Liderlik Gelişim Programı Sanal Sınıflarda Başladı!

Liderlik Gelişim Programı Sanal Sınıflarda Başladı!

Kamu Kurumlarının İhale Hazırlıklarının Desteklenmesi (STEP) Projesi kapsamında, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU ve Yenibirlider Derneği iş birliğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı’nda görev yapan AB Uzmanlarına yönelik tasarlanan ‘’Liderlik Gelişim Programı’’ sanal sınıflarda başladı!


Programın açılışı, Sayın Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İPM Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU Direktörü Dr. Cüneyt Evirgen ile Yenibirlider Derneği Genel Müdürü Jülide Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Canlı sanal sınıf ortamında yürütülen program, Prof. Dr. Fuat Keyman’ın “COVID Sonrası Yeni Dünya Düzeni” eğitimi ile devam etti.

6 modüllük program, 8 yarım gün sanal sınıf eğitimi ve bir video eğitimden oluşuyor. Her oturumda Avrupa Birliği Başkanlığı Daire Başkanları da eğitimlerde moderatör olarak yer alıyor. Programda, eğitimlere ek olarak Yenibirlider Derneği tarafından organize edilen 4 farklı İlham Veren Konuşma oturumu yer alıyor. Program, Covid Sonrası Yeni Dünya Düzeni, Networking ve İşbirlikleri, Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0, Kişisel Liderlik ve Gelişim, Müzakere ve İkna, Etkili Takım Olmak, VUCA Dünyasında Liderlik, Stratejik Düşünme ve VUCA Dünyası eğitimleri ile sürdürülecek. 

digitalSSM’nin “Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması” etkinliği

digitalSSM’nin “Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması” etkinliği

Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM yürütücülüğünde gerçekleştirilen Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması projesi konferansları, yaratıcılık ve teknoloji platformu Digilogue işbirliğiyle devam ediyor. Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması başlığıyla 18 Eylül saat 14.00’te başlayacak çevrimiçi etkinlikte konuşmacı olarak sanatçı Memo Akten ve Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Balcısoy yer alıyor.


Kültür ve sanat kurumlarının, sanal gerçeklik (VR) ortamında yaratılan sanat eserlerine dair koruma stratejilerinin tartışılacağı etkinliğin ilk bölümünde, sanatçı Memo Akten, Sakıp Sabancı Müzesi Dijital Koruma Uzmanı Osman Serhat Karaman’la bir söyleşi gerçekleştirecek. Sanatçının VR çalışması FIGHT!’a odakla ilerleyecek söyleşide sanat eserinin anlamı ve geleceğe taşınması gereken yönleri masaya yatırılacak.

Memo Akten, Fight 

Etkinliğin ikinci bölümünde ise Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Balcısoy, “Vekiller ve Örneklemler. Sanal Ortamların Saklanması” başlıklı bir konuşma yapacak. Balcısoy, sanal ortamların teknolojik altyapılarında ve gerçeklik düzeylerindeki dönüşüm çerçevesinde, bu ortamdaki çalışmaların korunmasına yönelik teknolojik çözüm önerilerini sunacak. 

Etkinlik kayıt yaptıran herkese açık ve ücretsizdir. İngilizce simultane tercüme yapılacaktır.

Tarih : 18 Eylül Cuma

Saat  : 14:00

Kayıt için tıklayınız

TÜBİTAK’tan Araştırma Programı Desteği

TÜBİTAK’tan Araştırma Programı Desteği

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyelerimizin projeleri TÜBİTAK 1005 Programı kapsamında destek almaya hak kazandı.

TÜBİTAK 1005 - Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı ile; ülkemizde ihtiyaç duyulan, teknolojik dışa bağımlılığı azaltacak, uluslararası rekabet gücünü artıracak ulusal/uluslararası yeni bir ürün/süreç/yöntem/model geliştirmeye yönelik uygulamalı araştırma ve/veya deneysel geliştirme projelerinin desteklenmesi hedefleniyor.

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden biri: "Biyoçözünür Polimer Tabanlı Mikro-İğne Dizini Geliştirilmesi ve Karakterizasyonu: İntradermal Glukozaminoglikan (GAG), Kondroitin Sülfat (CS) ve Hyaluronan Aktarımı Teknolojik Platformu" başlıklı proje. MDBF Öğretim Üyesi Bekir Bediz’in yürütücü olduğu projenin ekibinde Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Teknik Uzmanı Büşra Tuğba Çamiç, Araştırmacıları Feray Bakan, Meltem Sezen ve Yarı Zamanlı Araştırmacısı Güralp Özkoç bulunuyor. 

Proje önerisi kapsamında deri içerisine ilaç ve/veya biyo-aktif malzemelerin iletimini gerçekleştirmek amacıyla kullanılabilecek biyo-çözünür ve biyo-uyumlu mikro-iğne dizilerinin hassas ve tekrarlanabilir üretim metodolojisinin oluşturulması planlanıyor. Geliştirilecek üretim yöntemi ile osteoartrit tedavisi için gerekli biyolojik malzemenin iletimine yönelik prototip mikro-iğne dizilerinin üretimi ve karakterizasyonları gerçekleştirilecektir. 

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden bir diğeri; "Damak Yarığı Cerrahi Egitiminde Yenilikçi ve Yerli Bir Ürün; Anatomik ve Modifiye Damak Yarığı Cerrahi Eğitim Modeli" başlıklı proje. MDBF Öğretim Üyesi Özge Akbulut’un araştırmacı olduğu proje ekibinde, Hacettepe Üniversitesi’nden Figen Özgür yürütücü olarak, Pamukkale Üniversitesi’nden Bahriye İnci Gökalan Kara ile Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’nden  Murat Kara da araştırmacı olarak bulunuyor. 

Söz konusu proje ile varolan eğitimlerde simülasyon platformu olarak kullanılan basit ve pahalı ürünlerin ötesinde kompozit bir eğitim modeli tasarlanarak, ülkemiz ve dünyadaki cerrahların en iyi şekilde eğitim almasına olanak sağlanacak. Ürün tasarımı, prototiplemesi ve testler için örnek üretimi Sabancı Üniversitesi’nde, ürünlerin testi ve cerrahların ürün üzerinde alacakları eğitimin performanslarına etkisinin ölçülmesi ise Hacettepe Üniversitesi’nde yapılacak. Hazırlanan modelin cerrahi eğitiminde kullanılmasıyla, asistanların veya cerrahların rahat bir ortamda pratik yapması sağlanarak hem hastalardaki komplikasyon riski azaltılacak hem de daha fazla cerrahın komplike teknikler üzerinde eğitimi gerçekleştirilecek.

Dudak ve damak yarıkları, baş-boyun bölgesinin en sık görülen konjenital anomalisi olup, ortalama görülme sıklığı 700 doğumda bir olduğu belirtiliyor.Türkiye’de yapılmış kapsamlı bir çalışma olmamakla birlikte, bu oranın ülkemizde yaklaşık 500 doğumda bir olduğu tahmin ediliyor. Dudak yarığı-burnu onarımı ve bu onarım sırasında gelişebilecek komplikasyonların düzeltilmesi gibi konularda cerrahların eğitime ihtiyacı olduğu belirtiliyor. 

TÜBİTAK 1005 desteği alan üç projeden üçüncüsü ise; MDBF Öğretim Üyesi Özgür Gürbüz’ün "Tam Çift Yönlü Wi-Fi Cihazı ve Yeni Tam Çift Yönlü Radyo Teknolojileri” başlıklı projesi.

Tam çift yönlü iletim, bir radyonun aynı anda alma ve göndermesine izin vererek spektrum verimliliğini iki katına çıkarma potansiyeline sahip, en yeni kablosuz teknolojilerden birisi olup, bir sonraki kablosuz yerel ağlar standardı, Wi-Fi 7 için düşünülen alternatiflerden biri oluyor. Bu projenin amacı ise, özgün, yerli bir tam çift yönlü Wi-Fi ağ cihazı prototipinin ve doğrusal olmayan giderim ve Çok Girişli Çok Çıkışlı iletim ile iki yeni tam çift yönlü radyo prototipinin geliştirilmesi olarak ifade ediliyor. 

Mert Özsöz'den 20 Yılın Hikayesi

Mert Özsöz'den 20 Yılın Hikayesi
Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi Online Programlarla Eğitime Desteğe Devam Ediyor

Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi Online Programlarla Eğitime Desteğe Devam Ediyor

Dünyanın problemlerinden haberdar, sorunlara çözüm bulma isteği ve yetisi olan, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilecek bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Sabancı Üniversitesi Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi, pandemi dönemine özel bölgedeki ilköğretim öğrencilerine yönelik uzaktan (online) eğitim düzenleyecek.


Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle ilk modülü 7 Eylül – 2 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek online eğitim programında öğrenciler; elektronik prototipleme, programlama dili Python, hobi elektroniği, drone teknolojileri, 3 boyutlu yazıcılar, 3 boyutlu modelleme konularında dersler alacaklar. Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi’nde bulunan fabrikasyon laboratuvarı Collaboration Space’in çalışanları tarafından verilecek derslerde öğrenciler geleceğin teknolojileriyle ilgili en temel bilgileri öğrenecekler.

Program kapsamında ihtiyaç sahibi çocuklara bilgisayarları Sabancı Üniversitesi tarafından temin edilecek.

Gençlerin ve kadınların eğitiminde sürdürülebilirlik hedefi


Ayvalık Kaymakamlığı, Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile 2019 yılında kurulan Sabancı Üniversitesi Küçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi, topluma fayda sağlamak üzere çocukların eğitim ve eşitlik hakkını gözeterek bilim ve teknoloji ağırlıklı eğitimler düzenliyor.

Gençlerin ve kadınların eğitiminde sürdürülebilirliği sağlayabilme amacıyla farklı projelere de ev sahipliği yapan Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde eğitim çalışmaları Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve öğrencileri tarafından gerçekleştiriliyor. Eğitimlerden öncelikli olarak 8-15 yaş grubundaki çocuklar ve kadınların faydalanması amaçlanıyor.

Melih Özsöz'den 20 Yılın Hikayesi

Melih Özsöz'den 20 Yılın Hikayesi
Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

Senem Aydın Düzgit Jean Monnet Network Programı kapsamında destek alıyor

Senem Aydın Düzgit Jean Monnet Network Programı kapsamında destek alıyor

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF), ortak olarak yer aldığı proje ile Jean Monnet Network Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Sabancı Üniversitesi SSBF Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) Akademik İşler Koordinatörü Prof. Dr. Senem Aydın-Düzgit'in ortak olarak yer aldığı proje, Erasmus Plus Programı Jean Monnet Activities son çağrısında destek almaya hak kazandı. 

Türkiye’den yalnızca Sabancı Üniversitesi’nin katıldığı proje Leiden Üniversitesi tarafından koordine edilecek. Söz konusu projede Belçika, Hollanda, İngiltere,  İrlanda, İspanya, Norveç, Polonya, ve Türkiye olmak üzere  toplam sekiz ülkeden Avrupa dış politikası üzerine çalışan bilim insanlarından oluşan 11 ortak bulunuyor. Sabancı Üniversitesi proje ekibinde Prof. Dr. Senem Aydın-Düzgit ile beraber Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç da bulunuyor. 

"Çalkantılı bir Dönemde Avrupa'nın Gücünü Tekrar Kavramsallaştırmak: Çekişme, Önem ve Sürdürülebilirlik" (RENPET-Reconceptualising European Power in an Era of Turmoil: Contestation, Relevance and Sustainability) başlıklı proje, Avrupa dış politikası alanında yapılan araştırmalarda küresel işbirliğini ve akademik diyaloğu geliştirmeye odaklanacak.

Öğrencimiz IEEE MTT-S ile Fulbright Yüksek Lisans burslarının sahibi oldu

Öğrencimiz IEEE MTT-S ile Fulbright Yüksek Lisans burslarının sahibi oldu

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektronik Mühendisliği Programı öğrencisi Batın Mert Karahasanoğlu tasarladığı 5G devresinin alt bloklarından birisi olan “Phase Shifter” projesi ile IEEE Microwave Theory and Techniques Society tarafından verilen IEEE MTT-S Undergraduate/Pre-Graduate Scholarship ile ödüllendirildi. Mekatronik Mühendisliği Programında çift ana dal yapan Karahasanoğlu, aynı zamanda Fulbright Yüksek Lisans bursu da kazandı. 

Kendisi ile yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilirsiniz. 

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Kazandığınız burslardan bahsetmeden önce Sabancı Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği okumaya nasıl karar verdiniz, biraz anlatır mısınız?         

B.M.K: İstanbul’da üniversite hayatıma başlamak istiyordum ve aklımda 3 tane üniversite vardı. Sabancı’nın tanıtım günlerine geldiğimde o zamanki rektörümüz Nihat Berker’in konuşmasını dinlemiştim ve sonrasında onunla sohbet etme fırsatım da olmuştu. Tercihlerim arasında Sabancı’yı önceliklendirmemin sebebi Nihat hocadan dinlediklerimdi diyebilirim. 

Bölümümü seçme sürecinden bahsetmek gerekirse; matematik ve fizik konusunda bir ilgim her zaman vardı. Aynı zamanda akıllı aletlerin, birbiriyle haberleşebilen cihazların çalışma prensiplerini anlamak konusunda da merakım vardı. Elektronik Mühendisliğinin bu ilgi ve merakımı karşılayacağını düşündüğüm için tercih etmiştim. 

Şu anda yine üniversitemizde çift anadal ve yandal eğitiminize devam ediyorsunuz. Bu konuda karar verme süreciniz nasıl ilerledi?  

B.M.K: Elektronik mühendisliği bana göre işin mutfağı, etrafımızdaki akıllı olarak nitelendirdiğimiz her cihazın çalışma prensiplerini, nasıl çalıştıklarını ve ne işe yaradıklarını öğreniyorum.   Bir yandan da bu elektronik komutların fiziksel bir harekete dönüşmesi de ilgi çekici geliyordu. Bu noktadaki merakım ve sonucunda aldığım dersler ile Mekatronik çift ana dalının benim için uygun olacağına karar verdim. İki mühendislikle çift ana dal yapıyor olmak teorik olarak fazlasıyla tatmin ediciydi fakat sosyal bilimler konusunda da fikir sahibi olmak istiyordum. Uluslararası ilişkiler, ekonomi dersleri içeriyor olması ve enerji konusunu temel alması enerji yan dalını seçmemdeki temel sebeplerdi diyebilirim. 

Sabancı Üniversitesi’nde geçirdiğiniz lisans eğitimi sürecince neler yaptınız? Biraz kampüs hayatınızdan, aktif olarak yer aldığınız kulüp çalışmalarından da bahseder misiniz? 

B.M.K: Sabancı’daki lisans eğitimime baktığım zaman hem akademik hem de sosyal anlamda bir denge kurabildiğimi düşünüyorum. Şehir dışında ikamet ettiğim için üniversite hayatım boyunca yurtta kaldım. Bu sayede üniversitemin ilk yıllarında ders yoğunluğunun da az olmasını değerlendirip farklı kulüplerde farklı deneyimler yaşadım. Daha önce tecrübem olmamasına rağmen merak ettiğim için SUSail’dan yelken eğitimi aldım. Sonrasında SUDance’ta Latin dans eğitimi alıp gösteri grubunun bir parçası oldum. Bunların paralelinde de kort tenisine başladım ve halen devam ediyorum. Sınıf olarak ilerledikçe biraz daha teknik kulüplere yöneldim. Geçen yılın başı itibariyle Motor Sporları Teknolojileri ve IEEE Student Branch kulüplerinde yönetim kurulundayım. Sabancı’daki lisans süreci aktivitelerimi bu şekilde özetleyebilirim. 

IEEE'nin MTT-S Undergraduate/Pre-Graduate Bursu ile Fulbright Amerika Yüksek Lisans Bursunu kazandınız. Tekrar tebrik ederiz. Bu burslar hakkında bilgi paylaşabilir misiniz?

B.M.K: Teşekkür ederim. IEEE’den almış olduğum burs lisans seviyesinde yüksek frekansta çalışma yapan öğrencilerin yaptıkları projeleriyle başvurabildiği uluslararası bir burs. Ben bitirme projemi Prof. Yaşar Gürbüz’ün süpervizörlüğünde 5G devre tasarımı üzerine yaptım. 5G devresinin alt bloklarından birisi olan “Phase Shifter” tasarımı proje süresince tamamen bana aitti. Seçtiğim topolojinin mantıksal açıklaması, tasarım aşamaları, yaptığımın tasarımın simülasyon performansı ve literatür kıyaslaması içeren bir rapor ile başvurdum. Yaklaşık 9 aylık yoğun bir çalışma temposunun karşılığında ortaya çıkarmış olduğum çalışma ile alanımda verilen prestijli bir ödüle layık görüldüğüm için de mutluyum. Bu noktada Yaşar Hoca ve SUMER ekibine proje süreci içerisindeki destekleri için teşekkür ederim.

Diğer uygun görüldüğüm burs ise Fulbright Yüksek Lisans bursu. Bu burs Amerika’daki yüksek lisans sürecinizde eğitim ve yaşam masraflarını kapsıyor. İlk aşamada istedikleri belgeleri içeren başvuru paketini oluşturup komisyona gönderiyorsunuz. Eğer uygun görülürseniz mülakat aşamasına geçiyorsunuz. Bu aşamada yüksek lisans yapmak istediğiniz alandan 2 profesör ve Fulbright komisyonundan 1 temsilci ile mülakat yapıyorsunuz. Bu sürecin sonunda uygun görülürseniz süreç olumlu tamamlanmış oluyor. 

Kazandığınız burslarla ilgili olarak önümüzdeki dönem planlarınız neler olacak? 

B.M.K: Almış olduğum bursları değerlendirip Amerika’daki iyi bir üniversitede yüksek lisans yapmak istiyorum. Bugünlerde başvuracağım üniversiteleri kararlaştırmaya çalışıyorum. Kafamda bazı üniversite ve çalışma grupları olsa da daha netleştiremedim. Elektronik mühendisliği üzerine yüksek lisansımı tamamladıktan sonra global bir şirkette iş hayatıma başlamayı planlıyorum. Belirsizliklerin de fazla olduğu bir süreçten geçiyoruz, o yüzden biraz da zaman belirleyici olacak. 

Sabancı Üniversitesi’ne yeni başlayan lisans öğrencilerimize tavsiyeleriniz olur mu? 

B.M.K: Öncelikle hepsine hoş geldin demek istiyorum.

Meraklı ve farkında olsunlar. Doğru planlama ve zaman yönetimi üniversite hayatımın bana en büyük getirisi oldu. Bu sayede akademik başarı ve sosyal hayatın bir terazinin iki ucu olmadığını fark ediyorsunuz. Çift ana dal ve yan dal yapıyorum, Hong Kong’da Exchange, Almanya’da staj yaptım, iki tane uluslararası bursa uygun görüldüm, iki kulüpte aktif olarak yönetim kurulundayım, şu an global bir firmada part-time olarak çalışıyorum. Bunları yapan ilk kişi değilim, son kişi de olmayacağım. Hedefleriniz ne kadar büyük olursa o hedefe attığınız adımlarda o denli büyüyor. Her şey gözlünüzce olsun. 

“Sky is not the limit your mind is” 

Eklemek istedikleriniz var mı?         

B.M.K: Lisans hayatı anılarla güzel kalıyor, bu anılarımda yer alan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ancak özellikle Ufuk Avcı ve Serra Güllü’ye.

Kemal İnan'dan 20 Yılın Hikayesi

Kemal İnan'dan 20 Yılın Hikayesi
Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.
Abone ol