Türkiye’yi vasatlıktan bu gençler kurtaracak

Türkiye’yi vasatlıktan bu gençler kurtaracak

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, 2008 Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Lisans mezunumuz Selim Önal ve 2005 Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik lisans mezunumuz Mert Karakaş ve arkadaşlarının Silikon Vadisi’nde kurduğu "Kesişen Yollar" adlı derneği, Hürriyet gazetesi yazarı Gila Benmayor’un köşe yazısına konu oldu.

Kesişen Yollar derneği ekibi

2008 Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği lisans mezunumuz Selim Önal ve 2005 Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik lisans mezunumuz Mert Karakaş ABD’deki arkadaşları ile birlikte, Türkiye’deki gençlerin kariyer gelişimlerine destek olmak, onlara ilham olacak etkinlikler düzenlemek amacıyla Kesişen Yollar adında bir dernek kurdu. Mezunlarımızın çalışmalarının yer aldığı Gila Benmayor’un Hürriyet Gazetesi’ndeki köşe yazısı şöyle:

Türkiye’yi vasatlıktan bu gençler kurtaracak

10 Ocak 2017

Gila Benmayor

GEÇEN haftaki “Türkiye vasatlığa mahkûm mu” yazısına farklı kesimlerden farklı tepkiler geldi.

2002-2011 yılları arasında CHP’den milletvekili olan Prof. Dr. Osman Çoşkunoğlu, sözünü ettiğim benzer raporlardan yıllarca uluslararası karnemizi çıkardığını, medya ile paylaştığını ancak pek de dikkate alınmadığını sitemle söylüyor.

Getirdiği çözüm önerilerinin arada kaybolup gittiğini belirten Çoşkunoğlu, başlıkta ortaya attığım sorunun yanıtının “evet” olduğunu da vurguluyor. Yani “vasatlığa mahkûmuz” diyor.

Öte yandan Silikon Vadisi’nde çalışan 31 yaşındaki genç bir bilgisayar mühendisinden gelen e-posta umut verici. Selim Önal, yine Silikon Vadisi’nde çalışan birkaç arkadaşıyla Kesişen Yollar adında bir dernek (www.kesisenyollar.org) kurduklarını yazmış. “Derneği kurma amacımız Türkiye’deki gençlerin kariyer gelişimlerine destek olmak, onlara ilham olacak etkinlikler düzenlemek” diyor. “Yazıda sözünüzü ettiğiniz raporlarda iyileştirme sağlamanın yolunun eğitimden, gençlere destek olmaktan geçtiğine inanıyoruz” diye ekliyor.

HEPSİ 30’LU YAŞLARIN BAŞINDA

Bunları yazan 31 yaşındaki genç bir insan. 1985 İstanbul doğumlu. Koç Lisesi’nden sonra Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği’nden mezun olmuş. Ardından ABD’nin yolunu tutarak Brown Üniversitesi’nde master yaptıktan sonra Oracle ve Google’da çalışmış. Bir yıldan beri teknoloji şirketi Palantir’de çalışan Selim Önal Türkiye’nin en iyi okullarında eğitim görmüş şanslı çocuklardan. Ama bunu her fırsatta toplumla paylaşmış. Koç Lisesi, Sabancı Üniversitesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin çeşitli projeleri için gönüllü eğitmenlik yapmış.

Kesişen Yollar Derneği’nin diğer yedi kurucusu da henüz 30’lu yaşlarının başında.

ÇOĞU BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ

Kimi Sabancı, ODTÜ gibi üniversitelerden, kimileri Anadolu’daki üniversitelerden mezun. Çoğunluğu Google’da çalışan bilgisayar mühendisleri. Aralarında eğitimciler de var. Örneğin, Gazi Üniversitesi mezunu, San Francisco State Üniversitesi’nde özel eğitim üzerine ikinci yüksek lisansını bitiren ve Kansas Üniversitesi’nde özel eğitim konusunda doktoraya devam eden Afyonlu Hatice Uyanık. Kesişen Yollar Derneği’nin diğer gönüllü kurucuları Mert Karakaş, Çağlar Ünlü, Hediye Uğur, Heval Azizoğlu, Gülşah Altun ve Önder Özbek. Yer darlığından teker teker bu genç insanların hangi okullardan mezun olduklarını ve ne yaptıklarını yazmam imkânsız. Kusuruma bakmasınlar lütfen.

Selim Önal’ın mailine dönersem, derneği kurmadan önce Google’da çalıştığı dönemde Türkiye’de şirketin adına yaptığı etkinliklerde büyük üniversitelerin tamamını dolaştığını söylüyor.

TÜRKİYE İÇİN BİR KAZANÇ

“Öğrencilere sadece Google’ı değil Türkiye dışındaki kariyer imkanlarını, alanlarında önde gelen şirketlere nasıl gireceklerini anlattım” diyor. Üniversiteli gençlere yol gösterme alanındaki boşluğu görünce dernek fikrinin doğduğunu belirtiyor. Derneğin yürüttüğü programlardan biri “Online Kariyer Sohbeti”. Bu programda, Türkiye ve dünyanın önde gelen çalışan, kariyerlerinde fark yaratan profesyoneller “Youtube Live” üzerinde gençlerle buluşuyor. Danışmanlık programında ise Türkiye’deki lise öğrencileri, yüksek lisans yapan ya da profesyonel hayatta yer alan kişilerle eşleştiriliyor. Önal diyor ki “Özellikle Anadolu’daki gençlere ulaşmak için tanıtım açısından sorun yaşıyoruz. Bir yazınızdan dernekten söz etseniz, bunu okuyan 3-5 parlak öğrenci bile bize ulaşsa büyük bir kazanç olur bizim için”.

Bu kazanç hem dernek, hem Türkiye için olur kuşkusuz.

Fotoğraf ve kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/gila-benmayor/turkiyeyi-vasatliktan-...

 

 

“Türkiye’deki Ortamın Yöneticilere Getirdiği Farklı Yönetme Şekilleri”

“Türkiye’deki Ortamın Yöneticilere Getirdiği Farklı Yönetme Şekilleri”

Sabancı Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Kulübü, Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Oğuz Babüroğlu’nun MGMT 405 dersi kapsamında PepsiCo Global İnsan Kaynakları Yönetim Hizmetleri ve Operasyonları Başkanı (CHRO) Ümran Beba’yı ve Philips Orta Doğu ve Türkiye Mali İşler Eski Başkanı (CFO) Özlem Yeşildere’yi ağırladı. “Türkiye'deki Ortamın Yöneticilere Getirdiği Farklı Yönetme Şekilleri”  konusunun ele alındığı derste konuklar kendi iş yaşamlarından örneklerle öğrencilere tavsiyelerde bulundular.

Oğuz Babüroğlu, Ümran Beba ve Özlem Yeşildere’nin konuk olduğu dersin, üniversitede bir öğrenci kulübü desteği ile gerçekleşen ilk ders olduğunu söyledi. Babüroğlu, Türkiye’deki iş ortamının benzersizliğinden söz etti ve bu ortamda yaşanan değişikliklerin ciddi sonuçları da beraberinde getirdiğini belirtti. Dersin amacının bu iş ortamında başarıyı yakalamak olduğunu ifade etti.

Özlem Yeşildere esneklik ve hızın önemine değindi

Özlem Yeşildere konuşmasında çalıştığı iki büyük kurum Procter&Gamble ve Philips’teki tecrübelerinden söz etti. Türkiye’de hiçbir şeyin sabit olmadığını söyleyen Yeşildere, Türkiye ve çokuluslu ortam arasında denge bulmanın öneminin altını çizdi.

Özlem Yeşildere öğrencilere esnek olmaları tavsiyesinde bulundu. Olası dalgalanmalarda, stratejik bakış açısına sahip olmanın önemine vurgu yaptı, çok çalışmak ve panik olmamak gerektiğinin altını çizerken, ikinci olarak da iş yaşamında hızın önemine değindi. Böylelikle kötü bir senaryodan iyi bir hikaye elde edilebileceğine dikkat çekti. Özlem Yeşildere üçüncü olarak şirket yapılanmasından söz etti. Özellikle çokuluslu firmalardaki tepe yöneticilerin Türkiye’ye karşı olumlu bakış açılarının olmasının ve çalışanlarını dinlemelerinin önemine vurgu yaptı. Özlem Yeşildere’nin değindiği dördüncü nokta Türkiye’nin kendine özgü yapısı oldu. Türkiye’nin değişik ve karmaşık bir Pazar olduğunu söyleyen Yeşildere, aynı zamanda çok güçlü yerel oyuncuları olduğunu ifade etti.

Konuşmasında finansal çerçeveye değinen Özlem Yeşildere, Türkiye’nin mevzuatı ile uluslararası mevzuatın uymaması nedeniyle yaşananlara kendi iş hayatından örneklerle değindi.

Özlem Yeşildere, Türkiye’nin kendine has bir ortamı olduğunu belirtti ve öğrencilere, taahhütlerde bulunmalarını, farklı senaryolar için planlarının bulunmasını, proaktif ve reaktif planlarının hazır olmasını tavsiye etti.

“Veri gelecekte çok daha kritik bir öneme sahip olacak”

Ümran Beba günümüzde teknolojinin günümüzün mega trendi olduğunun altını çizdi ve “Sizin dünyanız tamamen farklı olacak” dedi. Ümran Beba verinin gelecekte çok daha kritik bir öneme sahip olacağına vurgu yaptı.

Ümran Beba konuşmasında kriz anlarında yöneticilik konusu üzerinde durdu. Yaşanan krizlerde devam etmenin önemine değinen Beba, “İnsanlara bunu beraber başarabileceğimizi göstermemiz gerek, güven inşa etmek gerek” dedi.

“Kahraman olmanın modası geçti”

Ümran Beba konuşmasında takım olmanın önemine vurgu yaptı. “Kriz anlarında yardım isteyin, kahramanı oynamayın” tavsiyesinde bulundu. “Krizler lider olarak kendinizi denetlemenin bir yoludur. Çok kısa zamanda karar vermeniz gerekir. Tek kişinin her şeyi ele alıp yürütmesi mümkün değildir. Takımınızdan ve bazen dışarıdanr destek almanız gerekir” dedi. Ümran Beba, kahraman olmanın modasının geçtiğini, yeni liderlik tanımının takım oyuncusu, işbirliği yapabilen ve küresel akla sahip olarak değiştiğini sözlerine ekledi.

Kriz anlarında insanların ümitlerini kaybettiklerini dile getiren Beba, bu anlarda iyimserliği korumak gerektiğinin altını çizdi. “Kriz anlarında insanları desteklemek için orada olduğunuzu göstermeniz gerek” dedi.

Ümran Beba konuşmasında üç yönetim biçimine değindi: Değişim Yönetimi, Risk Yönetimi ve Kriz Yönetimi. Ümran Beba değişimin sürekli olduğunu ve buna hazır olunması gerektiğini belirtti. Risk yönetimi konusunda ise her zaman her konu için risk planının olmasının öneminin altını çizdi. Kriz yönetiminin ise risk senaryosunun gerçekleşmesi durumunda meydana geldiğini, hazırlıklı olunması durumunda kolay yönetileceğini söyledi.

Ümran Beba gençlere iş hayatıyla ilgili tavsiyelerde bulundu

Ümran Beba konuşmasına son verirken gençlere iş hayatıyla ilgili tavsiyelerde bulundu. Beba, “Zevk aldığınız işi yapın. Sadece popüler olduğu için bir işi yaparsanız başarısız olursunuz. Açık olun. Ne yaparsanız yapın bütün enerjinizi koyun. İnsanları dinleyin. İnsanların neyi, nasıl yaptıklarını öğrenin. Öğrenmeye devam etmelisiniz. Yeni dünya bunu gerektiriyor. Gelecekte iş hayatında rakipleriniz sadece insanlar olmayacak. Farklı görevlerde, yerlerde ve projelerde çalışarak farklı alanlarda deneyim kazanın. İleriye gitmek için küresel bakış açısına sahip olmalısınız” dedi.

 

Kadıköy’e toplumsal cinsiyet çerçevesinden bakış

Kadıköy’e toplumsal cinsiyet çerçevesinden bakış

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi tarafından düzenlenen Cins Adımlar’ın 24. Toplumsal Cinsiyet ve Hafıza Yürüyüşü, 25 Aralık 2016, Pazar günü gerçekleşti. Kadıköy’de gerçekleşen Cins Adımlar etkinliğine Sabancı üniveristesi mensupları da dahil 28 Sabancı Üniversitesi mensubu katıldı.


Yürüyüşte Cins Adımlar ekibindeki hikaye anlatıcılarının yanında Murat Germen de hikaye anlatıcısı olarak yer aldı.  Murat Germen 1883 yılında İstanbul'da doğan, nü kadın temasına yoğun olarak yer veren ilk kadın ressamlardan olan Celile Hanım’ı (Celile Uğuraldım) anlattı. Celile Hanım’ın hikayesini hem Murat Germen, hem de Murat Germen’in annesi, Celile Hanım'ın kendisi gibi ressam olan torunu Ayşe Yaltırım aktardı. Ayrıca İhtiyaç Haritası projesinin kurucusu olan oyuncular Mert Fırat ve Güler Altınsoy, gazeteci Bahar Çuhadar ve akademisyen Gülhan Erkaya Balsoy da Cins Adımlar’ın konukları arasında yer aldı. 

Cins Adımlar yürüyüşü Kadıköy'deki Karaköy-Kabataş İskelesi'nde başladı. Boğaz’a karşı Deniz Kızı Eftelya’nın nağmelerini dinlenirken, Haydarpaşa Tren Garı’na doğru bakıp Abdülhamit Düşerken, Kıskanmak gibi sinemaya da uyarlanan kitapların yazarı Nahid Sırrı’nın hikayesi anlatıldı.

Şehremaneti Binası’nda Halide Edib'ten, Süreyya Operası’nda Şevkiye May'dan, Rexx’te Afife Jale ve Eliza Binemeciyan'dan bahsedildi ve Türkiye sanat tarihine yaptıkları önemli katkıları hatırlandı.

Türkiye’de kadın hareketinin en önemli duraklarından kabul edilen Yoğurtçu Parkı’nda ise dünden bugüne Türkiye’deki feminizmin ve LGBTİ hareketinin hikayesi ile yürüyüş tamamlandı.

DUYURU: Yoğun Kar Yağışı Sonrası Ulaşım Zorlukları

DUYURU: Yoğun Kar Yağışı Sonrası Ulaşım Zorlukları
Sevgili Öğrenci ve Çalışanlarımız,

Yoğun kar yağışı sonrası devam eden ulaşım zorlukları nedeniyle; 11 Ocak 2017, Çarşamba günü Üniversitemizde çalışma yapılmayacaktır.

11 Ocak gününe planlanan sınavlar ertelenmiştir.

Saygılarımızla,

Sabancı Üniversitesi

SUCool Webrazzi Ödülleri’ne aday gösterildi

SUCool Webrazzi Ödülleri’ne aday gösterildi

Sabancı Üniversitesi’nin Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi SUCOOL Webrazzi 2016 Ödülleri’nde “Yılın Hızlandırıcısı” (Kategori 9) kategorisinde aday gösterildi.


Oylama 6 Ocak 2016, Cuma günü saat 17:00’ye kadar sürecek. Oylama sürecinde 15 farklı kategori için internet şirketleri, markalar, yeni girişimciler ve yatırımcılar oylanacak.

Oylamaya katılmak için: odul.webrazzi.com

2017 Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü

2017 Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü

Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü Seçici Kurulu tarafından on beşincisi 2017 yılında verilecek olan “Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü”'ne başvurular başlamıştır.  


Doktorasını Türkiye’de bir üniversitede, 1 Ocak 2016 - 10 Şubat 2017 tarihleri arasında tamamlamış, bu çalışmasıyla ülkemizin bilim gündemindeki temel sorunlardan birinin çözümüne katkıda bulunmuş ve daha önce bu ödüle aday olmamış genç bir araştırıcıya verilmesi öngörülen ödülün parasal karşılığı 3000 TL’dir. Ödül için yapılacak başvurularda herhangi bir alan kısıtlaması bulunmamaktadır.

2017 yılı ödülleri için başvuruların 10 Şubat 2017 Cuma çalışma günü bitimine dek yapılması gereklidir. Ödüle ilişkin sonuçlar, en geç 14 Nisan 2017 Cuma gününe kadar açıklanır.

Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü, Bilim ve Ütopya Kooperatifi, Elektrik Mühendisleri Odası ve Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği tarafından onun anısını yaşatmak amacıyla 2002 yılında oluşturulmuş ve ilk ödül 2003 yılında verilmiştir. 

Ödüle ilişkin açıklama, bir adet aday öneri formu ve başvuruda istenen belgelerin listesine ekten ulaşabilirsiniz.

Sabancı Üniversitesi’nden 10 proje, 2016 yılı 1. Döneminde TÜBİTAK desteği aldı

Sabancı Üniversitesi’nden 10 proje, 2016 yılı 1. Döneminde TÜBİTAK desteği aldı

Yeni bilgiler üretilmesi, bilimsel yorumların yapılması veya teknolojik problemlerin çözümlenmesi için bilimsel esaslara uygun olan projeleri destekleyen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (1001) tarafından, 2016 yılının 1. Döneminde, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve Araştırmacılarının 10 projesinin desteklenmesine karar verildi.

TÜBİTAK 2016 1. Dönemi – Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (1001)  kapsamında desteklenen projeler

İPM Direktörü ve SSBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Fuat Keyman’ın “Barış Sürecini Kalıcı Kılmak: Çatışma Sonrası İnşa Sürecinde Toplumsallasma” başlıklı projesi.

SSBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Tülay Artan’ın “18. Yüzyıl Osmanlı Bilgi Üretimi ve Dağılımı: El Yazması Koleksiyonları ve Koleksiyonerler” başlıklı projesi.

YBF Dekanı ve Öğretim Üyemiz Dr. Füsun Ülengin’in “Hastanelerin Acil Birimleri için Etkinlik ve Hizmet Kalitesi Ölçütlerinin Analizi” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Burç Mısırlıoğlu’nun “Hasarsız ve Ultrahızlı Okunabilir Çoklu Katmanlı Ferroelektrik Hafıza Geliştirilmesi” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Canan Atılgan’ın “Katlanmış Proteinlerin Serbest Enerji Yüzeylerinin "Hesaplamalı Kuvvet Mikroskopisi" ile Haritalanması” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Emrah Kalemci’nin “Uydularda Kullanılabilecek Özgün Yüksek Enerji Algılayıcı Sistemlerinin Milli İmkanlarla Geliştirilmesi” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Gözde İnce’nin “Dielektrik Özelliklerin Kontrolü Amacıyla Bilesim Gradyanlı ve Çok Katmanlı Ferroelektrik Polimer İnce Filmlerin Tasarımı ve Üretimi” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Müjdat Çetin’in “Sürekli Dikkatin Çıkarsanması ve Kullanılmasına Dayalı Uyarlanabilir Beyin Bilgisayar Arayüzleri” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Serhat Yeşilyurt’un “Mikro Yüzücü Robotların Üzerinde Ultrason Ses Dalgalarının Etkilerinin Deneysel Olarak İncelenmesi ve Modellenmesi” başlıklı projesi.

MDBF Öğretim Üyelerimizden Dr. Yasemin Şengül Tezel'in “Sınırlı Şekil Değiştirmeli Yeni Bir Viskoelastik Modelin Matematiksel Analizi” başlıklı projesi. 

Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı arasındayız

Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı arasındayız

Sabancı Üniversitesi, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl ilki düzenlenen “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında eğitim alanında uluslararası öğrenci bazında Türkiye'ye en çok geliri getiren 4. üniversite oldu. Sabancı Üniversitesi'nin 70 farklı ülkeden 501 uluslararası lisans ve lisansüstü öğrencisi bulunuyor.

“Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasının ödül töreni, Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla, 24 Aralık 2016 tarihinde gerçekleşti. Törende, 11 hizmet sektöründe ilk üçe giren firmaların yanı sıra, Türkiye’nin hizmet ihracatında ilk 10 sırayı alan firmalara ödülleri verildi.

Araştırmaya konu olan 500 firma, 2015 yılında toplam 18.5 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirdi. Bu rakam, Türkiye’nin hizmet ihracatının yüzde 40’ına tekabül ediyor.

Eğitim alanında sırasıyla Bahçeşehir, İstanbul Aydın ve Kemerburgaz üniversiteleri ilk üçte yer aldılar.

Abone ol