Öğretim Üyelerimizin projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Öğretim Üyelerimizin projesine TÜBİTAK 1001 desteği

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Öğretim Üyeleri Zeynep Gülru Göker ve Cenk Özbay’ın birlikte yürütücüsü olduğu proje, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

GülruGöker_CenkÖzbay

Zeynep Gülru Göker ve Cenk Özbay’ın projesi, “Türkiye’de Akıllı Kent Uygulamaları ve Gençlik: Kurumlar, Söylemler ve Deneyimler” başlığını taşıyor.

Projede Türkiye’de birçok büyükşehirde karşımıza çıkan “Akıllı Kent” söylemi ve bununla bağlantılı politika ile uygulamaları bölgesel-küresel bir bağlama oturtmak ve karşılaştırmalı bir açıdan incelemek, bu örneklerin katılımcı ve kapsayıcı şehir yönetimi ilkeleri ile ilişkisini ortaya koymak ve bu kentlerde yaşayan gençlerin “Akıllı Kent” ilkesi etrafındaki dönüşümleri nasıl tecrübe ettiklerini anlamak hedefleniyor.

Projede ayrıca, neoliberal kentleşme deneyiminin yarattığı toplumsal ve mekânsal eşitsizlikleri azaltmakta ve kentsel adalet, toplumsal içerilme ve kapsanma ile katılımcılığın arttırılmasında “Akıllı Kent” ekseninde geliştirilen/geliştirilecek politika ve uygulamalarının katkısı incelenecek.

Araştırma kapsamında Adana, Antalya, Bursa, Eskişehir, Kayseri ve Konya’da mülakatlar ve anket çalışması yapılacak. Ayrıca Ankara, İstanbul ve İzmir’de de ek mülakatlar gerçekleşecek. Projenin son 2 ayında Sabancı Üniversitesi’nde paydaşları bir araya getiren bir çalıştay düzenlenecek ve araştırma bulguları sunulup tartışmaya açılacak. 18 ay sürecek araştırmada 3 yüksek lisans öğrencisi araştırma asistanı / bursiyer olarak yer alacak.

Projenin önemine değinen Zeynep Gülru Göker, “Araştırmanın, Türkiye’deki birbirinden farklılık arz eden “Akıllı Kent” söylemi ve uygulamalarını kapsamlı ve karşılaştırmalı bir biçimde inceleyecek olması, “Akıllı Kent” mefhumunun 2020’ler Türkiye’sindeki kentlerde ne gibi biçimlerde ve hangi kentsel politika amaçlarıyla kullanılmakta olduğunun analizini yapacak olması açısından özgün değere sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, kentin paydaşları arasında teknolojik dönüşümün hem yaratıcısı hem de kullanıcıları olarak özel bir yere sahip olan gençlerin akıllı kent tecrübesinin ve akıllı kent olma yolunda dönüşüme dahil olma biçimlerinin araştırılması önem kazanıyor” dedi.

Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüs açılıyor

Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüs açılıyor

Sabancı Üniversitesi, dünyada çok az sayıda üniversitede bulunan ve Türkiye’de ilk olan, en üst düzey teknolojik alt yapı yatırımıyla hayata geçirdiği Altunizade Dijital Kampüsü’nün açılışını gerçekleştiriyor.

altunizade_dijital_kampüs_açılıyor

Sabancı Üniversitesi’nin yürüttüğü dijital teknoloji çalışmalarının odağı olacak Dijital Kampüs’te, iş dünyasının ihtiyaçları yakından takip edilerek oluşturulan programlarla, tüm Türkiye’den iş insanları ve profesyoneller eğitim alacak. Tüm öğrenciler için bir dijital eğitim merkezi görevi görecek olan Dijital Kampüs, aynı zamanda ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe de ev sahipliği yapacak.

Teknoloji, iş dünyası ve akademiyi birleştiren bir odak noktası olması hedefiyle yatırımına pandemi öncesinde başlanan ve öğrencilerine dünyanın her yerinden, tam anlamıyla sınıfın içindeymiş gibi eğitim alabilme imkânı tanıyan Dijital Kampüs’ün açılışı, hibrit bir etkinlik ile yapılacak.

Dijital Kampüs’ün açılışı Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı; Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ve İsviçre Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü (École Polytechnique Fédérale de Lausanne - EPFL) Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Pierre Dillenbourg’ün canlı online bağlantı; Amazon Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı (Chief Technology Officer – CTO) Werner Vogels’in ise online video mesajı katılımıyla gerçekleşecek. Açılış töreni, Sabancı Üniversitesi'nin YouTube kanalından canlı yayınlanacak.

altunizade_dijital_kampüs_program

Mezunumuz Rabia Yazıcıgil, GRAND Decoder Projesi’ni GazeteSU’ya anlattı

Mezunumuz Rabia Yazıcıgil, GRAND Decoder Projesi’ni GazeteSU’ya anlattı

Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Programı 2009 mezunumuz ve Boston Üniversitesi Öğretim Üyesi Rabia Tuğçe Yazıcıgil, GRAND (Guessing Random Additive Noise Decoding) adlı projenin detaylarını GazeteSU ile paylaştı. Rabia Yazıcıgil ile gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.

RabiaYazıcıgil

Proje hakkında detay verebilir misiniz?

Bir cihazdan ötekine aktarılan bütün veriler, çevredeki gürültünün bilgiyi bozma etkisine karşı korunabilmek için verinin sonuna eklenen bir kod kullanır. Alınan mesaj, kullanılan kodun yapısına spesifik olarak geliştirilen karmaşık bir decoder algoritmasından geçer. Boston Üniversitesi’ndeki araştırmacıların MIT ve İrlanda’daki Maynooth Üniversitesi ile birlikte geliştirdiği yeni çip, kod spesifik decoder ihtiyacını ortadan kaldırıyor, ve her tür datayı decode edebilecek evrensel bir çözüm sunuyor. Bu çip yakın zamanda geliştirilen Guessing Random Additive Noise Decoding (GRAND) adlı algoritmanın ilk kez hayata geçirilmiş hali. 

GRAND decoder, oluşabilecek gürültüleri ihtimallerine göre sıralar ve sırayla bunları kullanarak verinin doğru bir şekilde düzeltilebildiğini test eder. Decoder kanaldaki gürültüyü modeller ve azalan olasılık sırasında denemeler yapar. Örneğin, en olası ihtimal verinin hiç bozulmaması olacağı için ilk önce veride bozunum olmadığını kabul ederek bunu kontrol eder. Eğer kontrol başarısız olursa, sonraki en yüksek olasılık veride bir bitlik bozunum olduğudur. Bu sırada devre bir bit hata olan diziler oluşturur ve bunları tek tek kontrol eder. Eğer hala bulunamadıysa aynı şekilde iki bit hatalı olasılıkları dener, ve böyle devam eder. Bu metod sadece gürültünün kendisine odaklandığı için, hangi kod yapısının kullanıldığından bağımsızdır ve dolayısıyla evrenseldir.

Projede neyi hedefliyorsunuz ve geliştirdiğiniz çipin ne tür avantajları olacak?

Projedeki hedef bir kanaldan gönderilen her türlü veriyi yüksek performans ile decode edebilecek tek bir evrensel sistem donanımı tasarlamak. Bu çip, herhangi bir kod yapısında hata düzeltme kapasitesini dinamik olarak arttırmayı sağlayacak. Kod yapısına uygulamaya göre sonradan karar verebilme özelliği ile GRAND decoder sisteme esneklik kazandırmıştır. Tek bir çip koda özgün çiplerin yerini alacak ve böylece daha küçük alanda, yüksek enerji verimliliği sağlayacaktır.

GrandChip

ESSCIRC 2021

Projedeki sizin göreviniz nedir? Sizin dışınızda bu çalışmada kimler görev alacak?

GRAND algoritması teorik olarak MIT’den Muriel Medard ve Maynooth Üniversitesi’nden Ken Duffy tarafından sunulmus ve gelistirilmistir. Asistan Profesör Rabia Tuğçe Yazıcıgil’in Boston Üniversitesi’ndeki araştırma grubunda bulunan Arslan Riaz ve Vaibhav Bansal, Profesör Yazıcıgil öncülüğünde GRAND algoritmasını kullanan bir çipi başarılı bir şekilde tasarlamıştır. Bu tasarım 40 nm CMOS teknolojisi kullanılarak üretilmiş ve yüksek performans ve enerji verimliliğini gösteren ölçümleri yapılmıştır.  

Projeniz şu an hangi aşamada? Ne zaman hayata geçmesi bekleniyor?

Çipin ilk jenerasyon tasarımı hali hazırda test edilmiş ve sonuçları IEEE European Solid-State Circuit Conference’da sunulmuştur. Takım şimdi alıcıdan gürültü hakkında bilgi alan ve daha verimli bir algoritmayla daha doğru sonuçlar üretmeyi hedefleyen yeni jenerasyon çip üzerinde çalışıyor. Bu çip 5G, nesnelerin interneti ve veri saklama sistemleri gibi pek çok haberleşme uygulamalarında kullanılabilecek.

Bu çalışmanın önemine dair düşüncelerinizi ve değerlendirmelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Geleneksel decoderlara karşı GRAND decoder kod yapısından bağımsız, iletişim sistemlerinde devrim yaratacak tamamen farklı bir yaklaşım kullanıyor. Veri aktarımı tek bir çip ile pek çok farklı uygulamayı destekleyen herhangi bir kod yapısı kullanarak hızlı ve düşük enerjili bir şekilde yapılabiliyor. Üstelik yeni keşfedilecek kod yapılarını da destekleyecek şekilde, geleceğe uyumlu bir tasarım! Tasarlanan çip, tüm uygulamalarda yaygın olarak kullanılan ancak ihtiyaç duyduğu donanımlardan dolayı kullanımı limitlenen bazı kod yapılarının hata düzeltme yeteneğini de geliştirecek.

İPM’den “Salgın ve Toplum” webinar serisi: "Geçmiş Dönemin Muhasebesi: Salgın, Toplum ve Siyaset"

İPM’den “Salgın ve Toplum” webinar serisi: "Geçmiş Dönemin Muhasebesi: Salgın, Toplum ve Siyaset"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.

salgın_ve_toplum_5Ekim

5 Ekim Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı, Geçmiş Dönemin Muhasebesi: Salgın, Toplum ve Siyaset”.

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, İPM Toplumsal Psikoloji Çalışmaları Koordinatörü Nebi Sümer, İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Selim Badur olacak.

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/183/3v8m9a7v

SUNUM ve Nurol Teknoloji, balistik koruyucu ürünlerde Ar-Ge için iş birliği yaptı

SUNUM ve Nurol Teknoloji, balistik koruyucu ürünlerde Ar-Ge için iş birliği yaptı

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile Nurol Teknoloji, balistik koruyucu ürünlerin Ar-Ge çalışmalarına hız vermek hedefiyle, iş birliği mutabakatı imzaladı. Savunma sanayii alanında ülkemizin ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesi hedefine katkı sunacak stratejik iş birliği mutabakatının SUNUM'daki imza törenine, Nurol Teknoloji Genel Müdürü Selim Baybaş ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Prof. Fazilet Vardar Sukan ekipleriyle katıldılar.

SUNUM_Nurol

İki yıl devam edecek söz konusu iş birliği; proje programlarının geliştirilmesi, Nurol Teknoloji’nin yapacağı Ar-Ge çalışmalarında Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi laboratuvarlarını kullanması, Avrupa Birliği proje çağrılarına ortak başvuru yapılması, ortak araştırmalar yürütülmesi ve diğer işbirliği konularını kapsıyor.

Nurol Teknoloji Genel Müdürü Selim Baybaş, “Ülkemizin savunma sanayi alanındaki ilerlemesi için önemli ve faydalı Ar-Ge projelerinin geliştirileceğine inandığımız bu iş birliği anlaşmasının, ülkemize ve tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Prof. Fazilet Vardar Sukan ise, “Halen Nurol Teknoloji ile başarılı bir şekilde yürütülmekte olan ortak araştırma projelerimizin artarak devam etmesini umuyoruz.” diye konuştu.

İPM’den Glasgow’a Doğru İklim Politikaları webinar serisi: Ekonomi Politikaları ve Yeşil Mutabakat

İPM’den Glasgow’a Doğru İklim Politikaları webinar serisi: Ekonomi Politikaları ve Yeşil Mutabakat

İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) Glasgow’a Doğru İklim Politikaları webinar serisi devam ediyor. İklim politikalarının değerlendirileceği webinar serisinin ikincisi Ekonomi Politikaları ve Yeşil Mutabakat" başlıkla 4 Ekim 2021, Pazartesi günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

Glasgow

"Glasgow'a Doğru İklim Politikaları" webinar serisinin ikincisinde ekonomi politikaları ve Yeşil Mutabakat değerlendirilecek. Online gerçekleşecek webinarın konuşmacıları 2020/21 Mercator-İPM Araştırmacısı Ahmet Atıl Aşıcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebru Voyvoda, TEPAV Direktörü Güven Sak ve SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman olacak.

Uzun yıllardır BM iklim konferanslarını yakından izleyen İstanbul Politikalar Merkezi, bu kez zirve öncesinden başlayarak bir dizi webinar ile Glasgow'a doğru iklim politikalarını masaya yatırıyor. Paris'ten bu yana yaşanan gelişmeler, Glasgow'dan beklentiler, iklim müzakerelerinin uluslararası ilişkilerdeki önemi ve iklim kriziyle mücadelede yeşil ekonomi gibi konuları 15 günde bir pazartesi günleri 15:00'te konuyu yakından izleyen, akademisyen, uzman ve aktivistlerle tartışılacak.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/184/9vprkarp

SPARKS 2021: Dijital Medya Online Gösterim

SPARKS 2021: Dijital Medya Online Gösterim

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) Programı Öğrencilerinin çalışmaları SPARKS 2021 başlığı ile sanal olarak sergileniyor.

Spark2021

SSBF Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) Programı  Öğretim Üyesi Yoong Wah Alex Wong’un küratörlüğü ve gözetmenliğinde çalışmaları sergilenen öğrenciler, Abad Shams, Alp Cihan, Alp Dinçer, Ayşegül Yapar, Begum Erinç, Berna Yıldıran, Deniz Muftuler, Ece Naz Erülker, Gamar Karimli, İdil Kapıkıran, Ilgın Harput, Kıvanç Sert, Lolwa Al-Mohannadi, Melis Kocer, Nagihan Aydınlık, Naz Kırelli, Nur Nurdoğlu, Selin Memikoğlu, Shakiba Sattar, Sinem Başar, Şevval Tufan, Yavuz Yalçın, Yeraz Arslan, Zeynep Erkman, Zuhal Uz.

SPARKS 2021 online gösterimi, Video, 3D Modelleme, 3D Animasyon ve Hareketli Grafikler derslerindeki VAVCD programının öğrenci çalışmalarından oluşuyor. Öğrenciler bu derslerde medya tasarım ve sanat projelerini anlatı, kavramsal ve deneysel formlarda görselleştirmeyi öğreniyorlar. Öğrencilerin programda temel olarak çok yönlü dersler alırken dijital medya çalışması, üretimi, iş akışı ve platformları tanıması hedefleniyor.

SPARKS 2021, Dijital Medya, her öğrencinin sınırsız hayal gücünü kendi benzersiz yollarıyla paylaşmaya ve görsele dönüştürmeyi amaçlıyor, en önemlisi ise bireysel özgünlüğe, yaratıcılığa ve ifade özgürlüğüne saygılı, iletişim, işbirliği ve görüş alışverişini temsil eden bir gösterim özelliğini taşıyor.

SPARTS 2021: Dijital Medya Online Gösterimi izlemek için tıklayınız.

Üniversitemizi ziyaret eden Aziz Sancar: Öğrencilerin bilimsel çalışmalarından çok etkilendim

Üniversitemizi ziyaret eden Aziz Sancar: Öğrencilerin bilimsel çalışmalarından çok etkilendim

NOBEL Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret etti. Aziz Sancar, Mühedislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ogün Adebali’nin grup toplantısına katılarak öğrencilerden araştırmaları üzerine yaptıkları çalışmalarını dinledi. Aziz Sancar toplantı sonrasında öğrencilerin bilimsel çalışmalarından çok etkilendiğini ve Amerika’daki öğrencilere göre çok daha iyi seviyede olduklarını söyledi.

AzizSancar1

Bilim İnsanı Aziz Sancar, Sabancı Üniversitesi’nde MDBF öğrencileriyle buluştu. Bilimsel bir toplantı şeklinde geçen buluşmada öğrenciler çalışmalarını Sancar ile paylaştı. Toplantının ardından gazeteSU’ya açıklamalarda bulunan Sancar, öğrencilerin önemli bilimsel çalışmalar yaptığını ve kendileriyle gurur duyduğunu belirtti.

AzizSancar2

Aziz Sancar; “Sabancı Üniversitesi’nde öğrencilerin sunumlarını gördüm ve sunumları çok beğendim. Amerika’daki öğrencilerden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ogün Adebali’yi böylesine harika gençlerle çalıştığı için çok kıskandım. Gerçekten iyi öğrenciler yetişiyor.” dedi.

AzizSancar3

Genç bilim insanlarına tavsiyelerde de bulunan Sancar, “Türkiye’de Ogün Adebali gibi çok başarılı araştırmacılarımız var. Üniversitenin laboratuvarında çalışarak Avrupa ve Amerika gibi yerlerde bilim yapabilirler. Ancak yurt dışına gitmek şart değil. Burada da çok iyi bilim insanları var. Onlara şunu tavsiye ediyorum. Çok çalışın. Zorluklarla karşılaşacaksınız ama inatçı olun ve vazgeçmeyin.” diye konuştu.

AzizSancar4

“ENS 491 programı bir çalışmayı organize etme, zamanı doğru kullanma ve alternatif çözüm üretmeyi öğretti”

“ENS 491 programı bir çalışmayı organize etme, zamanı doğru kullanma ve alternatif çözüm üretmeyi öğretti”

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik Programı’ndan öğrencilerimiz Berna Güzeldağ ve Serra Kori, Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı kapsamında KordSA ile gerçekleştirdikleri projelerini anlattı. Sizler de mezun olmadan önce Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 programı ile profesyonel hayatı deneyimleyebilirsiniz.

Öğrencimiz Fatih Serin, Cambridge Üniversitesi’nin doktora programına tam burslu olarak kabul aldı
 

Hangi firma ile hangi projeyi gerçekleştirdiniz. Projenizden bahseder misiniz?

Serra: Projemiz sanayi odaklı bir proje olup KordSA şirketiyle birlikte gerçekleştirilmiştir.  Projemiz, PET’in geri dönüşümü üzerinedir. Dünyada, her geçen gün daha fazla plastik atık oluşmakta ve bu da doğal çevrenin tahrip olmasına neden olmaktadır. Geri dönüşüm teknolojileri sayesinde bu önemli soruna çözümler sunabiliyoruz. Son yıllarda, geri dönüştürülmüş plastikler arasında PET, yüksek geri dönüşüm potansiyeli nedeniyle en çok çalışılan polimerlerden biri haline gelmiştir. Günümüzde, PET mekanik ve kimyasal olmak üzere iki yöntem kullanılarak geri dönüştürülmektedir. Bu sorunlar ve potansiyel çözümler göz önüne alındığında projemizin iki amacı vardır. Projemizin ilk amacı belirlenen kimyasal geri dönüşüm yöntemi ve katalizörler kullanılarak PET’i geri dönüştürmektir. Projemizin ikinci amacı ise PET'in kimyasal geri dönüşümünden elde edilen monomerlerden endüstriyel iplik üretilmesidir. Amaçlarımız ve yaptığımız detaylı araştırmanın doğrultusunda çinko asetatın katalizör olarak kullanıldığı glikoliz deneyleri gerçekleştirdik. Aynı metodoloji kullanılarak sekiz farklı deney yaptık (SOP1-SOP8). SOP1 ve SOP6 deneyi referans makalesinde en yüksek verimin elde edildiği koşullar altında yürütüldü. SOP2 ve SOP5'te SOP1 ve SOP6'da kullanılan kimyasallar iki katına çıkarıldı. SOP3 ve SOP4 PET yerine polyester iplik kullanıldı. SOP 7 ve SOP 8'de, PET yerine renkli PET (yeşil) kullanıldı. Her deney sonucunda elde ettiğimiz BHET kristalleri olan PET monomerlerinin verimini hesapladık. Her deney için bulduğumuz verimler sırasıyla %82.07, %86.1, %86.36, %82.46, %85.23, %86.09, %79.88, %84.8'dir.

Çalışma ekibinizden ve çalışma şeklinizden bahseder misiniz?

Berna: Ekipte iki öğrenciydik ve süpervizörlerimiz Serkan Ünal ve Bekir Dızman’dı. Süpervizörlerimizin projemize çok katkıları oldu. Aynı zamanda Nuray Kızıldağ projemizi yürütürken ki tüm süreçte bize çok destek oldu. Çalışmalarımızı Sabancı Üniversitesi ve Kordsa’nın ortak kurdukları Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde yürüttük. Çalışmamızın çeşitli aşamalarında KordSA ile toplantılar düzenledik. Bu toplantılar çalışmanın ilerleyişi ve elde ettiğimiz sonuçların değerlendirilmesi açısından bize çok yardımcı oldu. Bu projede bize destek veren herkese çok teşekkür ederiz. 

Sanayi Odaklı Projeler ENS 491 Mezuniyet Programı’na katılmak ve deneyimlemek sizlere neler kattı?

Serra: Bu proje ile, bilimsel bir çalışmanın literatür taramasından deney sonuçlarının değerlendirilmesine kadar geçen süreçte yer alma fırsatı yakaladım. Akademik hayatımda edindiğim teorik bilgileri, projemizi yürütürken kazandığım pratik bilgilerle birleştirerek kendimi geliştirdim. Aynı zamanda, ENS 491 Mezuniyet Programı ile gerçekleştirdiğimiz bu proje bir çalışmayı organize etme, zamanı doğru kullanma ve alternatif çözüm üretme gibi birçok açıdan kendimi geliştirmemde yardımcı oldu. Bunların yanı sıra, bu proje, ilgi alanım olan polimerler hakkında yeni bilgiler edinmemi ve çeşitli karakterizasyon yöntemlerinin kullanımı ve elde edilen sonuçların değerlendirilmesi açısından pratik yapmamı sağladı.

Berna: Bu proje bana literatür araştırmasını nasıl yapmam gerektiğini öğretti ve aynı zamanda bu proje ile profesyonel olarak laboratuvar da çalışma fırsatı yakaladım.

Sabancı Üniversitesi, ArtTech Forum 2021'e ev sahipliği yaptı

Sabancı Üniversitesi, ArtTech Forum 2021'e ev sahipliği yaptı

Düzenlediği forumlarla uluslararası araştırmacı, mühendis ve bilim insanlarının yanı sıra kültür sanat ve ekonomi dünyasından isimleri bir araya getiren İsviçre merkezli ArtTech Vakfı’nın 2021 yılı forumu, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, teknoloji ve sanatın, günümüzde, içinde yaşadığımız dünyayı yeniden şekillendiren iki güçlü olgu olduğunu ve bu ikisinin bir araya gelmesinin, kültürel mirasın korunmasına imkan sağladığını söylerken; ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer ise, teknoloji ve sanatın birleşmesi için ‘yeni dünyanın geleceği’ benzetmesi yaptı.

arttech_forum_gazeteSU_manset

Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı Müzesi’nde, İsviçre merkezli ArtTech Vakfı’nın 2021 yılı forumuna ev sahipliği yaptı. Uluslararası araştırmacı, tasarımcı, yazar, mühendis ve bilim insanlarının katıldığı ve hibrit olarak düzenlenen forumda, sanat eserlerinin uzun vadede korunması için teknoloji; dijital teknolojiden kültür sanat projelerinde nasıl yararlanılabileceği; sanat eserlerinin dijital arşivlerinin oluşturulması gibi birçok konu masaya yatırıldı. 

Gelecek vaat eden girişimcilerle yenilikçi çözümleri araştırmak, test etmek ve yeni sorular keşfetmek amacıyla bir eko sistem oluşturan ArtTech’in İstanbul forumunda açılış konuşmalarını, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer ve İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu Başkonsolos Yardımcısı Roland Brun gerçekleştirdi.

yusuf_leblebici

LEBLEBİCİ: ÜLKE OLARAK KÜLTÜR VE SANATTA BÜYÜK BİR SERVETE SAHİBİZ

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici konuşmasında, böylesine önemli ve uluslararası bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan kıvanç duyduklarını belirterek, “Sabancı Üniversitesi olarak, ülkemizde kültürel miras ve sanat konusunda farkındalık yaratmak; sanatın gelişmesine ve korunmasına destek olabilmek adına gelecekte de çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Sanat ile teknolojinin bir araya gelmesinin, kültürel mirasın ve yeryüzünün zenginliğinin korunmasına yardımcı olduğunun altını da çizen Leblebici, şöyle konuştu:

“Teknoloji ve sanat, günümüzde, içinde yaşadığımız dünyayı yeniden şekillendiren iki güçlü olgu. Bu iki güçlü olgu, yeni keşifler ve deneyler yoluyla zihnimizi farklı boyutlara yönlendirerek yeni ve heyecan verici ufuklar açabilmemize fırsat tanıyor. Kültürel mirasın ve gün yüzüne çıkartılan zenginliklerin korunmasına imkan sağlıyor. İşte bugün bu etkinlikte gerçekleştirilecek panellerle, kültürel mirasın korunmasına yönelik olarak yeni teknoloji modellerinden, gösteri sanatlarında yeni yapılara kadar, birçok önemli konu ele alınacak. Burada gerçekleşecek tüm çalışmaların ülkemizin tarihi ve sanatsal mirasını gelecek nesillere aktarılmak üzere korumamıza yardımcı olacağına inanıyorum. Tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış ve aynı zamanda bu medeniyetlerin buluşma noktası olmuş ülkemizde, tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan ve insanlık tarihinin yeniden yazılmasına yol açan Göbeklitepe’den; tüm dünyaya ilham veren sanat eserlerine kadar, büyük bir servete sahip olduğumuzu düşünüyorum.”

Aebischer: “SANATI DAHA FAZLA KİŞİYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Açılış konuşmasında, Sabancı Üniversitesi’nin, teknoloji ile bilim, kültür ve sanat arasında köprü kurma arzusunda olan bir üniversite olduğunun altını çizen ArtTech Vakfı Başkanı Patrick Aebischer, “İnsanları kültür ve sanatla buluşturmada teknoloji, giderek daha önemli bir rol üstlenmeye başladı. Teknoloji aynı zamanda bizlere sanatla ilgili yeni deneyimler de sunabilir. Biz, sanatı mümkün olduğunca daha fazla kişiye açabilmek hedefiyle çalışıyoruz. ArtTech forumlarında da çabamız bu yönde ve elimizden geldiğince sanatı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Start-up ve girişimler ise, bu işin anahtarı. Bu nedenle, yarının büyük şirketleri olmaya çalışan ve çok sayıda insanın, kültür ve sanatın tadını çıkarmasını sağlayan çok yenilikçi girişimleri, ilk günden itibaren vakfımıza davet ettik. ArtTech Vakfı bu yeni dünyanın geleceğini öngördü. Pandemide de bu araçlara ne kadar bağımlı olduğumuzu anladık.”

Brun: “iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmak için sanat ve kültürü teşvik ediyoruz”

İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu Başkonsolos Yardımcısı Roland Brun, Türkiye’nin en büyük 7. yatırımcısı olan İsviçre ile Türkiye arasındaki iş birliğinin, son yıllarda daha da güçlendiğini söyledi. Brun, “İki ülkenin de daha yakın iş birliğine ve ortaya çıkabilecek sinerjilerin kullanımına yönelik büyük ilgisi var. Başkonsolosluk olarak sadece iş, teknoloji veya eğitim ve araştırma alanlarında sinerjiler aramıyoruz. Ayrıca iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmak için sanat ve kültürü teşvik ediyoruz. Özellikle başta İstanbul olmak üzere Türkiye'deki diğer birçok şehirde bunu yapabileceğimiz olağanüstü yerler var” dedi.

ARditi: “başarı, kibİri doğurur ve kibir başarısızlık getirir”

Yazar Metin Arditi ise “Kültürü girişimcilikle karıştırmak neden yüksek oktanlı bir yakıt oluşturur?” başlığıyla yaptığı konuşmada, kültür ve yatırımcı ilişkisine değinerek, "Kültür bilgi değildir, gerçeklerle değil duygularla ve duyguları paylaşmakla ilgilidir. Kültür, bir enstrümanın nasıl çalınacağını, bir romanın nasıl yazılacağını bilmek değil, bir başyapıtı dinlemek ve sunduğu duygularla zenginleşmektir. Okuduğunuz romanlardaki karakterlerin acılarını ve zevklerini paylaşmak ve onların hayatlarını yaşamaktır" diye konuştu. Kültürün en önemli özelliğinin alçakgönüllülük duygusu sağlaması olduğunu vurgulayan Arditi, "Bu neden bu kadar önemli? Çünkü başarı, kibiri doğurur ve kibir başarısızlık getirir. Sürekli çok başarılı olan insan rekabeti öngöremez" dedi.

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise, dünyaca ünlü tasarımcı Refik Anadol’u, konuşması için sahneye davet ederken şunları söyledi: “Dünyanın birçok yerinde sayısız sergisi oldu, pek çok ödül kazandı. Çalışmalarıyla, yapay zeka çağında insan olmanın ne anlama geldiğinin zorluklarını ve olanaklarını ele alıyor ve makinelerin günlük hayatımızın her alanına hakim olduğu günümüzde, zaman ve mekan deneyimimizin nasıl geliştiğini araştırıyor. Mimari öğelerin işlevlerini yeniden tanımlayarak, dinamik yeni bir mekan algısı sunan sürükleyici ortamlar yaratarak, izleyicilerini alternatif gerçeklikleri hayal etmeye davet ediyor. Anadol'un üç boyutlu veri heykelleri ve resimleri, canlı işitsel ve görsel performansları ve sürükleyici enstalasyonları, sanat, bilim ve teknolojinin kesiştiği noktada izleyicilerin dünyalarına yeni bir bakış açısı sunuyor.”

refik_anadol

REFİK ANADOL: “SANAT SOKAKTA OLMALI”

Refik Anadol ise, “İnsanların ve makinelerin kesiştiği noktada yaratıcılık” başlığıyla yaptığı konuşmasında Allien (Yaratık) kitabının yazarı William Gibson’ın yazılarından ilham aldığını söyleyerek, şunları söyledi: “Teknoloji yüz yıllardır hayatımızın merkezinde yer alıyor ve sürekli gelişiyor. Bir medya sanatçısı olarak öncelikle doğup yaşadığım şehirden, çocukken izlediğim filmlere kadar pek çok şeyden ilham aldığımı söyleyebilirim. Mimari yapıların yapay gerçekliğe dönüştürülmesi ile ışık ve özel üretim yazılımları kullanarak fiziksel alan sınırlarının kaldırılarak yeniden boyutlanması bana heyecan veriyor. Zaman içerisinde yeni boyutlar yaratmak için fiziksel materyallerin dışında ses ve ışık gibi olguları da teknolojinin yardımıyla görselleştirebilmek, benim için yeni bir eşik oldu ve çalışmalarımı başka bir seviyeye taşıdı. Bir sanatçı olarak ‘ne gerçek, ne gerçek değil?’ algısı üzerine kurulu bir çalışma yapmak beni her zaman heyecanlandırdı. Bana kalırsa sanat her yerde ve herkese açık olmalı, yani müzelerin binaların içinde sınırlı kalması gerekmiyor, sokaklarda olmalı. Etrafımızdaki verileri toplayıp sanata dönüştürebilmek çok ilham verici. Teknoloji geliştikçe hayatımızın içinde daha büyük bir yer kaplıyor ve makinalar hayatımızın içinde geniş bir rol oynuyor.”

İKİ YUVARLAK MASA TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Forum kapsamında düzenlenen ilk yuvarlak masa toplantısı, “Kültürel ve Yaratıcı Endüstrilerde Trendler ve Yatırım Paneli” başlığıyla Gazeteci Muriel Siki moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Toplantıda, WiReD Dergisi Kurucu Ortağı Ian Charles Stewart ile Logitech Başkan Yardımcısı Vincent Borel konuşmacı olarak yer aldı. Moderatörlüğünü ICCROM Arap Devletleri Direktör ve Bölge Temsilcisi Zaki Aslan’ın yaptığı Türkiye ve Bölge odaklı “Mirasın Korunması ve Teknolojileri” konulu ikinci yuvarlak masa toplantısına ise, Sakıp Sabancı Müzesi Konservasyon Laboratuvarı Yöneticisi Nurçin Kural, Lozan Üniversitesi Kıdemli Öğretim Görevlisi Patrick Michel, San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nden Profesör Antonio Almagro, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nden Günce Pelin Öçgüden ve Metaxu.studio’dan VRchitect Ertu Erbay katıldı.

arttech_forum2021_panel

8 PARALEL OTURUM

Forumda ayrıca, “Sanat Piyasası İçin Bir Değişim Katalizörü”, “ArtTech start-up'ları”; “Türkiye'nin Kültür Sektörlerinde XR Fırsatları”; “Kültür kurumlarında yeni formatlar”; “Gösteri sanatlarında yeni formatlar”; “Yaratıcı Endüstriler için Özel ve Kamu Finansmanı”, “Çevrimiçi, yeni nesil sanatsal yaratım, içerik ve toplulukları nasıl şekillendiriyor?”; “Kültürel Kurumlar İçin Yeni Bir Tuval Olarak Dijital İkiz – iart” adıyla, 8 paralel oturum da gerçekleştirildi. Forum boyunca projelerini geliştirmek için yarışan 8 startup arasından birine ise uluslararası jüri tarafından seçilen 5. ArtTech Ödülü de takdim edildi.

Abone ol