EDU’dan iş dünyasında ufuk açıcı iki eğitim

EDU’dan iş dünyasında ufuk açıcı iki eğitim

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU, birikimlerini ve tecrübelerini daha geniş kitleler ile paylaşmak, sürekli gelişime inanan profesyonellere güvenilir bir destek sağlamak amacıyla genel katılıma açık eğitim programlarına başladı. Bu kapsamda farklı sektörlerden profesyonellere ve KOBİ’lere yönelik iki eğitim programı sunuyor.


“İletişim Zekası” başlıklı ilk eğitim modülü 25-27 Kasım 2016 tarihleri arasında tipoloji uzmanı, eğitmen, yazar Ethem Kocabaş ve Hece Özyaman tarafından verilecek. Hilton ParkSA’da düzenlenecek eğitim; iletişim zekası, duygusal zeka ve iş hayatında doğru imaj ve etki yönetimi ilişkisi üzerine odaklanıyor.


“Bütünsel İşletme Yönetimi ve Finansal Etkileri” başlıklı ikinci modül de 26 Kasım – 11 Aralık 2016 tarihleri arasında Hilton ParkSA’da gerçekleşecek. Dersler  Dr. Yusuf Soner, Game Solution Türkiye Operasyon Müdürü Cenk Enhoş ve Dr. Murat Buket tarafından verilecek.  Bu modülde konular “Bütünsel İşletme Yönetimi”, “Finansal Yönetim” ve “Ökonomikus, Simülasyon, Fasilitatör” ana başlıkları altında ele alınacak.

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi – EDU Genel Katılıma Açık Eğitimleri
Genel katılıma açık programlarında Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinin yanı sıra en güncel araştırmalara ve trendlere hakim, akademik ve profesyonel dünyadan gelen konu uzmanları eğitim verecek. Eğitimlerde alanlarında uzman kişiler ile katılımcıları buluşturarak “bilgi”nin pratik iş süreçlerine yansıtılmasında verimli bir öğrenme platformu oluşturmak amaçlanıyor. Eğitimler sırasında öğrenmeyi pekiştirmek için, vaka çalışmaları, hazırlık çalışmaları, ödevler, forumlar, simülasyonlar, grup çalışmaları, rol play’ler vb gibi çeşitli öğrenme araçları kullanılıyor.
Detaylı bilgi ve kayıt için: http://edu.sabanciuniv.edu/tr/genel-katilima-acik-egitimler

İPM Araştırmacıları Marakeş İklim Zirvesi-COP 22 izlenimlerini paylaştı

İPM Araştırmacıları Marakeş İklim Zirvesi-COP 22 izlenimlerini paylaştı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)-Stiftung Mercator Girişimi tarafından “2016 Marakeş İklim Zirvesi – COP22’den İzlenimler” başlıklı bir panel düzenlendi.

Panelde COP22 zirvesine katılan İPM Kıdemli Uzmanı ve İklim Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, 2014/15 Mercator-İPM Araştırmacısı Ethemcan Turhan, 2016/17 Mercator-İPM Araştırmacıları Sarah Louise Nash ve Tuğba Ağaçayak ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve MURCIR Direktörü Semra Cerit Mazlum, Türkiye'nin iklim değişikliği rejimi konusunda resmi tutumunu ve genel izlenimlerini katılımcılar ile paylaştı.

Panelde ilk sözü alan Ümit Şahin, COP 22 Marakeş’in Paris COP21 Zirvesi gibi çok önemli ve çok güçlü bir toplantıdan sonra uluslararası camia tarafından daha çok bir “ara COP” olarak görüldüğüne değindi. ABD’de başkanlığa seçilen Donald Trump’ın savunduğu iklim politikalarının iklim değişikliğiyle mücadele için ağır bir darbe olduğunu ve bu sonucun uluslararası mücadeleyi olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün açıklamasına göre 2016 yılının açık arayla en sıcak yıl ilan edildiğini söyledi.  Paris Anlaşması’yla konan ısınmayı 2 derecede sınırlama hedefinin önemini vurgulayan Şahin, son araştırmalarda 2 derecenin iklim değişikliğinin buzulların erimesi, mercan resiflerinin yok olması gibi etkileri için geri dönülmez nokta olduğunun ortaya konduğundan bahsetti. Bu seneki emisyon açığı raporunda G-20 ülkelerinin de değerlendirildiğine dikkat çeken Şahin, Türkiye’nin 2030 yılına kadar emisyonlarını en fazla arttırmayı hedefleyen ülke olarak eleştirildiğini, ekonomisinin karbon yoğunluğunu artırmaya devam eden tek G 20 ülkesi olmasının da şaşkınlıkla karşılandığını vurguladı.

Ulusal katkı niyet beyanlarının, ülkelerin azaltım ve uyum stratejilerini belirleyerek Birleşmiş Milletler’e sundukları bir belge olduğunu belirten Tuğba Ağaçayak ise, burada asıl hedefin ülkelerin kendi kapasiteleri ve koşulları dahilinde küresel sıcaklık artışını 2 derece altında tutacak hedefler belirlemek olduğuna dikkat çekti. Nüfus artış hızının ve büyüme hızının 2012’den sonra azaldığını fakat emisyonların INDC'de hızla artış gösterdiğini belirtti. Ağaçayak, Çevre Bakanlığının bu konuda yapması gerekenin emisyon artış hızını gözden geçirerek, her bir sektörün azaltım potansiyelinin değerlendirilmesini sağlamak olduğunu vurguladı. INDC’de yapılacak revizyonun iklim değişikliği ile mücadele ve müzakerelerde ülkenin güçlenmesini sağlayacağını söyledi.

İklim değişikliği müzakerelerinde ana tartışmanın 1992’de çerçeve sözleşme açıldığından beri hep azaltım üzerine olduğunu belirten Ethemcan Turhan, uyum meselesinin de çok önemli olduğunu ifade etti. İklim değişikliğinin önlenemeyecek etkilerine uyumun hem Paris Antlaşması sırasında hem de Paris’ten sonra ciddi bir önem kazandığını vurgulayan Turhan, küresel iklim finansmanı miktarında artış olsa da yeterli düzeyde olmadığını söyledi. Kopenhag zirvesinden bu yana gelişmekte olan ülkelerde uyum için 100 milyar dolarlık bir iklim finansmanının ihtiyacından bahseden Turhan, bu konunun Marakeş’te de konuşulduğunu söyleyerek gelişmiş ülkelerin ellerini cebine atması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalamayı iklim finansmanı şartına ısrarla bağlamasını riskli bulduğunu belirten Turhan, yeni bir dönem açıldığını ve Türkiye’nin bu dönemde yerini alması gerektiğini söyledi.

Sarah Louise Nash, “Marakeş’te düzenlenen iklim değişikliği konferansı COP22, ‘Taraflar Konferansı’nın (Conference of the Parties (COP)) 22. seansı, geçtiğimiz yıl imzalanan Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik bir yol haritası niteliğinde olduğu için “uygulama COP”u olarak adlandırıldı. Söz konusu anlaşmanın 4 Kasım’da hızlı bir şekilde yürürlüğe girmesi bu görevini daha geçerli bir hale getirdi. Yol haritasının oluşturulması ve geri kalan önemli görevlerin tamamlanması için ilk adımlar Marakeş’te atıldı. Benim Marakeş’te özellikle ilgilendiğim kısım “kayıp ve zararlar” hakkındaki tartışmaydı. Bu tartışma, iklim değişikliğinin tüm olumsuz sonuçlarını atlatmanın mümkün olmayacağını ileri sürmekle beraber, sonucunda oluşacak kayıp ve zararların nasıl üstesinden gelinebileceği üzerineydi. COP22’de bu çalışma kapsamında iki karar alındı. Alınan ilk karar, Kayıp ve Zarara ilişkin Varşova Uluslararası Mekanizması’nın (WIM) periyodik olarak bir beş yıllık çalışma planı çıkarmasına yönelikti. Aynı zamanda yavaş gelişen etkiler, ekonomi ile ilgili olmayan kayıplar ve insan hareketliliği gibi konular da bu plana dahil edildi. Alınan ikinci karar, biraz daha tartışmalı olarak, WIM’in 2019 yılında ve en az her beş yılda bir değerlendirilmesini öngörüyor. Bu değerlendirmelerde WIM’in yapısı, etkililiği ve yetkileri gözden geçirilecek. Önümüzdeki zamanlarda Paris Anlaşması’nın detayları belli olduğunda, yeni belirlenecek kurallar WIM’in çalışmalarını etkileyeceğinden, WIM’in düzenli gözden geçirilmesi daha çok önem kazanabilir.” dedi.

Semra Cerit Mazlum, COP22’nin bir uygulama ve eylem konferansı olduğunu vurgulayarak, prosedürle ilgili müzakerelerin kolay geçmediğine dikkat çekti. Konferans'ta alınan Uyum Fonu ve uzun dönemli iklim finansmanı hakkındaki kararlar yanında, Paris Anlaşması uygulama kurallarının 2017-2018 yıllarına yaygın şekilde yan organlarda görüşülmeye devam edileceğini söyledi. İklim jeopolitiğinin ve rejim içindeki güç ilişkilerinin değişime uğradığını belirten Mazlum, ülkelerin pozisyonlarını geride bırakıp yeni bir sisteme geçmeleri söz konusu olduğundan, görüşmelerin bu hassasiyeti gözetme ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye'nin de 2018'e kadar sürecek görüşmelerin içinde yerini alması gerektiğini ekledi.

Marakes İklim Zirvesi-COP22
7-18 Kasım 2016 tarihleri arasında Marakeş’te gerçekleşen COP22 (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 22. Taraflar Toplantısı)’nin COP21’de atılan önemli adımların uygulanması için öncü olması hedeflendi. Zirvede, özellikle Paris Anlaşması’nda yer alan uyum, şeffaflık, teknoloji transferi, azaltım, kapasite geliştirme ve kayıp zarar konularındaki öncelikleri gerçekleştirmek amacıyla aksiyon maddeleri üzerine odaklanıldı. Ülkeleri düşük karbon ekonomisine cesaretlendirme, “evrenselliği yeniden keşfetme” ve Paris Anlaşması’nın onaylanması zirvenin temel tartışma konularını oluşturdu.

Hüveyda Başağa: "Kanser tedavisi kişiye özel olmalı"

Hüveyda Başağa: "Kanser tedavisi kişiye özel olmalı"
Röportaj: Neslihan Kandolu / Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Programı öğrencisi

Hüveyda Başağa, kanser hücrelerinin büyümek ve yayılmak için kullandıkları glikolizi durdurmayı amaçlayan bir projeyi yürütüyor. Başağa, kanserden ölüm oranının düştüğünü ancak kanserin görülme sıklığının arttığını söylüyor.

 

Hüveyda Başağa

TED Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra eczacılık eğitimi alan ardından Londra’da biyokimya doktorası yapan Hüveyda Başağa, 2000 yılında TED Eğitim Ödülü’ne layık görülen bir akademisyen. Sabancı Üniversitesi’nde kanserle ilgili çalışmalar yürüten Başağa, “2030 yılında 13 milyon insanın kanserden öleceği tahmin ediliyor. Bu anlamda araştırmalar çok önemli” diyor.

Kanser araştırmalarının dünyada ve Türkiye’de dünü ve bugünü hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Son 50 yılda çok şey değişti. Kanser bilinmeyen ölümcül bir hastalık olarak düşünülürken, şimdi üzerinde çalıştığımız kompleks, multi-faktöriyel bir hastalık halini aldı. Onkoloji alanında heyecan verici gelişmeler var. En büyük amaç kişiye yönelik tedavi yaklaşımı- bu daha efektif ve hedefe yönelik-. Tümör biyolojisindeki bilgi birikimimiz arttıkça bu binlerce insanın tedavisine katkı sağlıyor. Yeni ilaçlar geliştirilmekte ve onaylanmakta. Kanser hastalarının ‘kanser’den ölüm oranı günümüzde düştü, ancak ne yazık ki kanserin görülme sıklığı artmakta. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2030 yılında 21 milyon yeni kanser vakası görüleceği ve 13 milyon insanın kanserden öleceği tahmin ediliyor. Bu bağlamda kanser araştırmaları büyük önem taşıyor.

Bağışıklık Sistemi Güçlü Tutulmalı

Kanser hastaları için daha kolay bir tedaviyi nasıl sağlayabiliriz? Bu konuda toplumu oluşturan her bireye düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?

Kanser hastaları için hedeflenen ve kişiye özel tedavi olmalı. Bunun için çeşitli tarama ve sınıflandırma yöntemleri geliştirilmeli ve hastaya en uygun tedavi seçilmeli. Toplumu oluşturan bireylere düşen görev ve sorumluluklar çevresel stres faktörlerini olabildiğince minimuma indirmek (sigara ve alkol kullanımına dikkat etmek, fast-food tüketimine, çevre kirliliğine dikkat etmek vs.), kişisel sağlığı örneğin bağışıklık sitemini güçlü tutmak (spor, düzenli uyku ve sağlıklı yaşama dikkat etmek), uygun tedavi yaklaşımını takip etmek.

Hüveyda Başağa - Neslihan Kandolu

Popüler sağlık haberlerinde sıkça duyduğumuz “Genetik ve çevresel faktörlere müdahale ile kanserin önüne geçebilmek” söylemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genetik deformasyonun kanserde sadece %5-10 gibi bir payı var, geri kalan %90-95 çevre ve yaşam stili (sigara kullanımı, diyet, alkol, güneş ışınlarına maruz kalmak, çevre kirliliği, enfeksiyon hastalıkları, stres, obezite ve fiziksel in-aktivite). Bu bağlamda teknik olarak sadece genetik modifikasyonla kanserin önüne geçmek çok da efektif bir yaklaşım olmayacaktır. Kişinin kalıtsal hastalıklara yatkınlığını bilerek buna göre bir yaşam stili sürdürmesi kanserin önüne geçmede önem taşır.

 

Bahriye Karakaş - Hüveyda Başağa - Ahmet Can Timuçin

Başağa’nın Dört Önemli Araştırması

1) Kanser üzerine yaptığı çalışmalar

“Warburg etkisini durdurmayı hedefliyoruz”

Hüveyda Başağa kanser çalışmalarını şöyle anlatıyor: Kanser hücreleri, büyümek ve yayılmak için gerekli enerjiyi mitokondri yerine, basit glikoliz ile üretmeyi tercih eder. Bu tip bir etkiye biz Warburg etkisi diyoruz. Bu durum, ilk aşamada, kanser hücrelerinin oksijensiz ortamda büyüdükleri için mitokondriyel genleri kapanması ile açıklanıyor. Bizim projemiz Warburg etkisini, yani, kanser hücrelerinin yapacağı glikolizi durdurarak, onları durdurup durduramayacağımızı araştırıyor. Burada, yeni bir aday ilaç, glikoliz inhibibitörü olan 3-bromopirüvat ı kullandık ve kanser hücrelerinin, bu ilaçla AMPK adlı bir protein tetikleyerek programlı hücre ölüme gittiğini bulduk. Bu çalışmanın sonuçları Molecular Carcinogenesis Dergisi’nde yakın zamanda yayınlandı.

2) Diyabet üzerine yaptığı çalışmalar

“Diyabetin komplikasyonlarını engellemeye çalışıyoruz”

Diyabetin yarattığı komplikasyonlar günümüzde birçok insanın hayat kalitesini derinden etkiliyor. Geçmişte birçok çalışma, diyabetin vasküler komplikasyonlarını yöneten Aldoz redüktaz enzimine karşı ilaçlar geliştirdi fakat bu ilaç denemelerin çoğu başarılı olamadı. Bu noktada bizim araştırmalarımız, Aldoz Redüktaz miktarınının hücre tarafından nasıl kontrol edildiği üzerine yoğunlaştı. Aldoz redüktazın, hücre içinde bir başka faktör olan NFAT5 ile beraber çalıştığı bilinmekteydi. İşte tam bu kısımda, grubumuz NFAT5 i etkileyebilecek başka bir faktör olan SIRT1’i tanımladı. Böylece, gelecekte SIRT1’e karşı geliştirilecek ilaçlar ile hücre içi aldoz redüktaz miktarını kontrol ederek, diyabetin vasküler komplikasyonlarını engellemek mümkün olabilecek. Bu çalışmamızın sonuçları da yakın zamanda Cellular Signalling Dergisi’nde yayınladı.

3) İlaç taşıyıcı sistem

“Amacımız ilaç taşıyıcı bir sistemle kanser hücresine ulaşmak”

Halen devam etmekte olan bir diğer projemizde ise nanopartiküle bağlı bir antioksidan molekülün hücre içinde etki mekanizmasını araştırıyoruz. Bu antioksidan aslında toksik ama nanopartküle bağlanınca toksik etki kalmıyor ancak antioksidan etki aynı kalıyor. Bir tür ilaç taşıyıcı sistem gibi düşünebilirsiniz.

4) Kanser hücresini tanıyan yaklaşım

AB’nin desteklediği proje

Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen diğer projemiz ise teranostik yaklaşım, yani bir nanopartikül hem kanser hücresini tanıyor hem de üzerindeki taşıyıcı olduğu ilacı hücre içine veriyor. Diagnostik ve terapi aynı nanopartikül tarafından sağlanıyor.

Kanser araştırmaları dosya haber dizisinde yarın:

Tolga Sütlü: "Kanserle savaşta bağışıklık sistemi hücrelerini kullanıyoruz"


 

 

NS-FUTURE Joint Seminar by Erşen Kavak

NS-FUTURE Joint Seminar by Erşen Kavak

NS-FUTURE Joint Seminar: "The Effect of Cloud Based Genome Analysis Platform SEQ to the Genetics Society" by Erşen Kavak, PhD, CEO of Genomize

Academic Support Program Team is pleased to invite you to attend our NS-Future Joint Seminar "The Effect of Cloud Based Genome Analysis Platform SEQ to the Genetics Society" by Erşen Kavak, PhD, CEO of Genomize.

The seminar will be held in English on 23 November, 2016 at 13.40 in FENS L062. 

Should you have any questions or suggestions regarding the event, please contact us at adp@sabanciuniv.edu

Please encourage your students to participate in this event.

We very much look forward to welcoming you to the seminar.

Toz Bezi Film Gösterimi

Toz Bezi Film Gösterimi

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Toz Bezi film ekibini Sabancı Üniversitesi kampüsünde ağırlayacak.

Filmin yönetmeni Ahu Öztürk, başrol oyuncuları Nazan Kesal ve Asiye Dinçsoy’un katılımı ile 24 Kasım 2016, Perşembe günü, saat 17.00’de Sinema Salonu’nda film gösterimi yapılacak. Filmin ardından yönetmen ve başrol oyuncularının konuşmacı olduğu söyleşiye geçilecek.

Toz Bezi Filmi Hakkında
İki gündelikçi kadın, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurdukları ilişki, gündelik çatışmalar, kendi arkadaşlık-kardeşlikleri ve bu yakın arkadaşlığın hiyerarşisi, hayata tutunma çabası, kadınlık, annelik, temizlik ve yoksulluk… Nesrin ve Hatun şehrin yoksulluğu ve zenginliği arasındaki bir vagonda gelip giderken, hayatı anlamaya ve kendilerine gidecek yollar bulmaya çalışırlar. Hatun temizliğe gittiği mahallede bir ev almak için para biriktirmeye çalışırken, Nesrin önce onu terk eden kocasının yokluğuyla, kendi yalnızlığıyla yüzleşir, ardından da 5 yaşındaki kızıyla hayata tutunmanın yollarını arar. Yolları birbirine benzemez ama yoldaşlık bakidir. İki kadın birbirine benzemez hayallerle tutunmaya çalışırlar.

35. İstanbul Film Festivali - Ulusal Yarışma
Altın Lale En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu (Asiye Dinçsoy), En İyi Senaryo

21. Nürnberg Film Festivali
En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu (Nazan Kesal, Asiye Dinçsoy)

* 7 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir.
•    Yönetmen: Ahu Öztürk
•    Oyuncular: Nazan Kesal, Asiye Dinçsoy, Mehmet Özgür, Serra Yılmaz, Didem İnselel, Gökçe Yanardağ
•    Ülke: Türkiye, Almanya
•    Dağıtım: M3 Film
•    Yapım: Roni Film, Ret Film
•    Web: http://toz-bezi.com/

Program:
Tarih:
24 Kasım 2016, Perşembe
Saat: 
17:00 – 19:30
Yer:   
Sinema Salonu

* Etkinlik herkesin katılımına açıktır.

* Film gösterimi İngilizce altyazılı olacak; ancak söyleşi Türkçe yapılacaktır.

* Etkinliğe kampüs dışından gelecekler için servis saatleri: http://sabanciuniv.edu/sites/default/files/shuttle/2016-2017-winter-shuttle-scheduleV9.pdf

* Filmle ilgili bilgiye ulaşmak için: http://www.toz-bezi.com/



Sabancı Üniversitesi desteklediği 11 girişimi yatırımcılarla buluşturdu

Sabancı Üniversitesi desteklediği 11 girişimi yatırımcılarla buluşturdu

Sabancı Üniversitesi’nin Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi SUCOOL ve Türkiye’nin ilk teknoloji ticarileştirme ve çekirdek fon şirketi Inovent, Sabancı Üniversitesi destekli girişimcileri yatırımcılarla tanıştırmak üzere 19 Kasım 2016, Cumartesi günü, Karaköy Minerva Palas’ta bir buluşma düzenledi.

Sabancı Startups etkinliğinde; Sabancı Üniversitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi (SUCOOL) hızlandırma programından mezun olarak ürün çıkartan ve/veya şirketleşen girişimler ile Inovent A.Ş portföyünde yer alan ve kuluçka hizmetlerinden faydalanan 11 start-up sunum yapma fırsatı buldu. Sunumlar; melek yatırımcılar, risk sermayesi şirketleri temsileri, ekosistemdeki diğer kuluçka ve hızlandırıcı kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir kitleye yapıldı.

Toplantının açış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu Akademik Direktörü Dilek Çetindamar ve Inovent Direktörü Merih Pasin gerçekleştirdi. Dilek Çetindamar konuşmasında Sabancı Üniversitesi’nin girişimcilik anlayışından ve vizyonunundan bahsetti. Çetindamar üniversite bünyesinde, girişimciliği desteklemek ve geliştirmek için gerçekleştirilen faaliyetleri anlattı. "Üniversitemiz, kurulduğu günden beri üniversitemiz öğrencilerine ve ülke çapındaki girişimcilere çok yönlü hizmetler vermektedir" diyen Çetindamar, Sabancı Üniversitesi’nin Türkiye’nin En Yenilikçi ve Girişimci Üniversitesi olmasının bir tesadüf olmadığını belirtti. Dilek Çetindamar,"Sabancı Üniversitesi siz girişimciler gibi surekli yenilikler yapmaya devam ediyor. 2017'de Sabancı Üniversitesi şehirde açacağı ofisle sizlerle birlikte çalışmaya devam edecek. Yeni ofisimiz İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ve Siemens ile Girişimcilik Vakfı ortaklığıyla girişimlerin uluslararasılaşması için çalışacak."diyerek sözlerine son verdi.

Inovent Direktörü Merih Pasin konuşmasına İstanbul’un girişimciler için birçok fırsat barındırdığını belirterek sözlerine başladı. Bunun da birçok girişimci oluşturması gerektiğini ancak Küresel Girişimcilik ve inovasyon endekslerine baktığımızda bunun öyle olmadığını da sözlerine ekledi. Bununla beraber Küresel inovasyon endeksinin verimlilik oranında çok iyi bir sıralamamız olması ve üniversite mezunlarının yüzde 72’sinin girişimciliğe olumlu bakması göz önüne alındığında umutlu olmamız gerektiğini belirtti.

Sunum yapan start-uplar
Birlikte.Al: Bireylerin gayrimenkul varlıklarına ortaklaşa yatırım yapabildiği ve gayrimenkul portföyü oluşturabildiği gayrimenkul kitlesel fonlama platformu. (www.birlikte.al)
Chefteam: Mutfak ekipleri ile HORECA (Hotel/Restaurant/Cafe) sektörünü buluşturan kariyer platformu. (www.chefteam.org)
FazlaGıda: Üretim fazlası ve son kullanma tarihi yaklaşan gıda ürünlerinin gıda bankaları ve derneklere bağışlanmalarını sağlayarak fazla gıdayı faydalı kılan platform. (www.fazlagida.com)
Shopier: Kendi internet sitenizden, blogunuzdan veya sosyal medya hesaplarınızdan satış yapıp, ödeme almanızı sağlayan platform. (www.goshopier.com)
Helpy by Appcent: Mobil uygulama sahipleri için müşteri şikayet yönetim platformu. (helpy.appcent.mobi)
HizmetTalebi: Kurumsal firmaların tüm etkinlik ve organizasyon ihtiyaçlarını karşılamak için firmaları hizmet sağlayıcılarla buluşturan bir pazaryeri. (www.hizmettalebi.com)
Innovamed: Kronik ağrıları kesici giyilebilir tekstil teknolojileri.
MentalUp: Çocukların zeka potansiyellerini keşfetmelerine ve zihinsel becerilerini geliştirmelerine yardımcı omak için tasarlanmış, oyunlaştırılmış beyin egzersizleri. (www.mentalup.net)
Peek: Konum bazlı canlı hikaye ve mekan içi etkileşim uygulaması. (www.peek.rocks)
PureMilk: Anne sütündeki istenmeyen maddeleri uzaklaştıran ve ölçen filtre sistemi.
Raklet: Topluluklar için yönetim ve ödeme platformu. (http://www.raklet.com)

SUCOOL Hakkında
Sabancı Üniversitesi'nin teknoloji ve yenilik odaklı girişimcilere destek veren girişim hızlandırma merkezidir. Girişimcilerini eğitim, mentorluk, iş geliştirme, çalışma alanı, hukuki destek, müşteri ve yatırımcı tanıştırmaları ile destekler, girişimleri uluslarası tanıtmak için yurtdışı turlar düzenler. 2013'te kurulan SUCOOL, bu zamana kadar 30'dan fazla startup'a destek verdi. SUCOOL start-up şirketlere, fikir aşamasından şirketleşmeye giden süreçte eğitim, mentorluk, ön kuluçka, yatırımcı ve müşteri görüşmeleri ile iş fikri validasyonu konularında destek sağlar.

INOVENT A.Ş. Hakkında
Sabancı Üniversitesi tarafından 2006 yılında kurulan, Türkiye’nin ilk teknoloji ticarileştirme ve çekirdek fon şirketidir. Portföyünde 20 teknoloji şirketi bulunmaktadır.




Geleceğin Gözde Meslekleri: Mekatronik

Geleceğin Gözde Meslekleri: Mekatronik

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Kemalettin Erbatur CNN Türk'te, Geleceğin Gözde Meslekleri dosya haber dizisinde Mekatronik mühendisliği iş imkanlarını ve bu daldaki yeni alanları anlattı.

CNN Türk "Geleceğin Gözde Meslekleri" dosya haber dizisinde yeni ve yükselmekte olan gözde meslekler haber konusu ediliyor, mekatronik alanında da robot teknolojileri üzerine konuşan Kemalettin Erbatur, "Robotlar işimizi elimizden alır mı?" sorusunu yanıtlıyor:

Kemalettin Erbatur röportajlarını buradan izleyebilirsiniz.

2015-16 Eğitim İzleme Raporu yayımlandı

2015-16 Eğitim İzleme Raporu yayımlandı

Çocuğun ve toplumun gelişimi için eğitimde yapısal dönüşüme katkı yapan Eğitim Reformu Girişimi (ERG), 9. Eğitim İzleme Raporu’nun öne çıkan bulgularını düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. Dr. Canan Dağdeviren’in önsözü ve Doç. Dr. M. Murat Erdoğan’ın sonsözü ile yayımlanan raporda, eğitim alanında yaşanan başlıca gelişmeler kurumsal kapasite, eğitime erişim ve eğitimin niteliği ana eksenlerinde değerlendiriliyor.


Raporda ele alınan konular arasında Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı; eğitim harcamaları; okulöncesi eğitim politikaları; özel gereksinimli ve Suriyeli mülteci çocukların eğitimi uygulaması ve eğitimin niteliğine ilişkin göstergeler öne çıkıyor.

Rapora buradan ulaşılabilir: http://www.egitimreformugirisimi.org/tr/node/1714

www.egitimreformugirisimi.org

Nanografen'e iki ödül birden geldi

Nanografen'e iki ödül birden geldi

Malzeme Bilimi ve Mühendisliği 2007 Yüksek Lisans ve 2011 Doktora Mezunumuz ve SUNUM Araştırmacılarından Dr. Burcu Saner Okan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu ve Inovent A.Ş. ortaklığı ile hayata geçen ekonomik, iyi kalitede ve yüksek miktarlarda grafen üretimi yapmayı amaçlayan NANOGRAFEN girişimine iki ödül birden geldi.


12 Kasım 2016 ITÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen Bigbang yarısmasında finale kalan Nanografen 60.000 TL para ödülüne layık görüldü. 25.000 TL Monotise firmasından, 35.000 TL de “Otomotiv Teknolojileri” kategorisinden Otomotiv İhracatcılar Birliği’nden hibe desteği aldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından 2 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen Nanokompozit alanında çalışmakta olan akademisyen ve sanayicilere, uluslararası işbirliği fırsatları sağlamak amacıyla organize edilen “Nanokompozitler Proje Pazarı” yarışmasında Burcu Saner Okan 2. oldu. Bu yarışmada Nanografen’de geliştirilen atık lastikten elde edilen grafenin yüksek performanslı, hafif ve dayanımı yüksek kompozit üretimindeki sonuçları sunuldu. Yürütülen çalışmalarda Sabancı Üniversitesi-Kordsa Kompozit Mükemmelliyet Merkezi’nden Dr. Jamal Seyyed Monfared Zanjani katkıda bulunmuştur. 

Nanografen Hakkında

5400 girişim arasından finale kalarak Türkiye’nin en iyi 20 girişimi arasına giren Nanografen firması, atık kaynaklardan elde edilen karbonu grafen benzeri malzemelere dönüştürerek plastik endüstrisi için nanokompozit malzeme tasarımı ve üretimi yapmaktadır. Nanografen Sabancı Üniversitesi NanoteknoloJi Araştırma ve Uygulama Merkezi araştırmacılarından Yard. Doç. Dr. Burcu Saner Okan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu ve Inovent A.Ş. ortaklığı ile Aralık 2013’te kuruldu. Şuan Hadımköy’de kurmuş oldukları üretim hattı ile ülkemizde yerli ve yüksek teknolojik nanomalzeme üretimini tonaj seviyeye çıkartacaklardır. 

Sabancı Üniversitesi desteklediği 10 girişimi yatırımcılarla buluşturuyor

Sabancı Üniversitesi desteklediği 10 girişimi yatırımcılarla buluşturuyor

Sabancı Üniversitesi’nin Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi SUCOOL ve Türkiye’nin ilk teknoloji ticarileştirme ve çekirdek fon şirketi Inovent, Sabancı Üniversitesi destekli girişimcileri yatırımcılarla tanıştırmak üzere 19 Kasım 2016, Cumartesi günü, Karaköy Minerva Palas’ta bir buluşma düzenliyor.


Sabancı Startups etkinliğinde; Sabancı Üniversitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi (SUCOOL) hızlandırma programından mezun olarak ürün çıkartan ve/veya şirketleşen girişimler ile Inovent A.Ş portföyünde yer alan ve kuluçka hizmetlerinden faydalanan 10 start-up sunum yapma fırsatı bulacak. Sunumlar; melek yatırımcılar, risk sermayesi şirketleri temsileri, ekosistemdeki diğer kuluçka ve hızlandırıcı kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir kitleye yapılacak.

Sunum yapacak start-up şirketler
Birlikte.Al: Bireylerin gayrimenkul varlıklarına ortaklaşa yatırım yapabildiği ve gayrimenkul portföyü oluşturabildiği gayrimenkul kitlesel fonlama platformu. (www.birlikte.al)
Chefteam: Mutfak ekipleri ile HORECA (Hotel/Restaurant/Cafe) sektörünü buluşturan kariyer platformu. (www.chefteam.org)
FazlaGıda: Üretim fazlası ve son kullanma tarihi yaklaşan gıda ürünlerinin gıda bankaları ve derneklere bağışlanmalarını sağlayarak fazla gıdayı faydalı kılan platform. (www.fazlagida.com)
Shopier: Kendi internet sitenizden, blogunuzdan veya sosyal medya hesaplarınızdan satış yapıp, ödeme almanızı sağlayan platform. (www.goshopier.com)
Helpy by Appcent: Mobil uygulama sahipleri için müşteri şikayet yönetim platformu. (helpy.appcent.mobi)
HizmetTalebi: Kurumsal firmaların tüm etkinlik ve organizasyon ihtiyaçlarını karşılamak için firmaları hizmet sağlayıcılarla buluşturan bir pazaryeri. (www.hizmettalebi.com)
Innovamed: Kronik ağrıları kesici giyilebilir tekstil teknolojileri.
MentalUp: Çocukların zeka potansiyellerini keşfetmelerine ve zihinsel becerilerini geliştirmelerine yardımcı omak için tasarlanmış, oyunlaştırılmış beyin egzersizleri. (www.mentalup.net)
PureMilk: Anne sütündeki istenmeyen maddeleri uzaklaştıran ve ölçen filtre sistemi.
Raklet: Topluluklar için yönetim ve ödeme platformu. (http://www.raklet.com)

SUCOOL Hakkında
Sabancı Üniversitesi'nin teknoloji ve yenilik odaklı girişimcilere destek veren girişim hızlandırma merkezidir. Girişimcilerini eğitim, mentorluk, iş geliştirme, çalışma alanı, hukuki destek, müşteri ve yatırımcı tanıştırmaları ile destekler, girişimleri uluslarası tanıtmak için yurtdışı turlar düzenler. 2013'te kurulan SUCOOL, bu zamana kadar 30'dan fazla startup'a destek verdi. SUCOOL start-up şirketlere, fikir aşamasından şirketleşmeye giden süreçte eğitim, mentorluk, ön kuluçka, yatırımcı ve müşteri görüşmeleri ile iş fikri validasyonu konularında destek sağlar.

INOVENT A.Ş. Hakkında
Sabancı Üniversitesi tarafından 2006 yılında kurulan, Türkiye’nin ilk teknoloji ticarileştirme ve çekirdek fon şirketidir. Portföyünde 20 teknoloji şirketi bulunmaktadır.

#SabanciStartups Program:
Tarih:   19 Kasım 2016, Cumartesi
Saat:    13:30 - 14:00, Kayıt ve ısınma
            14:00 - 14:20, Açılış
            14:20 - 15:20, Startup Sunumları
            15:20 - 15:40, Kahve Molası
            15:40 - 16:40, Startup Sunumları
            16:40 - 18:00, Kokteyl
Yer:     Minerva Palas, Bankalar Caddesi No:2, Karaköy, 34420 İstanbul

Abone ol