Yerçekimsel dalgaların varlığı kanıtlandı

Yerçekimsel dalgaların varlığı kanıtlandı

Keşfi gerçekleştiren LIGO proje ekibinin MIT ayağının önemli isimlerinden Nergis Mavalvala, 2014 yılında kısa süreliğine üniversitemizde misafir öğretim üyesi olarak görev aldı. Önümüzdeki dönemde de sabbatical görevi ile uzun bir dönem yine üniversitemizde çalışmalarına devam edecektir.


Bilim dünyasının merakla beklediği açıklama yapıldı: Einstein’ın 100 yıl önce ortaya attığı, uzayı ve zamanı büken yerçekimsel dalgaların varlığı kanıtlandı. ABD’deki California Teknoloji Enstitüsü, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve LIGO Bilimsel İşbirliği Kurumu’na bağlı bilim insanları yerçekimsel dalgaların varlığını kanıtlandı.

 

Astrofizikçi öğretim üyelerimizden Ersin Göğüş'ün konuyla ilgili değerlendirmeleri ise şöyle: "Bu dalgalar uzun yıllardır beklenen ve nihayet gözlemlenerek direkt bulunan bir olgu. Bu keşif, kütle çekim kuvvetinin aracısının bulunup gözlemlenmesi olayıdır, yani bizi direkt etkileyen yerin çekim kuvvetinin aracısını, taşıyıcısını bulmuş olduk. Bu direkt olarak ilk kez gözlemlendiği resmedildiği için çok önemli, çünkü bundan önce keşfedildikleri yerler bizden binlerce ışık yılı ötedeki nötron yıldızlarıydı. Şimdi ise ilk kez dünyada gözlemlendi. Dolayısı ile bu bilim ve teknoloji adına çok çok önemli bir gelişme."

 

Son 50 yılın en büyük keşiflerinden biri olarak nitelenen bu olayı biliminsanları kainatın tüm hikayesini öğreneceğimiz çok önemli bir gelişme olarak nitelendiriyor.

Peki bu keşif ne işimize yarayacak?

Belki yarın televizyon veya cep telefonu gibi hayatımızı kolaylaştıracak bir icada dönüşmese de bu keşif bilimde tam bir çığır. Çünkü kainatla ilgili tüm bilgilerimiz, radyo dalgaları, ışık, X ışınları, gamma ışınları ve kızılötesi ışınlar gibi elektromanyetik dalgalardan oluşuyor. Bu dalgaların hepsi evrende ilerlerken kesintiye uğrayabildiğinden, 'uzayın hikayesini' bugüne kadar hep parça parça, eksik halde öğrenebiliyorduk.

Kainatin tüm hikayesini öğreneceğiz

Yerçekimsel dalgaların saptanması sayesinde artık astronominin elinde yeni ve çok önemli bir araç var. Bu sayede “kainatın hikayesini” yakında bir bütün olarak öğrenebiliriz. Kainatın ilk dönemine ait hiç bilmediğimiz verilere ulaşabilir, esrarını koruyan karadelikleri ve nötron yıldızlarını daha iyi anlayabiliriz. 

Akademik Bilişim 2016 Konferansı

Akademik Bilişim 2016 Konferansı

Ercan Mutlu ve Mustafa Çamaltı 3-5 Şubat 2016 tarihleri arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde düzenlenen Akademik Bilişim 2016 Konferansına, Sabancı Üniversitesi Bilgi Teknolojileri (IT) birimini temsilen iki bildiri ile katıldı.

Ercan Mutlu ve Mustafa Çamaltı

Konferansta Ercan Mutlu, "Sabancı Üniversitesi'nde Mobil Yaşam" isimli bildirimde iSabancı, mySU mobil uygulamamızdan bahsetti, Mustafa Çamaltı ise "Sabancı Üniversitesi'nde Sosyal Ağ Uygulaması" başlıklı bildirim ile CampusNet uygulamamızı tanıttı.

Konferansta iSabancı, mySU ve CampusNet uygulamalarımız dışında mySU portalımızdan, Drupal altyapımız ve kullandığımız servisler ile diğer çalışmalarımız da gündemde yer buldu. Katılımcıların ilgisini çeken sunumlarda IT ekibimiz birçok soru aldı. 

Burçin Bozkaya ‘Fostering Innovation Through Data’da konuştu

Burçin Bozkaya ‘Fostering Innovation Through Data’da konuştu

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sabancı Üniversitesi Büyük Veri Davranışsal Analiz ve Görselleştirme Laboratuvarı Direktörü Doç. Dr. Burçin Bozkaya, SAS tarafından 12 Şubat 2016, Cuma günü, Grand Tarabya Otel’de düzenlenen Fostering Innovation Through Data konferansında panelist oldu.

“İnovasyonun Yeni Kaynağı: Büyük Veri” başlıklı panelde Burçin Bozkaya’nın yanı sıra Carrefoursa CRM Direktörü Necati Özdeniz de panelist oldu. Panelin moderatörlüğünü Fortune Türkiye Dergisi Teknoloji Editörü Kerem Özdemir üstlendi.



Burçin Bozkaya paneldeki konuşmasına Sabancı Üniversitesi tarafından Massachusetts Institute of Technology (MIT) ile Akbank’ın stratejik ortaklığı ile kurulan ve SAS’ın sponsor olduğu Türkiye’nin ilk ve tek Büyük Veri Davranışsal Analiz ve Görselleştirme Laboratuvarı’nı tanıtarak başladı. Laboratuvarın çalışma amacının davranışsal öğeleri ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Farklı öğeler arasında bağlantı kurarak çalışmalarına devam ettiklerini ifade etti.

Burçin Bozkaya “360 derece dediğimiz veriler çok kaynaklı. Bankalarla ve perakende sektörü ile çok yoğun çalışıyoruz. Bu anlamda laboratuvar, keşif ve deney imkânı sunuyor. Farklı araştırma sorunlarının denenebileceği ideal bir ortam. Farklı kaynaklardan gelen verilerin kullanımına dair resmi izinler olduğunda birçok kaynaktan gelen veriler birleştirilerek çok farklı sonuçlar elde edilebilir” dedi.

Burçin Bozkaya “Elimizdeki veri setleri doğrultusunda bireylerin gelecek hareketleri tahmin edilebilir. Farklı veri kaynaklardan gelen veri setleri içinde aynı insanlar varsa, laboratuvar bu veri setlerinde ortak olan bir kişinin bütün resmini çıkarabilir. Bu da hayat tarzı değişikliği tespit etme ve yeni iş modeli oluşturmada kullanılabilir” diyerek sözlerine devam etti.

Laboratuvarın sağladıkları konusuna da değinen Burçin Bozkaya, “Laboratuvarda binlerce senaryo test edilebilir. Bazen katılımcılar akıllarında araştırma soruları ile gelebiliyor, bazen de ucu açık bir araştırma yoluna gitmek isteyebiliyorlar. Biz laboratuvarda bu iki araştırma biçimini de sağlıyoruz” dedi.

Bir banka ile yaptıkları müşterilerin para harcama davranış endeksleri konulu çalışmayı örnek gösteren Burçin Bozkaya, müşteri davranışının finansal risk endeksleriyle korelasyonlarını incelediklerini belirtti. Sonuçları uluslararası bir dergide yayınlanan bu araştırmanın sonucunda, çok farklı zaman ve yerlerde alışveriş yapan insanların finansal anlamda kötü duruma düşme olasılığının yüksek olduğunu bulduklarını söyledi.

Burçin Bozkaya “Araştırmalarda her zaman bir sebepsellik aranıyor. Büyük veri ile çalışırken sebepsellik aramak her zaman mümkün olamayacağı gibi gerekli de olmayabilir. Bazen büyük veride ‘neden’ sorusunun üzerine giderken çıkmaza girilebilir ve ‘ne’ sorusunun cevabı ile aksiyon alınabilir” dedi.

Laboratuvarda sosyal bilim alanlarında çalışan araştırmacıların da olmasını istediklerini sözlerine ekleyen Burçin Bozkaya, “Matematiğin açıklayamadığı durumları sosyal bilimler alanında çalışanlar açıklayabilir” dedi.

Burçin Bozkaya sözlerine son verirken Sabancı Üniversitesi’nin büyük veri alanındaki çalışmalarına değindi. Sabancı Üniversitesi’nin laboratuvar, yüksek lisans ve doktora programları ile konuya ilgisini ortaya koyduğunu söyledi. Burçin Bozkaya, “Üniversiteler, farklı sektörlerden verilerin eşleşebileceği tarafsız ortamlar. Çok yakında bütün verilerin toplanabileceği ve belli yasalar kurallar çerçevesinde işlenebileceği bir ortam olacağını düşünüyorum. Bu gelişmenin de hem iş dünyası hem de insanlık için faydalı olacağını tahmin ediyorum” dedi.

Abdullah Daşçı'ya editörlük görevi

Abdullah Daşçı'ya editörlük görevi

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Abdullah Daşçı operasyonel araştırmalarda işlemsel metodlar üzerine en önemli yayınlardan "Computers and Operations Research" dergisinin Saha Editörlüğü görevine seçildi.


Abdullah Daşçı üç yıl süreyle yürüteceği yeni görevinde derginin 6 saha editöründen biri olacak. Daşçı, lojistik, ulaştırma ve lokasyon analizi konularından sorumlu olacak.

2015 yılında 1.861 tiraja ulaşan dergi, Thomson Reuters Operasyon Araştırmaları ve Yönetim Bilimleri kategorisinde ilk 20 yayın arasında yer alıyor.

SUOyuncuları Tekirdağlı çocuklar için sahnede

SUOyuncuları Tekirdağlı çocuklar için sahnede

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü Öğrencileri, “Savaş Çiçekleri” adlı yeni çocuk tiyarosu projeleri ile bu kez Tekirdağ turnesine çıkıyor. Toplumsal duyarlılık bilincini tiyatro ile birleştiren öğrenciler, bu proje ile Tekirdağ’daki çocuklar için 17- 18- 19 Şubat’ta sahne alacaklar. 

Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü “SUOyuncuları” ilk kez 2011 yılında hayata geçirdikleri çocuk tiyatrosu projeleri ile Karadeniz turnesinden sonra bu kez Tekirdağ’da çocuklarla buluşacaklar. Tiyatronun ulaşamadığı yerlere giderek, çocuklara güzel bir anı armağan etmeyi de amaçlayan öğrenciler “Savaş Çiçekleri” adlı oyun ile 17- 18- 19 Şubat’ta günde 3 kez sahneye çıkacak.

Toplumsal duyarlılık bilinci ile bir sanat dalını birleştiren SUOyuncuları projelerini şu şekilde ifade ediyorlar: “İlkokul çağındaki çocukların toplumsal duyarlılık bilincini sanat yoluyla artırma hedefi doğrultusunda Türkiye’nin farklı şehirlerini geziyor ve çocuk oyunlarımızı tiyatroyla hiç tanışmamış veya tanışma imkanı az olan çocuklarla buluşturuyoruz. Tamamen gönüllülük kapsamında sahnelediğimiz oyunlarımız ilkokul öğrencilerince ücretsiz izleniyor, bu şekilde ulaştığımız çocuklara güzel bir anı armağan etmeyi amaçlıyoruz.” 

Savaş Çiçekleri” oyunu ile üniversite öğencileri çocuklara tiyatro sanatı aracılığıyla savaşın kötülüğü ve zararları ile barışın güzelliği ve faydalarını anlatmayı amaçlıyor.

Bu turne ile Çerkezköy Organize Sanayi Bölgeside desteğiyle daha önce tiyatro ile tanışma imkanı bulamamış 5000 çocuğa ulaşmak hedefleniyor.

Oyunlar ücretsizdir.

Tarih: 17- 18- 19 Şubat 2016

Yer: Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu

Oyunun Künyesi 

Oyunun Adı: Savaş Çiçekleri 

Yazarı: Gülşah Gülebenzer 

Özeti: Oldukça cesur ve yardımsever olan Çiçek adındaki küçük kız çocuğunun yolu bir gün ormanın perisi Perican ile kesişir ve ikili İsfon ve Finfon ülkeleri arasında çok uzun zamandır süren savaşa son vermek için çalışmaya başlar. İsfon ve Finfon ülkeleri arasındaki savaşın asıl amacı dünyanın en güzel çiçeklerinin yetiştiği Çiçeklibahçe’yi ele geçirmektir. Çiçeklibahçe Devmen adındaki kötü bir devin kontrolündedir ve Devmen her iki tarafı da hangisi daha çok esir çocuk getirirse Çiçeklibahçe’yi ona bırakacağını söyleyerek kandırır. Çiçek ve Perican esir çocukları Devmen’in elinden kurtarıp savaşa son vermeye çalışırlar. 

Yönetmen: Dilara Çilek 

Oyuncular: 

Gizem Keçeci

Ömer Faruk Altun

Yaprak Göker

Mert Tanyıldız

Nihat Berk Özcan

Ecem Güleç

Fikret Çağlar Yüksel

Mert Şen

Politika Kulübü ve İPM’den Politika ve Medya Zirvesi

Politika Kulübü ve İPM’den Politika ve Medya Zirvesi

Sabancı Üniversitesi Politika Kulübünün ve İstanbul Politikalar Merkezi'nin (İPM)katkılarıyla 13 Şubat Cumartesi günü Karaköy, Minerva Han'da, “Politika ve Medya Zirvesi” düzenlendi. Dört farklı konu başlığından ve sekiz farklı konuşmacının katılımlarıyla gerçekleşen programda, Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra farklı üniversiterlerden de katılımcılar yer aldı. 


Politika Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı A. Tuba Vardan’ın açılış konuşması ile başlayan program, İPM Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman’ın zirvenin kapsamı ve önemine ilişkin konuşması ile devam etti. 

Zirvenin ilk oturumunda Politika Kulübü öğrencilerinden Buse İlay Yıldız’ın moderatörlüğünde; Kanal D Haber Muhabiri Cem Tekel ve TRT Haber muhabiri Mehmet Akif Ersoy ile haberlerin medyadaki yansıması üzerine konuşuldu. Haberlerin objektifliği üzerine yapılan bir tartışmanın ardından gazetecilerin kendi deneyimlerinden yola çıkarak bir savaş muhabirinin görevinin ne denli zor ve riskli olduğuna değinildi. İlk oturumun sonunda ise yayın özgürlüğünün sınırının ne olması gerektiği üzerine tartışıldı.  

oturum arasında rektörümüz Prof. Dr. Nihat Berker katılımcılarla sohbet etti

Programın 2. oturumunda Politika Kulübü öğrencilerinden Çiğdem Ünal’ın moderatörlüğünde, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ve Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer ile ‘‘Azınlıklar, Barış ve Medya’’ konusu masaya yatırıldı. Azınlıkların ülkemizdeki sosyal ve politik konumu hakkında katılımcılara bilgi verildi.

Zirvenin 3. Oturumunda da Politika Kulübü öğrencilerinden Buğrahan Namdar moderatörlüğünde AKP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı R. Sezer Katırcıoğlu ile yazar, avukat ve aynı zamanda CHP Hukuk Komisyonu Üyesi Feyza Altun ile ‘‘Kadın, Medya ve Politika’’ konusu konuşuldu. 

Son oturumda yine Buğra Güngör’ün moderatörlüğünde, NTV Pasaport Programı Sunucusu ve Gazeteci Mete Çubukçu, ‘‘Dış Politika ve Medya’’ konu başlığı altında, dış politika haberciliğindeki yılların verdiği tecrübe ile deneyimlerini paylaştı ve öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Program, Prof. Dr. Nihat Berker’in ve Prof. Dr. Fuat Keyman’ın imzaladığı sertifikaların katılımcılara verilmesi ile sonlandı.

 

Politika ve Medya Zirvesi Katılımcı Yorumları

Kaan Özgüney - Sabancı Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar 2016 Mezunu

‘‘Sabancı Üniversitesine yakışan şekilde çok sesli bir etkinlikti. Böyle sosyal etkinliklerde mekan çok önemlidir. Okulumuzun Minerva Han'ı öğrencilerin kullanıma açması da çok hoş oluyor.’’

Özge Aydın - Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 3. Sınıf Öğrencisi

‘‘Güncel politika ve medya konularının anlaşılır bir şekilde ele alındığını ve zirveyi düzenleyen arkadaşların yaptığı uğraşların kaliteli olduğunu gördüm. İkramlar ve benzeri unsurların çok güzel planlandığını düşünüyorum.’’

Rana Kalkan - Sabancı Üniversitesi 1. Sınıf Öğrencisi

 ‘‘Çok verimli bir etkinlikti. Girişte karşılanma olsun organizasyonu düzenleyen arkadaşların samimiyeti olsun memnun ediciydi. Gelen konuşmacılar alanlarında tecrübeli ve uyumlu olarak seçilmiş olmasından dolayı sıkılmadan dinlettirdi. Süre biraz uzundu belki ona bir dahakine dikkat edilebilir fakat konuşmalar sıkıcı değil tam tersine baya bilgilendiriciydi. Seçilen konular zaten hep ilgimi çekmiş fakat daha önce araştırmadığım ve içinde olmadığım için uzak konulardı. Ancak dinlemekten çok keyif aldım ve daha bölümümü belirlememiş biri olarak belki de seneye seçerken etkisini gözeteceğim bir zirveydi. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık, çok uğraşıldığı belliydi, gayet başarılı bir organizasyondu. Teşekkürler...’’

Anar İbrahimov - Sabancı Üniversitesi 2. Sınıf Siyaset Bilimi Öğrencisi 

‘‘Sabanci Politics Club provided us with an exceptional opportunity of meeting Turkey's most prominent politicians, journalists, and academicians. The event was presented not only as the lecture of professional opinions and thoughts on the current political and social events in Turkey and abroad, but also as the interactive dialogue where we, as the audience, had the chance to ask questions about the topic. It clearly shows that Sabanci Politics Club put their heart and soul into organization of such event, and everything from transportation to presentations was handled on the professional level. We all look forward to more summits of such kind.''

SU Lisans Öğrencileri İçin Kişisel Araştırma Projesi Cenneti

SU Lisans Öğrencileri İçin Kişisel Araştırma Projesi Cenneti

2015 yılı içinde Sabancı Üniversitesinde lisans öğrencileri 1308 kişisel araştırma projesinde çalışmıştır.  Lisans öğrencisi araştırma projelerinin dağılımı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinde 878, Yönetim Bilimleri Fakültesinde 224, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesinde 123  ve Diller Okulunda 83 araştırma projesi olarak gerçekleşmiştir. 

“Lisans sonrası iş bulma veya lisansüstü eğitime kabul için, günümüzde en önemli faktörlerden biri, lisans öğrenimi sırasında kişisel bir araştırma projesi yapmış olmaktır” diyen Rektörümüz Nihat Berker, “SU lisans öğrencisi araştırma projelerimizin yoğunluğu ve zenginliği, öğrencilerimizin %90’ının mezuniyetten bir yıl sonra bir işte çalışır veya lisansüstü eğitimde olmasının önemli etkenlerinden biridir.  Ayrıca, lisans öğrencilerimize kişisel araştırmanın heyecanını tattırmaktan, bu sayede onları birebir daha iyi tanımaktan, ve bu konuda Türkiye’de ve Avrupa’da en önde olmaktan çok mutluyuz.  2016’da bu projeleri daha da arttıracağız” diye devam etti.

Lisans öğrencisi kişisel araştırma projeleri, bir öğretim üyesi danışmanlığında olup, çalışma burslarıyla, fonlanmış araştırma projeleriyle veya proje dersiyle ilintili olabiliyor, veya bir araştırma grubunda tamamen enformel olarak yapılanıyor.  SU Özgür Proje kapsamında ise, lisans öğrencileri kendi projelerini yaratıp fonlanabiliyorlar. 

Kişisel araştırma projesi seçiminde lisans öğrencilerine yardımcı olmak amacıyla, Çarşamba 17 Şubat 12:30’da Sinema Salonunda, Nihat Berker 100’den fazla SU öğretim üyesinin araştırmaları üzerine bilgi verecektir.  Bu sunum Türkçe olup, Salı 23 Şubat 12:30’da Sinema Salonunda İngilizce olarak tekrar edilecektir.  Her iki sunumda da boza ve leblebi ikram edilecektir.

Siyasetin Finansmanı ve Şeffaflık Raporu

Siyasetin Finansmanı ve Şeffaflık Raporu

Siyaset Bilimi Doktora öğrencilerimizden Damla Cihangir-Tetik'in proje koordinatörlüğünü yaptığı ve yazarlarından biri olduğu, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün (Transparency International) Türkiye kolu olan Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin "Siyasetin Finansmanı ve Şeffaflık Raporu" yayınlandı. 

Damla Cihangir-Tetik

Rapor, Türkiye’de ve çeşitli demokratik ülkelerde siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanını, denetim süreçlerini ve medya ile ilişkilerini karşılaştırmalı bir şekilde ele alırken, Türkiye’de gerçekleşen Mart 2014 yerel seçimlerini, Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni, 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’ni, şeffaflık ve hesap verebilirlik açılarından incelemektedir. Denetim süreçlerinin detaylı ele alındığı raporda ayrıca, Dünya’da ve Türkiye’de bu alandaki tarihsel gelişmelere de yer verilmiştir.

Rapor için http://www.seffaflik.org/wp-content/uploads/2015/03/siyasetin-finansman%...

Bilal Güçlü İle 2016 Erkek Gardırobu

Bilal Güçlü İle 2016 Erkek Gardırobu

 Röportaj: SUmoda

 

 

İnstagram fenomeni Bilal Güçlü’yle erkek giyiminin püf noktaları hakkında sohbet ettik. Kendisinden çok özel ipuçları aldık.

                                                                               

 


 

Bir erkeğin en önemli aksesuarları nelerdir?

 

Saat, cüzdan, ayakkabı ve kemerdir.

 

 

 

Erkekler kombin oluştururken nelere dikkat etmeliler?

 

Öncelikle herkes kendini bilerek giyinmelidir. Fizik, vizyon ve ruh üçlemesini oluşturduktan sonra bu işin sınırı yoktur. Kombini oluştururken renk geçişlerine dikkat edip şeytanı detayda aramamız gerekmektedir. Başvuracağınız renkler için uzağa gitmeye gerek yok, doğa bu konuda bize yeterince yardımcı oluyor. Denizin mavisiyle bulutun beyazı, ağaçtaki kahverengi yeşil uyumu gibi.

 

 

 

Erkek modasında belirli kalıplar var mıdır ve bunlar yıkılabilir mi?

 

Muhakkak ki erkek modasında belirli tabular vardır. Değişmeyen tek şey değişimdir. Günümüzde, klasik takım elbisenin altına spor ayakkabı göze hoş geliyor ve çok şık olarak kullanıyor. Sanırım bu soruya en güzel örnektir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

 

Yenilikçi, spor ve şık olarak tanımlayabilirim. Klasik siyah bir takımı kırmızı bir çorap, içe beyaz bir t-shirt ile tamamlayıp, mendil ile yeni bir dinamik ve farklılık katabiliyorum. Takım elbise ve diğer kombinlerime bu tarz detaylarla farklılık yaratıyorum.

 

 

 

Bir erkeğin gardırobunun olmazsa olmazı nedir?

 

Kısa ve net bir şekilde siyah takım elbise her erkeğin dolabının olmazsa olmazıdır.

 

 

 

Şık olmak için çok para harcanmalı mıdır?

 

Yerine göre harcanmalıdır. Ama bu, para olmazsa şıklık olmaz anlamına gelmemelidir. Doğru seçimlerle az para harcayarak da şık olmak çok zor değildir. Günümüzde buna imkan sağlayan çok sayıda marka mevcuttur.

 

 

 

Moda, tarih gibi kendini tekrarlayan bir trend gösteriyor. Siz kendi tarzınızı oluştururken özellikle beslendiğiniz yıllar var mı? Hangi dönemlerin modası sizi daha çok etkiliyor?

 

Beni en çok 1960’ların modası heyecanlandırıyor. Vücudu saran elbiselerden, renkli aksesuarlardan oluşan yenilikçi ve özgür bir dönemdi. Bir çok tabunun yıkıldığı, farklı pop ve sanatın yükseldiği bohem yaşamın trend olduğu... Bohem yaşam en çok yaşanmak istenilen stil dönemi. Şu an günümüzde olduğu gibi o zaman da  uzun saç ve sakalın moda olduğu dönemden ibaretti 1960’lar.

 

 

 

Bir ürün satın alırken ürünün nasıl üretildiğine dikkat eder misiniz? Yani doğaya zarar vermeyen malzemeler kullanılıp kullanılmadığına bakar mısınız? Bu durum satın alma tercihinizi ne kadar etkiler?

 

 Kesinlikle dikkat ederim. Benim satın alma tercihlerim doğal kumaştan yanadır. Doğaya ve hayvanlara zarar vermeyen ürünleri almayı tercih ederim. İşimde de müşterilerime bu şekilde önerilerde bulunurum.

 

 

 

 

 

 

 

Türk erkeği, modadan bu kadar uzak durmaya çalışmasına rağmen bazı trendlere karşı koyamıyor, mesela oduncu gömlekleri. Sizce bu neden kaynaklanıyor?

 

Gelenekçi bir toplumdan bahsettiğimiz için içselleştirdiğimiz şeylerden kopmamız zaman alıyor. Erkeklerin modaya olan tepkileri de git gide pozitif yönde değişiyor. Özellikle Y Kuşağı itibariyle modanın önemi artmıştır ve bu şekilde de devam edecek gibi gözüküyor.

 

 

Erkekler giyinirken nelerden ve kimlerden etkileniyorlar?

 

Yaşadıkları sosyokültürel ortamlardan etkilenirler. Bulundukları ortama göre kıyafet seçimi yaparlar. Örnek olarak; bir bankacı salaş giyinmekten kaçınıp, takım elbise kravat giymeyi tercih eder. Yaşadıkları bölgeler erkeklerin giyimindeki en önemli etkendir.

https://sumodakulubu.wordpress.com/2016/02/13/bilal-guclu-ile-2016-erkek-gardirobu/

 

 

Sabancılıların dergisi Scripta'nın yeni sayısı yayında!

Sabancılıların dergisi Scripta'nın yeni sayısı yayında!

Sabancılıların dergisi Scripta'nın yeni sayısı yayında! SCRIPTA, senenin ilk sayısında Android kullanıcılarına bir sürpriz yaparak, Android cihazlarda da okunabilir olarak yayınlanmaya başlıyor. Scripta'yı App Store ve Google Play'den indirebilirsiniz.


Bu sayımızda,  SANAT köşemizi, İstanbul Bienali’nde eserleri sergilenen mezunlarımıza ayırdık. Her biri iyi sanatçılar olarak yetişmiş olan mezunlarımızın eserlerinin yılın en önemli sanat etkinliklerinden birinde sergilenmesi bize gurur veriyor.

ADD-DROP’ta üzerinde çok konuşulan bir konu olan girişimciliğin, üzerinde pek konuşulmayan ‘sosyal’ boyutunu konunun uzmanı, öğretim üyemiz Dilek Çetindamar’la değerlendirdik.

FACES köşemizin konuğu Murat Germen’e sadece ‘fotoğraf’ hakkında değil, başka konularda da soru sorduk. 

Bu sayının en ilginç konularından biri, öğrencimiz Armağan Daşcürcü’nun CERN macerası oldu. Armağan, CERN’deki çalışmaları hakkında Bengüsu Özcan’la konuştu.

Son olarak Melek Sarı, ‘Bilinmeyen Şehir’ bölümünde bize Girit’i anlattı.

Abone ol