ya konuk oluyor. Buram buram müzik kokacak olan bu tatlı yayını kaçırmamak için saat 20.00'da radyosu.sabanviuniv.edu'da buluşmak üzere. Müzikle kalın..

Mükemmmel sesiyle her geçen gün daha da popüler olan başarılı sanatçı Melisa Karakurt 13 Kasım Pazartesi günü RadyoSU'ya konuk oluyor. Buram buram müzik kokacak olan bu tatlı yayını kaçırmamak için saat 20.00'da radyosu.sabanviuniv.edu'da buluşmak üzere. Müzikle kalın..

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Bizlere radyosu.sabanciuniv.edu, radyosu.org, TuneIn, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz. Sesini duyur köşesine soru göndermek için ilk iki seçenekten birini tercih edin lütfen :) 

Türkiye’deki ilk ve tek fikri haklar ve lisanslama eğitim kampı “IP.CAMP” Sabancı Üniversitesi, LES Türkiye ve EBİLTEM (Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi) işbirliği ile düzenlendi. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen eğitim kampına teknoloji transfer ofisleri “TTO”lar ve AR-GE firmaları katıldı. Türkiye’de fikri haklar ve lisanslama alanında çalışan uzmanlar, yöneticiler ve patent vekilleri bir araya geldi.

Sabancı Üniversitesi Sanayi İşbirlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi (ILO), EBİLTEM-TTO ve LES Turkey işbirliğinde gerçekleştirilen IP.CAMP’in dördüncüsü geçen yıllarda olduğu gibi Çeşme’de yapıldı. Her yıl 40 kişilik kontenjan sınırı ile düzenlenen  IP CAMP, bu yıl daha fazla ilgi gördü ve katılımcı sayısı 28 kurum ve 27 TTO olmak üzere  55’e çıktı.

IP CAMP’in ana teması bu yıl “Patent Değerleme ve Lisanslama” olarak saptandı. Bu alandaki uluslararası düzeyde tecrübeli eğitmenler, vaka çalışmaları ile katılımcılara yaşanmış örneklerden bilgi sundu. Program kapsamında bilgi akışının detayları şu şekildeydi: 

Minesoft İş Geliştirme Yöneticisi Greg Harrop, patent verilerinin lisanslama partneri bulmada nasıl kullanılabileceğine dair önemli ipuçlarını katılımcılar ile paylaştı. 

Ankara Patent İş Geliştirme ve Danışma Kurulu Üyesi Korcan Dericioğlu ise “Lisans Sözleşmesi Uygulamalı Vaka Çalışması (Licensing Game)” konulu uygulamalı bir grup çalışması ile patent lisanslama vakalarında karşılaşılan değer hesaplama, gelir paylaşımı ve müzakere teknikleri üzerine bilgiler sundu. 

Arçelik Fikri Haklar Yöneticisi Güler Ayyıldız Dalma, kendileri için oluşturdukları patent değerleme metodunun tüm detaylarını paylaştı. 

İlk günün son eğitmeni olan Viyana Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Yöneticisi Karin Hofmann, yüksek kalitede seramik basabilen 3D printer teknolojisi geliştirmiş bir yan ürün üreten şirketin (Lithoz) patent ve lisanslama sürecini paylaştı. 

İkinci günün tamamında ise Erfurt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ulrich Moser patent değerleme üzerine uygulanan farklı yöntemleri uygulamalı olarak anlattı. Erken aşama teknolojilerin ve ticarileşmiş teknolojilerin değerlemesinde kullanılan yöntemlerin ipuçlarını katılımcılarla paylaştı.

 Son gün ise eğitmenlerden DCP ortağı Ömer Hızıroğlu, son dönemde mahkemelere konu olan ve emsal teşkil eden patent ve lisanslama odaklı davalardan önemli bilgiler paylaştı.  

Sabancı Üniversitesi Veri Analitiği Uygulama ve Araştırma Merkezi (VERİM) tarafından düzenlenen "Büyük Veri Endüstri Çalıştayı” 30 Ekim 2017 tarihinde Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde gerçekleşti.

2016 yılında kurulan VERİM, veri analiği konularındaki çalışmaları inter-disipliner çalışmalara olanak verecek şekilde bir şemsiye altında toplamak; Üniversite-Endüstri ortak proje ve ARGE çalışmalarını artırmak; ve veri analitiği konusunda bilim ve teknolojideki son gelişmeleri paydaşlara eğitim seminerleri ve raporlarla aktarmayı amaçlamaktadır.

Bu doğrultuda düzenlenen bu sene birincisi düzenlenen "Büyük Veri Endüstri Çalıştayı”, katılımcıların seçimleri ile belirlenen giriş seviyesindeki üç kısa öğretici (tutorial) ile başladı ve VERİM’de yapılan projelerin ve araştırmaların sergilendiği bir poster oturumu ile devam etti. Poster oturumunun ardından konuşmacılar Türkiye’de ve İngiltere’deki Turing Enstitüsü’nde üniversite-endüstri işbirliği ile sürdürülmüş ARGE projelerinden iyi örnekleri ve işleyiş modellerini katılımcılarla paylaştılar. Endüstriden çok sayıda katılımcının bulunduğu etkinlik, katılımcıların çalıştay ile ilgili görüşlerini ve merkezden beklentilerini ilettikleri soru-cevap bölümünün ardından, Sabancı Müzesi'ndeki Ai Weiwei sergi gezisi ile sona erdi.

Konuşmacıların sunumlarına, posterlere ve etkinlik fotoğraflarına bu linklerden ulaşabilirsiniz. 

Sabancı Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi’nin ortak çalışmasında tüberküloz tedavisi için yeni antibiyotik kombinasyonları keşfedildi. Yapılan çalışmada ikiden fazla ilaç içeren, ilaç kombinasyonlarının bulunması için yeni bir yöntem geliştirildi.

Soldan sağa: Ece Bıçak, Murat Çokol, Nurdan Kuru

Sabancı Üniversitesi’nde başlatılan ve şu an Amerika’da Biogen adlı ilaç şirketinde çalışan Doç. Dr. Murat Çokol tarafından yürütülen yeni antibiyotik kombinasyonları çalışması Harvard Üniversitesi Sistem Farmakolojisi Laboratuvarı’nda tamamlandı. Çalışmada Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı 2016 Lisans mezunu, Brandeis Üniversitesi Biyoteknoloji Master Programı öğrencisi Ece Bıçak ile Endüstri Mühendisliği doktora öğrencisi Nurdan Kuru da yer alıyor. 

Analitik geometri ve farmakoloji prensiplerini kullanan bu yöntem ile, tüberküloz tedavisi için kullanılabilecek iki, üç ve dört ilaç içeren sinerjistik ilaç kombinasyonları tespit edildi.

Yalnız başına kullanımdaki etkisi daha önceden bilinen bu antibiyotiklerin, tedavi amaçlı beraber kullanılması ilk kez bu çalışmada öneriliyor.  

Tüberküloz, kanser ve AIDS gibi birçok hastalığın tedavisi için ikiden fazla ilaç aynı anda kullanılıyor. Bu çalışma, ikiden fazla ilaç içeren kombinasyonların (çoklu-ilaç kombinasyonları) sinerjisinin çok düşük maliyetle taranmasına imkân tanımakta ve bu sayede çoklu-ilaç kombinasyonlarının tıpta daha yaygın kullanılmasına olanak sağlıyor. Geliştirilen yöntem sayesinde örnek verilecek olursa, beş ilacın bir arada kullanılmasıyla oluşturulmak istenen bir kombinasyonun sinerjisinin testi, geleneksel yöntemlerle yapılacak olan bir araştırmaya kıyasla binde birinden daha düşük maliyetlerle yapılabiliyor. 

Murat Çokol konu ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Şu anda bilinen antibiyotiklerin çoklu sinerjistik kombinasyonlarda beraber kullanılması antibiyotik direnci için elimizdeki en iyi kozlardan biri. Fakat mümkün olan kombinasyonlar astronomik sayılarda, örneğin, sadece 20 ilacın 15 binden fazla mümkün olan 5’li kombinasyonu var. Geliştirdiğimiz yöntem bu yüksek sayıdaki kombinasyonların tedavi için en yararlı olanlarının bulunmasına imkan sağlıyor.” 

Sabancı Üniversitesi’nde Murat Çokol tarafından başlatılan proje Ekim ayında Science Advances dergisinde yayınlandı ve Harvard Medical School ve Tufts Üniversitesi haber sitelerine konu oldu.

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM) Kasım ayında da yoğun sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.

SGM’de Kasım ayında “VEGA” ve “Gaye Su Akyol” konserleri ile “Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece”,  “Bir Hayvanat Bahçesi Hikayesi” ve “Mutluluk” adlı oyunlar izlenebilecek.

Kasım ayı gösterilerinin bilet satışı 30 Ekim Pazartesi saat 12:00’de başladı!

14 Kasım 2017 Salı saat:20:00’de “VEGA”  Konseri 

Adını mavi ışık yayan Vega yıldızından alan grup, Türk rock müziği için bambaşka bir soluk olarak tanımlanıyor. Grup 1999 yılında çıkardığı ilk albümü “Tamam Sustum” ile Türk alternatif rock dinleyicisinin sevgisini kazandı. Daha sonra 2002 ve 2003 yıllarında çıkardığı “Tatlı Sert” ve “Tatlı Sert 2” albümleri ile hayran kitlesini genişleten Vega’nın en son 2005 yılında yayınladığı “Hafif Müzik” albümü, 2000’li yılların en önemli yerli rock albümlerinden biri olarak müzik severlerin arşivlerinde yerini aldı. O zamandan günümüze nadir olarak verdiği konserlerde seyircisiyle buluşan Vega’nın Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde vereceği konserde müzikseverler bu kült grubu yeni albümünden parçalarıyla canlı dinleme şansını bulacak.

16 Kasım 2017, Perşembe saat: 20:00’de “SALIYI PERŞEMBEYE BAĞLAYAN GECE” Tiyatro Oyunu

Bir sayaç, bir dünya ve bir son. “Salıyı Perşembeye Bağlayan Gece”de dünyanın sonunda bir grup intihara meyilli insanın, aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya hiç de trajik olmayan trajikomik yolculuklarının ve sayaçla, dünyayla, sonla ve birbirleriyle yüzleşmelerinin hikayesi anlatılıyor.

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü Oyuncuları tarafından sahnelenen oyunun yazarı ve yönetmeni Mert Şen. Yardımcı yönetmenliğini Ege Akar’ın yaptığı oyunda rol alan oyuncular Baran Melih Çelik, Ceren Aksel, Duygusu Güneş, Gülnaz Erol, İdil Erdoğan, Pamir Şen ve Roy İstiroti 

21 Kasım 2017, Salı saat: 20:00’de, “BİR HAYVANAT BAHÇESİ HİKAYESİ”  Tiyatro Oyunu

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından sahnelenen, izleyenleri derinden etkileyen oyun, bir pazar günü New York- Central Park’ta kaderin ya da tesadüflerin bir araya getirdiği iki kişinin hikayesi. Ailesi ve işine bağlı, toplumun değer yargılarıyla hayatını şekillendiren Peter ve marjinal tavırlar sergileyerek toplum içinde aykırı bir kişiliğe sahip olan Jerry... Avcı ve avın hangisi olduğu belli olmayan bir hikaye.

Edward Albee tarafından kaleme alınan, Edanur Hancı tarafından Türkçeye kazandırılan oyunun yönetmeni Gökhan Erarslan. Oyunda rol alanlar ise: Burak Sergen, Onur Kırat, Şahin Adıgüzel, Edanur Hancı, Ayşin Ayata, Ferdi Taşkın, Merve Göydağ ve Serkan Beşiroğlu.

23 Kasım 2017, Perşembe saat: 20:00’de “GAYE SU AKYOL” Konseri

2014’te yayınlanan ilk albümü Develerle Yaşıyorum’da Türk sanat müziğini modernize edip post-Türk sanat müziği kalıbına hayat veren; bunu yaparken rock ve arabesk unsurlarını şarkılarına serpiştirerek uzay çağına retro bir giriş gerçekleştiren Gaye Su Akyol, kozmik canlı performanslarıyla da hayran kitlesini genişletmeyi başardı.

Ülkemizin en önemli mekan ve festivallerinde sahne almasının ardından sınırlarını genişleterek yurtdışına, Roskilde Festival’a kadar uzanan Akyol, geçen yıl Kasım ayında Glitterbeat Records etiketiyle yayınlanan ikinci albümü Hologram İmparatorluğu’yla yılın en iyi albümlerinden birine imza attı. Wire, The Guardian ve Rolling Stone başta olmak üzere en prestijli medya kuruluşlarının övgü dolu yorumlarına yer verdiği Hologram İmparatorluğu, Gaye Su Akyol’un “İstanbul’un yeni sesi” olarak tanımlandırılmasını sağladı. Gaye Su Akyol’un türler arası bir zaman yolculuğuna çıkaran, uzayın derinliklerinde develerle yaşatan Hologram İmparatorluğu’nun tahtına kurulmuş şarkıları, kozmik bir canlı performansla SGM’de dinlenebilecek.

27 Kasım 2017, Pazartesi saat: 20:00’de, “MUTLULUK” Tiyatro Oyunu

SGM’de Kasım ayının son gösterisi Zülfü Livaneli’nin kaleme aldığı bir oyun. Talimhane Tiyatrosu ve Arcola Theatre’ın ortak yapımı olan ve müziklerini İncesaz ve Yeni Türkü gruplarının kurucuları arasında olan Cengiz Onural’ın Bora Ebeoğlu ile birlikte hazırladığı Mutluluk’ta Zülfü Livaneli, gelenekle modernliği, Doğu’yla Batı’yı karşı karşıya getiriyor. Mehmet Ergen tarafından sahneye konan Mutluluk’ta rol alanlar Sibel Tüzün, Serhat Tutumluer, Ezgi Erol, Hakan Güner, Tuncay Çağıl ve Zeynep Er

16 yaş ve üstü izleyici kitlesi için uygun olan oyun Van Gölü kenarında başlıyor. 15 yaşındaki tecavüz mağduru Meryem, ailesinin “namusunu” kirletmekle suçlanır. Kuzeni Cemal, töre cinayeti için görevlendirilir. Ancak, yolculukları, kendisine yeni bir hayat arayan profesör İrfan ile çakışır.

Bu yeni müzikal geleneksel formları otantik Türk çalgıları ile harmanlıyor.

Birbirinden keyifli bu etkinliklerin biletleri hafta içi hergün Akbank karşısındaki  "SGM Gişe"den ya da biletix kanalından temin edilebilir.

Bilet Fiyatlar

SU Öğrenci: 10 TL

SU Çalışan:  20 TL

Tam:             25 TL